kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Aykırı Nazi muhabbetleri

International Herald Tribune gazetesi, İslam karşıtlığı açısından sıkı bir malzeme bulmanın mesleki (!) heyecanı içinde, Belçika Yahudileri'nin Nazilere oy vermesini değerlendiriyor. Bu gazeteye konuşan avukat ve aynı zamanda Musevi ilahiyatçı olan Henri Rosenberg yeni haçlı seferinin ısmarlama düşmanını bininci kere daha teşhis ediveriyor:
-Müslümanların inançları doğru değerler üzerine inşa edilmemiştir!
Nazi-Yahudi işbirliği ve açıklanan gerekçeye bakın.
Oyun mu, vehim mi, kaza mı; belli değil.
Hangi tarafından bakarsak bakalım; Avrupa'nın ırkçılıkta en aşırı partisi olarak kabul edilen ve kökenlerinde Nazilerle işbirliği sabıkası bulunan Vlaams Belang'a 'Müslümanlardan korktukları için' oy veren Belçika Yahudilerini Aristo mantığı ile anlayabilmek mümkün değil.
Şüphesiz bu garip tercih yüzünden İslam adına kendini sorumlu hisseden herkesin bir muhasebe yapması şarttır. Ancak, hangi sebeple olursa olsun, bir kısım Müslümanların Yahudileri Nazilerin kucağına itecek kadar ürküntü uyandırabilmesi yine de kolay çözülecek bir muamma değil.
Nitekim öyle olduğu için, son mahalli seçimlerde Anvers kentindeki dindar Yahudilerin Vlaams Belang'a oy vermeleri Belçika Siyonist Örgütü'nü çok fena kızdırmış bulunuyor.
Kimin aklına, ortalama Yahudi'nin İslam'a, Siyonist Yahudi'den daha 'aykırı' durabileceği gelirdi?
Tarihin hiçbir döneminde Yahudilere karşı ırkçı uygulamalara girişen bir İslam devleti ve toplumu görülmemiş iken, Belçika'daki Müslümanlar bu inançtaki insanlar için nasıl Nazilerden daha ürkütücü olabilirler? O Naziler ki, İspanya'nın on beşinci yüzyıl sonunda Müslümanlarla birlikte Yahudilere de uyguladığı zorla din değiştirme veya ülkeyi terk ettirme siyasetinden sonraki en büyük beşeri fitnenin mimarlarıdırlar. Yeryüzünde tescilli tek soykırımın failleri ile, Müslümanlar aleyhine ittifak yapabilen Yahudi insanı, kim için nasıl bir mesaj oluşturuyor?
Benim çıkarabildiğim en anlamlı sonuç, insan topluluklarının ve siyasi tabakalaşmaların geliştirdiği davranışlardaki şekilci mantığa sığmazlıktır.
Her devirde böyle tuhaf bağlantı, buluşma ve ittifakların bir tür tutarlılıkla gelişebildiğini görürüz. Mesela son zamanlarda dazlak Almanların bir kısmında Türklere karşı yer yer görülmeye başlayan nispeten daha ölçülü yaklaşım da ilk bakışta, bu zihniyettekilerin var oluşları ile çelişkilidir.
Almanya'daki Türklerin çıkardığı yayın organlarından TEAM dergisinin son sayısında bunun çarpıcı bir örneğini buluyoruz.
Bıçkın bir Türk delikanlısının işlettiği kafede 'neo-nazi' olduklarını gizlemeyen gençlerin sorulara verdikleri cevaplar, görünür çelişkiye karşı sağlam bir tutarlılık arz edebiliyor:
-Neden bir Türk'ün işlettiği kafedesiniz?
-Burada kendimizi rahat hissediyoruz..
-Türkler sizin için bir düşman değil mi artık?
-Hayır! Türkler Almanlara iş yerlerinde iş veriyorlar. Üretip ekonomiye katkıda bulunuyorlar. Bizim Türklere düşman olmamıza bir sebep yok. Türkler bize yardım ediyorlar. Cebimde para olmadığı zaman açlıktan ölsem bir Alman'ın lokantası bir lokma ekmek vermez. Ama Türk'ün yerine gidip rica edince karnımızı doyuruyoruz. Cebimizde para olmayınca yemeğimizi yiyip ücretini daha sonra ödeyebiliyoruz.
-Peki sizin düşmanınız kimler?
-Almanya'da çalışmadan devlet kasasından geçinen yabancılara düşmanız.
-Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ne düşünüyorsunuz?
-Kesinlikle karşıyız. Türkiye AB'ye girince milyonlarca işsiz Türk buraya gelecek. Ortam yine gerilecek. Biz aç kalacağız. Birbirimize düşman oluruz..


Bugünün Nazi'si artık mutlak bir Türk düşmanı olmayabiliyor.
Ama bugünün Yahudi'si, Müslümanlardan duyduğu korku (?!) yüzünden dün kendisine soykırım uygulayan Nazi'nin uzantısına sığınabiliyor.
İran'a saldırmak için bahane arayan ABD, Şii Araplarla ittifak ederek kendi elleriyle İran tipi bir rejimi Bağdat'ta inşa edebiliyor.
İki kere iki dört etmiyor.
İnsan bu..
Kur'an-ı Kerim'in tarifiyle 'muhakkak ki aşırı cahil ve aşırı nankör' yaratık..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türkler aşağılanmaktan hoşlanır mı?   / 14-02-2005
 Aydının en derin ihaneti   / 11-02-2005
 Kerkük kavgasının boyutları   / 10-02-2005
 Ders kitaplarında Alevilik   / 08-02-2005
 'Küçük Amerika'ya özel haberler   / 07-02-2005
 Okul binalarına kişilik   / 04-02-2005
 Şahin talepler nasıl biter?   / 03-02-2005
 Kurultay karanlığındaki ayna   / 01-02-2005
 Tekelsizliğin tekeli   / 31-01-2005
 İsrail'le komşu olmak   / 28-01-2005
ERDAL ŞAFAK
Ortadoğu'ya özgü suikast
Lübnan'ın en ünlü ve en zengin...
ALİ KIRCA
Kadınlar cezaevinde Sevgililer Günü...
Dün Sevgililer...
ÖMER LÜTFİ METE
Aykırı Nazi muhabbetleri
International Herald Tribune...
UMUR TALU
Düğmeciler!
Düğmeye basıldı...
"Halkla ilişkiler"...
Ortadoğu'yu karıştıracak suikast
Suriye’nin ülkedeki etkisi tartışmaları üzerine istifa edip Şam’a...
Başbakan kim?
Başbakanlık için ise bir dönem okul arkadaşı olan şimdiki Başbakan...
İşte A takımı
İşte A takımı
Herkes uyum sorunu yaşayacağını düşünüyordu. Ama Anelka eleştirileri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu