Alan savunmasının çöküşü

Fenerbahçe alan savunmasıyla bu sezon çok maç aldı ama dünkü maçı da alan savunması yüzünden kaybetti. Daha doğrusu ikinci yarıda statik bir alan savunması uygulayınca, Beşiktaş yaratıcılık gerektirmeyen boş üçlüklerle işi bitirip rekabeti üçüncü maça taşıdı.
Maçın başında Beşiktaş, Bekir'le Damir Mrsiç'e tam saha baskı uygulayarak Boşnak guardı hem yordu, hem de Fener'in oyun kurmasını zorlaştırdı. İkinci yarıda da Mrsiç üzerinden Haluk Yıldırım'ın bulduğu sayılarla rakibini çökertti. İlk maçta Fener'i savunmada Rasim, hücumda Mrsiç taşımıştı. Dünkü maçın iki kahramanı ise Bekir ve Haluk oldu.
Fenerbahçe, ilk yarıda ribaundlarda ezilmesine rağmen çaldığı topları hızlı hücumla sayıya çevirip oyuna tutundu. Ancak ikinci yarıda düşen şut yüzdesiyle birlikte ribaundlardaki fark da doğal olarak skora yansıdı.
Seyirci kendi takımı tempoyu bulduğu dönemlerde bile sahaya maytap ve bozuk para atarak oyunu kesecek kadar maça uzaktı. İk yarıda sahaya yumurta bile atıldı. Seyircilerin o kadar sıkı aramadan geçirildiği salona yumurta sokmayı nasıl başarmışlar? Yoksa Akatlar salonunun gizli bir yerinde tavuk mu besleniyor? Kendi ligimizde neyse de FIBA'nın liginde bunlar biraz ayıp kaçıyor. Şimdi herşey son maça kaldı. Biraz kehanette bulunalım. Fenerbahçe yine alan savunması yapacak. Ribaundlarda Beşiktaş yine rakibini ezecek. Seyirci yine sahaya yabancı madde atacak. Ama esas soru Fenerbahçe'nin şut yüzdesi dün geceki kadar düşük olacak mı?