kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Turgay Noyan @ SABAH
 

Yıkıldık ey halkım

İki hafta önce "Futbolistanda yaşamak" adlı bir yazı yazmış amatör spor kulüplerinin karşılaştıkları zorlukları dile getirmiştim. Örneklerden biri de Caddebostan Balıkadamlar Kulübü'ydü. Kulüp, ana bina için ödedikleri yetmezmiş gibi deniz kenarında dershane olarak kullandığı yere de yaklaşık 10 milyar lira kira ödüyordu. "Futbol kulüplerine dev tesisler bedava verilirken neden bunlara ilgi yok?" diye sormuştum. Yazmaz olsaymışım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yalnız ona değil komşusu Marmara Yelken Kulübü'ne de yakın ilgi gösterdi. İmar Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Caddebostan ve Marmara Yelken Kulübü'nün deniz kenarındaki tesislerini yıktı. Belediye ekipleri panzer ve dozerlerle yıkım yaparken biz Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür kardeşimle yetkililere ulaşmaya çalışıyorduk. İmar Müdürü'nün söylediklerini ağzım bir karış açık dinledim. Eğer doğruysa kulüpleri yıktıklarından haberi yoktu, bu da yetmezmiş gibi "Bu balıkadamlar ne iş yapar?" diye soruyordu. "Konuşma bandında aynen duruyor"... Neye yanayım... Bir müdürün "Taş taş üstünde bırakmayın" diye gönderdiği ekiplerin neler yaptığını bilmemesine mi? Görev yaptığı şehrin ikisi de 50 yıllık ünlü iki kulübünü tanımamasına mı? Yoksa sualtı sporundan haberi olmamasına mı?.. Bir şehrin yöneticileri dünyadan bu kadar mı bihaber olabilir? Ekipler duvarları teknelerin üzerine yıkarlarken sporcuları Çeşme'de İstanbul'u temsil ediyorlardı. O balıkadamlar kulübü, yıllardır bir karşılık gözetlemeden İstanbul'un itfaiyecisine, polisine, zabıtasına eğitim hizmeti veriyor. Bundan da mı haberiniz yok... Dozerlenen yerler ünlü profesyonel kulüplerimizden birinin tesisleri olsa böyle dalabilirler miydi? Çok üzgünüm. Kalamış Yelken Kulübü'nde yöneticilik yaptım. Bir tekne alabilmek için kaç takla attığımızı düşündükçe o molozların altında kalan tekneler gerçekten içimi acıtıyor. Üstelik bu teknelerin bir bölümü de devlet parasıyla alınıp gençlerin altına verilmiş.

BU NE DÜŞMANLIK?
Bir dostum "Bu insanlar aslında iyi niyetli. Konuşun derdinizi anlatırsanız inan yardımcı olurlar" dedi. İşte bu beni daha çok deli ediyor. Yahu be kardeşim. Belediye başkanlığına soyunan adam o şehri tanımaz mı? Ama günah bizim dostlar... Geldiğimiz nokta, tam "Vur başını taşlara" durumu... Şehrin her yeri ruhsatsız binalarla doldurulup, hemen her köşesi işgale uğrarken seyirci kaldık. Sonra yönetime talip oldular. İyi organize olup kazandılar, seyirci kaldık. Denizleri doldurup aramıza kayalar koydular, seyirci kaldık. Şehrin tüm lağımlarını denize boşalttılar, gıkımızı çıkartmadık... Bu işgallere, nizamsızlıklara uygun aflar, kararnameler çıkarttılar bir tekimiz kılımızı kıpırdatmadık. Şimdi dozerlerle spor tesislerimizi başımıza yıkınca aklımız başımıza geliyor. Yapılan hareketin çok hoş bir de sloganı var: "Sahilleri halka açıyoruz." Uygulamaya bakarsanız, amatör spor kulüplerinin halka açılmaya engel bir durumu var. Denizi sadece sahilde çekirdek çitlerken bakılacak manzara olarak görmeyen İstanbullular'a sesleniyorum: Yıkıldık ey halkım. Hem de göz göre göre, sindire, sindire...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Altın yumurtlayan tavuğu kesmek   / 27-02-2005
 İstanbullu olmak   / 13-02-2005
 Kadir Topbaş'a açık mektup   / 06-02-2005
 Yıkıldık ey halkım   / 30-01-2005
 Amacımız ne olabilir?   / 23-01-2005
 Kayıp bir filonun ardından   / 09-01-2005
 Babanız balığa çıkıyor mu?   / 02-01-2005
 Amatörlere müjdem var   / 19-12-2004
 Denizdeki Varlık Vergisi   / 12-12-2004
 Bu sözleri tartışalım   / 05-12-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Türk halkı kan istiyor kan
Kimi zaman umutsuzluğa...
MEHMET ALTAN
Su dünyası...
Geçen gün, National Geographic Dergisi'nin...
ALİ POYRAZOĞLU
Bir sen kaldın yalnızlık gelince
Hiçbir şey olmadı...
REFİK DURBAŞ
Buluşma ya da "önemsizlik"
Hayatı da bilim dünyasına...
ÖNCEL ÖZİÇER
Lazarus misali tekrar dirilenler
Özelikle biz kadınlar,...
TURGAY NOYAN
Denizde kaç bayrağımız var?
Geçtiğimiz hafta Denizciler...
Klasiklerin sonuncusu modernlerin birincisi
Klasiklerin sonuncusu modernlerin birincisi
Western filmlerinde en hızlı silah çeken kovboy olarak ünlenmişti.
Helikopter-uçak geliyor
Helikopter-uçak geliyor
Amerikan uçak üreticisi Boeing ile helikopter imalatçısı Bell'in...
Tiroid vücudun orkestra şefi
Türkiye'de tiroid sorunu olan milyonlarca insan var. Daha çok...
Önce özgürlük sonra yemek
Avrupa'ya 'özgürlük, eşitlik ve kardeşlik' ilkelerinin yanı sıra mutfak...
Portakal çiçeği sahili ve trüf mantarı lezzeti
İberya Yarımadası'nda bulunan ve anlamı "Portakal çiçeği sahili" olan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.