kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Satıcı gülümsedi ve dedi ki "Biz ihtiyaç üzerine satış yapmıyoruz"
Bunlar da bir bakışta Türkler

Satıcı gülümsedi ve dedi ki "Biz ihtiyaç üzerine satış yapmıyoruz"

Ben alışverişi ihtiyaç üzerine yaparım. Sizi bilmem. Tabii ki bazen ihtiyacım olmadığı halde, inatla "Ama benim buna ihtiyacım var" diye tuttururum. Her kadın gibi. Alışveriş bazen terapi gibidir, bir de sinir bozucu satış elemanları olmasa

İstanbul'da yaşayan, Türkçesi iyi bir Amerikalı tavsiye etti bu kitabı. "Aman" dedi "Mutlaka bir göz at, müthiş eğlenceli." Kitabın ismi "Türkleri Anlama Kılavuzu", Zeki Kayhan Coşkun yazmış. Birharf yayınlarından. "Ya siz?" diye sordum Amerikalı tanıdığa. "10 yılı aşkın Türkiye'de yaşadığınızı söylüyorsunuz. Siz anlayabildiniz mi Türkler'i? Daha tam anlayamamış. Ama doğru yolda olduğunu düşünüyormuş. Zeki Kayhan Coşkun'un kitabı çok eğlenceli. Zaten bir solukta bitiriyorsunuz. Çoğu madde tanıdık. Çoğu hikaye bildik... Yine de gülüyorsunuz okurken. Bizi bize anlatıyor Coşkun, hepimizin defoları aynı. Bir bölüm var büyük keyifle okuduğum, onu size aktarmak istiyorum. "Dışarıda yemek ve Türkler" başlığı altında anlatıyor Coşkun. Garson müşteri dışında her şeye bakar. Ayran kasasına, sütlaca, çay bardağına, paspasa, kürdana ve nemlenmiş pul bibere bile bakar... Lakin müşteriye bakmaktan yüksünür nedense. Ve müşteri de garsonla göz teması yakalayıp, pilav söyleyeceğim diye olmadık şekillere girer. Garson görmez, görmek istemez. Garsonla bir saniye bakışmayı başaramayan kişi, içine atar dikkate alınmamayı. Arkadaşıyla sohbet eder... Ama aklı, bir türlü bakışamadığı garsondadır. Karşısının anlattıklarını duymaz. Hedef garsondur. Yok sayılmak deli eder insanı... Hırslandırır ve neticede şöyle bir bağırış doldurur mekanı. "Bakar mısınız?"

