kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Eleştiri hakkı

Zaten çabuk parlayan bir yapıya sahip olan Başbakan Erdoğan, son zamanlarda eleştiriler karşısında daha çabuk sinirlenmeye ve daha sert tepki göstermeye başladı.
Onun -en çok ve en sık medyaya düşen- öfke yıldırımlarının son kurbanı, polisin kadın göstericilere aşırı güç kullanmasını kınayan, hükümeti "Bu olayın siyasi sorumluluğunu üstlenmeye" çağıran TÜSİAD oldu. İşte cevabı: "TÜSİAD kendi sorumluluk alanı içinde kalırsa iyi olur."
Bunu "TÜSİAD kendi sorumluluk alanı içinde kalmazsa kötü olur" diye çevirmek herhalde pek yanlış sayılmaz.
Başbakan'ın yaklaşımından yola çıkarsak, TÜSİAD'ın sicili "Sorumluluk alanı"nı, yani haddini aşan vukuatla dolu.
Örneğin yeni ve sivil bir Anayasa, hukuk reformu gibi önerileriyle Meclis'in iradesine el atmaya kalktı.
Sağlık reformu raporuyla Sağlık Bakanlığı'nın yetkisine tecavüz etti.
Yüksek öğrenimin yeniden yapılandırılması, eğitim sisteminde köklü reform gibi çalışmalar yaparak, alternatif tarih, coğrafya ve felsefe kitapları yazdırarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın işine karıştı.
Kıbrıs'ta çözüm isteyerek, başkent başkent dolaşarak, dahası yurt dışında temsilcilikler açarak Dışişleri Bakanlığı'nın görev alanına burnunu soktu.
Ve sosyal güvenlik reformu, gelir idaresinin yeniden yapılandırılması talepleriyle Türkiye'yi dışarıya "ispiyonladı". Çünkü, bu istekler, IMF'nin yeni standby koşulları olarak geri geldi!

TÜSİAD'ın misyonu
Şaka bir yana, anlaşılan Erdoğan, TÜSİAD'ı etliye-sütlüye karışmayan sınırlı sorumlu esnaf kefalet kooperatifleri gibi görmek istiyor. Oysa
TÜSİAD'ın misyonu farklı. Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan, 1996'da tüzüğe konulan bu misyonu geçen 13 Ocak'taki 35'inci genel kurulda şöyle anlattı:
"Demokrasi ve insan haklarına saygı, devletin asli görevlerine odaklanması, demokratik sivil toplum, laik hukuk devleti, piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal alt yapısı, iş ahlakı ilkeleri, uluslararası entegrasyon, Türk sanayiinin rekabet gücünün artırılması, teknolojik gelişim, verimlilik ve kalite yükselişi, bölgesel ve sektörel potansiyellerin geliştirilmesi ve AB'ye entegrasyon..."
"Tek cümleyle özetlersek" dedi Kayhan, "Bu misyon, Türkiye'nin topyekun modernleştirilmesi, çağdaş bir toplumsal yapıya kavuşturulması olarak formülleştirilebilir."
Yani TÜSİAD, Türkiye'nin çağdaş ölçülerde demokratik anlayışa ve yapıya kavuşması için mücadele veren bir sivil toplum örgütü. O nedenle polisin şiddet kullanmasını kınayan açıklaması da, yukarıda sadece birkaçını sayabildiğimiz çalışmaları da, görev ve sorumluluk alanına giriyor.
"AB sürecini el ele götüreceğiz" dediği sivil toplum kuruluşlarından reformlara destek isteğini her fırsatta tekrarlayan Erdoğan'ın, o örgütlerin en önemlilerinden birinden "Reformların uygulanamadığı, içselleştirilemediği" eleştirisi gelince sinirlenmesi, doğrusu izahı güç bir çelişki oluşturuyor.
Başbakan, hayatını ve servetini dünyada açık toplumun güçlendirilmesine adayan George Soros'a iki yıl önce Davos'ta şöyle demişti: "Türkiye'nin açık toplumcuları biziz."
Soros'un esin kaynağı olan düşünür Karl Popper, açık toplumun unsurlarını bakın nasıl sıralıyor: "Bireyin özgürlüğü, kişisel gelişim, özgür düşünce, siyasi kuruluşları eleştirme hakkı, fikirlerin özgürce paylaşımı."
Erdoğan dediği gibi açık toplumcuysa, "Siyasi kuruluşları eleştirme hakkı"na da saygı duymalı...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Açlık ve egemenlik   / 12-03-2005
 Aslanlar   / 11-03-2005
 Domino teorisi   / 10-03-2005
 Berlin-Van hattı   / 09-03-2005
 TCK öfkesi mi?   / 08-03-2005
 Kadınlara dost tavsiyesi   / 07-03-2005
 Huntington'un panzehiri   / 06-03-2005
 İki cinayet   / 05-03-2005
 Vekillere özgürlük   / 04-03-2005
 Prangadan kurtulmak   / 03-03-2005
ERDAL ŞAFAK
Eleştiri hakkı
Zaten çabuk parlayan bir...
UMUR TALU
Örümcek ağı (3)
Ağ gibi birbirlerine bağlılar; bir anda...
Bush'un adamına 'kumar rüşveti'
ABD Başkanı Bush'a en yakın isimlerden Temsilciler Meclisi çoğunluk...
"Sadece Allah'tan korkarım"
"Usame bin Ladin ve örgütü El Kaide terörizmi yasal kabul ediyor.
Altın Kabze: 3-0
Altın Kabze: 3-0
G.Saray geçen sezonki kabusu Olimpiyat Stadı'na, üstelik Necati'den...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu