kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Adalet duygusu

Vatandaşlık bilinci terkibinin en önemli unsuru "adalet duygusu".
Bu yüzden, cumhuriyet ya da demokrasi, yahut her ikisi birden olduğunu iddia eden rejimlerin en iddialı düsturu "kanun önünde eşitlik" tir.
Başka hiçbir şeyde "eşitlik" sağlayamamanın özür dilekçesi.
Hoş, "kanun önünde eşitlik" bile başka "eşitsizlikler" yüzünden bozulur.
Herkesin "adil savunma ve yargılanma hakkı" vardır da, herkesin iyi avukat tutacak parası, kimi yargı yorumlarında etkili olabilecek konumu, hatta hatta suç ve suçlanma ortamından uzak durmada eşit pozisyonu olmayabilir.
Hatta, "kanun önünde eşitlik" e rağmen, "kanunların eşitliği, dengesi, adilliği" bulunmayabilir.
Neyse.
Lakin, devletin, bile bile, bu "eşitlik, adalet" beklentisini bozması pek hoş olmaz.


Mardin Kızıltepe'de, Irak'a tanker şoförlüğü yapan ve yola çıkmaya hazırlanan bir baba ile 12 yaşındaki oğlu Uğur, "operasyonda öldürülmüştü", biliyorsunuz.
Davası başladı; Sabah da önceki gün bunu manşetten duyurdu.
Sanıklar, bazı polisler.
Önce görevden alınmışlardı. Sonra, dava öncesinde, göreve iade edildiler ve başka yerlere tayinleri çıktı.
Elbette, suç mahkemede kesinleşene kadar, "sanık" masum sayılır.
İster polis olsun, ister sıradan vatandaş.
Ancak "sanıklık" konumu değişmez.
Ortada iki ölünün bulunduğu, birinin 12 yaşında bir çocuk olduğu bir davada, "sanık" kim olursa olsun, mahkemeye getirilmiyorsa, gelmemesi için adeta "kaçırılıyorsa", o "kanun önünde eşitlik" te bir sakatlık yok mudur? Bir çocuğun "terörist olma ihtimali" üstüne inşa edilen ve neredeyse öldürülmesini mazur gösteren bir ön kabul olabilir mi?


Bizzat "yargı süreci" üstüne bir şey söylemem.
Ama "yargı dışı süreç" var karşımızda.
Mutlaka şöyle düşünebilmeli insan: Ben bir anne olsam çocuğumu, ben bir babaanne olsam çocuğumu ve torunumu, hangi gerekçeyle, hangi bilgiyle yahut hangi yanlışla vurmuş olurlarsa olsunlar, kurşunu atanların mahkemede bile bulunmamasını kabul edebilir miyim? Bir polis ailesi de böyle düşünebilir: Kabullenebilir miyim? İçişleri bakanları da böyle düşünebilir: Razı olabilir miyim? Çocuğumun bedenine girmiş 13 kurşunun önemsizleştirilmesine katlanabilir miyim?
"Adalet duygusu"nun çıkış noktası öncelikle budur; bizzat "adalet"in kendisi olmasa da.
İçkili bir gecede, İstanbul'da trafik kazasında yanındaki kızın ölümüne sebep olan polis müdürünü, kendi amirleri, daha mahkeme olmadan "çürük elma" ilan etmedi mi, görevden el çektirmedi mi? Mahkemeden saklanacak mı?
"Sanık" polisler açısından bile bu eşitlik midir! Farklılığı yaratan; önyargılara sinmiş, "o bölgede bir çocuk bile terörist olabilir" düşüncesi mi, o bölgenin insanlarına, delik deşik bir çocuk bedeni önünde dahi, "adalet" namına dahi "taviz verme" korkusu mudur?


Yani, sanık polislerin savunmasını hazırlayanların...
"Çocuğun koltuk altı kılları ve terleyen bıyıkları vardı... Birleşmiş Milletler dünyada 300 bin çocuğun terörist olduğunu söylüyor" dedikleri gibi, "yargı"dan önce bir önyargımız mı var bu ülkede! Savaşlarda kullanılan çocuklar üstüne bir raporun bile, 13 kurşunla vurulan bir çocuğun "teröristliği"ni kanıtlaması...
"Koltuk altı kılları ve terleyen bıyıklar"ın çocuk çocuk öldürülmeyi hak ettirdiğinin düşünülmesi.
"Adalet" yargının işi. Karışamayız. Ama "adalet duygusu" hepimizin işi.
Hissedebilmeliyiz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kuşatmaya dair   / 23-02-2005
 Nazi mi dedin!   / 22-02-2005
 Dikenli köken...   / 21-02-2005
 "Sick man"!   / 20-02-2005
 Emek, sağlık, ses, sessizlik   / 16-02-2005
 Düğmeciler!   / 15-02-2005
 1 Nisan şakası!   / 14-02-2005
 Lanetli gazeteci   / 13-02-2005
 Üniversitenin kafası   / 11-02-2005
 Örnek vakalar   / 10-02-2005
ERDAL ŞAFAK
Din, Diyanet ve Cemaat
Fransa'da Atatürk'e...
ÖMER LÜTFİ METE
Ne mutlu 'şahinle aram iyi' diyene
Diplomaside mantık ve...
UMUR TALU
Adalet duygusu
Vatandaşlık bilinci terkibinin en önemli...
Gel barışalım Gerhard
ABD Başkanı Bush, "Avrupa'nın gönlünü almak için" çıktığı gezide dün...
NATO ülkeleri Irak'a 'katkıda' bulunacak
ABD Başkanı Bush, Brüksel'de katıldığı olağanüstü NATO...
İlkleri seversin
İlkleri seversin
Manchester United'ın evindeki 40 yıllık yenilmezliğini 1996'da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu
   
:: qpOtMDRfZzAtY2Q0LpqnbWyurzEwYq98MmJjNTBkZTR8rmQxMGtlMDNoazc= -->