Keşke tekrarı olmasaydı

Beşiktaş-Gençlerbirliği maçı keşke hiç tekrarlanmasaydı. İnanın, ilk karşılaşma bundan çok daha zevkliydi; çok daha heyecanlıydı. İlk maçta, her şeyden çok tribünlerde coşku vardı. Ama dün akşam, tribünlerde ne ses ne de coşku vardı.
Keyif almayan oyuncular, izleyenlere keyif de vermediler.
Sahanın içinde futbol adına hiçbir şey yoktu. Önceki gece oynanan ChelseaBarcelona maçından sonra dün İnönü Stadı'nda izlediğimiz şeye futbol demek ne derece doğru olur bilmiyorum.
Oyunculara bakıyorum; seyredilecek, yaptığı hareketlerle göz zevkimize hitap edecek bir isim yok. Kaptanlara bakıyorum; onların da oyunda ağırlığı yok. Açıkçası "Hangi takım kazanır" diye düşünmenizi, tahminler yürütmenizi sağlayacak bir futbol yok ortada . Seyircisiz, tezahüratsız, sessiz gecede fakir bir oyun var.

Lig onlar için bitmiş
Böyle bir maçta Beşiktaş'ı mercek altına almak, Beşiktaş hakkında analizler yapmak ne derece mantıklı bilemiyorum.
Gerçekten de Rıza Çalımbay'ın bu oyuncularla işi zor. Hepsi motivasyonlarını yitirmiş. Ligi kafalarında bitirmişler. Devre arasında Rıdvan Dilmen ile ayaküstü sohbet etme imkanı bulduk. Bana, "Hayri Ağabey, nasıl maç konuşalım. Sahada maç mı oynanıyor?" dedi. Onun bu yorumu maçın özeti herhalde.
Beşiktaş'ın sahadaki organizatörü olması beklenen Tümer, dün hayalet gibiydi. Tek kelimeyle döküldü. Pancu, orta sahada bir hiçti. Organize bir atak yok; kanat bindirmeleri yok. Açıkçası dünkü oyunlarıyla Beşiktaş'ta forma giyebilecek bir futbolcu da yok.
Rıza Çalımbay'ın artık köklü değişiklikler yapma zamanı geldi.
Madem ki hedeflere havlu atıldı, o zaman geleceğin temelleri atılmalı. Rıza Çalımbay, seneye çalışacağı isimleri belirlemeli ve düşünmediği isimlere yol vermeli.

Bravo Ziya Doğan
G.Birliği Teknik Direktörü Ziya Doğan'a gelince... Türkiye'nin en iyi taktisyen teknik direktörlerinden biri olan Ziya Doğan, Beşiktaş'ı da çok iyi çözmüş.
Bir puan için İstanbul'a gelen kırmızı-siyahlı takım amacına ulaşarak Ankara'ya döndü. Özellikle ikinci yarıda Sertan ve Ali Tandoğan'ın oyuna girmesi, Ziya Doğan'ın akıllı hamlelerindendi.