kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Aç bakalım televizyonu birazdan ajans başlayacak
Biz kadınlar bir garibiz

Biz kadınlar bir garibiz

Biz kadınlar çok garip yaratıklarız. Gerçekten. Geçenlerde televizyonda kanal kanal dolaşıyorum. Hayır hayır Ahu Tuğba'nın Alan Parker'ın kız kardeşi olduğunu açıkladığından bahsetmeyeceğim. Semra Hanım ya da Sinem de değil konumuz. O konular beni aşar. Ruhum kaldırmıyor. Ben neredeyim ve ne yapıyorum hissine kapılıyorum sık sık. Konu Derya Tuna'nın yapacağı kadın programı. Neymiş? Derya Tuna sabahları neredeyse bütün kanalları saran o muhteşem kadın programlarından birini yapmaya karar vermiş. Olur. Daha doğrusu, ona teklif edilmiş, peki. Tartışmalar, kaç para aldı, almadı, yapar yapamaz bunlara hiç girmiyorum. 10 parmağında 10 marifet olduğunu her fırsatta dile getirdiğim Ayşenur Yazıcı çıkıyor ve diyor ki "Derya Hanım çok büyük dertler yaşamış olabilir. Ben de yaşadım. Tek başıma çocuk büyüttüm ama kimsenin metresi olmadım. Gerçi kimse beni bacağımdan vurmadı ama ben aydın bir kadınım." Hoppala. Nedir yani bu, biri bana anlatabilir mi? Herkesin cehennemi kendisine değil midir? Kim daha fazla acı çektiyse o daha mı iyi anlar kadın sorunlarını ya da daha mı iyi sunar sabah programını? Sabah programını sunmak için aydın olma şartı mı aranmaktadır? Sorular uzayıp gidebilir ama benim size bir başka örneğim daha var. Diğer örnek Ebru Gündeş. Efendim Ebru Gündeş demiş ki "Ses açısından bakarsak ne Hülya Avşar ne de Gülben Ergen benim kulvarımda olamaz." Peki. Peki çünkü alıştık biz böyle söylemlere. Birinin kaseti çıksın, dizisi başlasın ya kilo verir Sibel Can gibi ya da diğerlerine laf atar. Buna da peki. Hülya, her zamanki gibi "Beynimi bağışlıyorum kendisine" deyip işin içinden sıyrılmış. Ama Gülben Ergen kendini tutamamış. Ne Ebru Gündeş'in fareliği kalmış ne de negatif suratı. Gülben'in sözlerini dinlerken inanın duyduklarıma inanamadım. Ben bir süredir televizyon mu seyretmiyorum nedir yani, herkes Semra Hanım ya da Sinem kulvarına girdi de benim mi haberim yok? Tam kanalı değiştirmek için kumandayı ararken Gülben'in Ebru Gündeş için "Ben de ona kalitemi ve saygınlığımı bağışlıyorum" dediğini duydum. Zaten sonrasına yürek falan dayanmaz. Öylesine saygın ve kaliteli bir tartışma ki çocuklar önüne oturtulmalı, seyretmeleri sağlanmalı. Biz kadınlar gerçekten de çok garip yaratıklarız. Bazen kendimizi unutuveriyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Başkalarının cinayetini işliyor   / 26-02-2005
 Aç bakalım televizyonu birazdan ajans başlayacak   / 19-02-2005
 Aşk için ölmek, öldürmek...   / 12-02-2005
 Pilot tebdili kıyafet uçakta turladı   / 05-02-2005
 Hangi kıyafette rahatsanız o doğrudur, inanın   / 22-01-2005
 Taksim'de elinde valizle koşan kadın benim annem   / 08-01-2005
 Adam "Bu nasıl manav!" diyerek domatesleri kurşunladı   / 01-01-2005
 Aşk bir yanılsama   / 25-12-2004
 Anneler beyin yıkayabilir mi?   / 18-12-2004
 Sokaklarda öpüşüp duruyoruz   / 11-12-2004
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
'Biz Türküz' desinler yeter
Hepimizin ağzında aynı...
Film değil sanki tadım kursu
En İyi Uyarlama Senaryo Oscar'ını kazanan "Sideways" filmi, kırmızı şarabı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.