***

Selçuk Erdem'in bir karikatürünü hatırlıyorum. Cehennemin kapısındaki zebaninin yanına bir adam yaklaşır. İçerdeki alevleri göstererek "Kaç derece?" diye sorar. Zebani yanıt verir "Türk'sün değil mi sen!" Kitapta "Tatil ve Türkler" var, "Okul ve Türkler" var, "Düğün ve Türkler" var.... Var da var yani. Bir itirazım var... Hani nerede satış ve Türkler? Şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz. Demeyin çünkü hikaye traji-komik. Geçenlerde Akmerkez Beymen'e girdim. Amaç sadece boş boş dolaşmak. Hani bazen biz kadınlar keyfimiz yoksa alışverişe çıkarız ya ne alacağımızı bilmeden, o hesap yani. Anlamsız bakışlarla askıdaki elbiselere bakarken yanımda bir satış görevlisi belirdi. Bazı mağazalardaki bu kırım kırım kırılan sanki orada satış görevlisi değilmiş de mağazanın sahibiymiş gibi davrananlardan... Hani bilirsiniz, niyeyse satış yapmak onlara pek bir zor gelir. Niye? Aslında müthiş bir meslekleri var. Hem zor hem de keyifli. Aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- Ne bakıyorsunuz, yardımcı olabilir miyim?
- Öyle özel bir şeye bakmıyorum. Gece için bir bluz bakabilirim. (Bir taraftan da beraberce yürüyoruz. O sırada kabanların olduğu bölüme geldik.)
- Burada çok güzel kabanlar var. Hem de çok özel markalar iyi bir indirime girdi. Ne dersiniz onlara bir bakalım mı?
- Yok, kabana ihtiyacım yok benim. Geçen yıl bir tane almıştım. (Bir satış görevlisi böyle bir durumda ne der? Sıkı durun.)
- Hıımm. Öyle mi? Tabii biliyorsunuz ki biz burada ihtiyaç üzerine satış yapmıyoruz. İhtiyacı olanlar alışveriş etmez buradan.
Yemin ediyorum şaka yapıyor sandım. Nasıl der gibi baktığımda yüzündeki sahte gülümsemeyi fark ettim. Adam bilerek ve isteyerek diyor ki bana "Kusura bakma ablacım, ben öyle ihtiyaç mihtiyaç uğraşamam." Niye kendimi tuttum? Niye "Pardon size ne üzerine satış yapıyorsunuz?" diye sormadım Gerçekten de bilmiyorum. Kendimi dışarı attım, rahat bir nefes alayım diye. Bunu da ancak bir Türk yapar değil mi? Adamlar yurtdışında bırakın satış elemanının nazik olmasını, müziği, sıcaklığı ve ikramı bile ayarlıyorlar. Yeter ki satış olsun... Hiç kimse kıyafetine göre kapıda yargılanmıyor. Yani bizdeki gibi "Aman üstüm başım kötü bu şekilde şu dükkana gidemem" kompleksi yok yani. O kadar çok örnek var ki anlatacak, roman olur. Not: Bugün huysuz günüm galiba kusura bakmayın, size iyi pazarlar dilerim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tamam elime düştün işte   / 20-02-2005
 Bu Türkler de çok oluyor (2)   / 13-02-2005
 Hıncal ağabey nefesimizi kesiyor   / 06-02-2005
 Kadın çığlık çığlığa "İndirin bu adamı" diye bağırıyor   / 30-01-2005
 Bir evden taşınırken arkanızda ne bırakırsınız?   / 23-01-2005
 Satıcı gülümsedi ve dedi ki "Biz ihtiyaç üzerine satış yapmıyoruz"   / 16-01-2005
 Rahşan Ecevit aslında 'Din elden gidiyor' dememiş 'Cin' demiş   / 09-01-2005
 Yine diyecek, kesin "Sana ne" diyecek   / 02-01-2005
 NASA teknolojisiyle üretilen boyayla yangın vız gelir   / 26-12-2004
 İnsan bu resmi görünce "Eh insaf yani" diyor   / 19-12-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Tamam elime düştün işte
Son bir haftadır bütün Türkiye...
MEHMET ALTAN
Kimsenin görmediği ressam...
Gece eve döndüğümde posta...
KAZIM KANAT
Antep yemeklerinin adı var ama Maraş yemekleri bir...
REFİK DURBAŞ
Ne diyorsun şair?
Diyorsun ki: "Büyük çaresizlikle...
Paslanmayan kadın
Paslanmayan kadın
İlk kez rahmetli Fikret Kızılok'un bir röportajında duymuştum bu...
Atasay'ın tasarım danışmanı Süer
Atasay'ın tasarım danışmanı Süer
2005'in takı modası hakkında bilgi veren Atasay'ın danışmanı Özlem...
Erken yaşlanmanın önüne vitaminle geçin
Yaşlanmada kalıtımın yüzde 30, çevre faktörleri ve yaşam biçiminin...
Akciğer kanserinde yeni umut
Gelişmiş ülkelerde akciğer kanseri tedavisinde sıkça kullanılan...
Dünya lezzet ustaları İstanbul'da buluşuyor
Çeşitli ülkelerden 200 ünlü aşçı, Uluslararası Mutfak Şefleri Yarışması için...
Dünyanın merkezinde bir yemek
New York'taki etkili ve yetkili herkesin favori adresi The Four Seasons...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.