kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Ölen adama borç para verilir mi?

Müthiş duygulanıyorum.. Yaşamın bittiği yerde bir başka yaşamı devam ettirmek inanılmaz derecede insancıl bir olay. Kolay değil çok zor bir karar ama müthiş bir karar. Gencecik tiyatro sanatçısı Emre'nin ölürken yaşattıklarını düşününce bu kararı verenlere saygım arttı. Sanırım yaşasaydı Emre de öyle yapardı. Üzülerek söyleyeyim ki ben vücudumun tüm organlarını vermek isterim de!.. Akciğerimi vermek istesem, veremem! Çünkü yarısı yok... Karaciğerimi vermek istesem onu da veremem! Çünkü onun da dörtte üçü kesilip atıldı. Gördünüz işte ciğersiz adamın biriyim. Gördünüz değil mi, verecek bir şeyi olmayan adamım. Pardon bir şeyler var. 3 derece bozulmuş içinde astigmat olan zor gören iki gözüm. Yarım kapasite ile çalışan bir beynim ve hüzün ile mutsuzluklarla yıpranmış kırık bir kalbim. İtiraf edeyim üçü de artık işe yaramaz!. Fazla da moral bozmayalım, can sıkmayalım. Kansere karşı savaşta 6 ameliyatla direnmiş vücudundan birçok parçalar kaptırmış biri olarak teslim olmak yok. Bu konuda savaşanların benim savaşımı izlediklerini bildiğim için onlara hep iyi örnek olmak istediğimi de biliyorum. Geçenlerde Kayseri'de ressam-karikatürist Mahmut Toprak ile sohbet ederken seçkin bir okurun "Sen o insanların umudu oldun" sözü beni öyle duygulandırdı ki...Yani hasta olmaya, ölmeye hakkım yok gibi oldum...(Sevgili Mahmut.. Kayseri'de ne işin var. Senin de İstanbul'da galerileri öksüz bırakmaya hakkın yok...) Benim gibi kanserle mücadele edenlere bir hasar raporu vermek istiyorum. Karaciğer konusunda şimdilik sorun yok. Doktor tavsiyesi ile akşamdan akşama içiyorum. Aradaki fark doktorun tavsiye ettiği kadeh yani bardak ile benim kullandığım bardak arasındaki ebat!. O kadarı da olacak canım. Hem büyük bardak kullanmak daha ekonomik. Şu tütün meselesine gelince.. Tütebilen her şeyi yıllarca içtim. Hiçbiri kesmediği zamanlar nargile içtim. Bir sabah Kıbrıs'ta kahvaltıya indiğim zaman öylece duruyordum. Yan masada ise Fenerbahçe takımı kahvaltı yapıyordu. Kaptan Oğuz Çetin geldi, "Biz Rıdvan Dilmen'le iddiaya girdik" dedi. "Peki ne olacak" dedim. Kaptan Oğuz da bana: "Saat tuttuk 10 dakikadır sigara içmiyorsun. Oysa kahvaltıda hem ağzında sigara olurdu hem de tabağında" Öyle şaşırdım ki..Günde 4 paket sigara içen bendeniz yakalanmıştı. Oğuz Çetin devam etti: "Ya sen hastalandın içmiyorsun. Ya da sigarayı bıraktın..". Resmen utandım...Utandığım için de yalan söyledim. Dedim ki: "Ben sigarayı bıraktım.." İddiayı Oğuz kazandı, Rıdvan kaybetti. Sevgili Oğuz Çetin de takımı ayağa kaldırdı bu kararımı alkışlattı! Gerisi uzun hikaye...Sigarayı bıraktım ama şu an pasif içiciyim. Hem de dostlar sayesinde... Hadi sizi bu can sıkıcı yazıdan kurtarayım: Kardeşim gibi yakın saydığım Ömer Güvenç'i bilirsiniz. Akşam yazarı ve Lig TV yorumcusudur. Ama bunların üstünde Vefa'nın sembol futbolcusudur. Futbol oynarken rahatsızlanır ve hastaneye götürülür. O'nu hastaneye götüren de Galatasaraylı Kamil Altan'dır. Küfürü ve kavgası meşhurdur. Yani delikanlı adamdır. Galatasaray-Fener maçlarında Lefter'i tutması ile (Maçlarda Lefter tuvalete gitse o da peşinden giderdi...). Bizim Ömer sedyede. Baş uçundaki hemşire de sigorta kartı soruyor. Ömer, Kamil Altan'a dönüp, "Ağabey sen ver. Ben sana sonra veririm.." diyor. Kamil Altan önce küfürü basıyor sonra da bağırıyor: Ulan ölen adama borç para verilir mi?... Elbette Kamil Altan öyle diyor. Ama o ölen insana borç değil canını bile verir. Canlarının canını, bir başka canlara karşılıksız verenler gibi!.... Galiba insan olmak bu...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sınıfın en aptal öğrencisi Kazım Kanat'tır!....   / 23-01-2005
 Dümbüllü'nün kavuğu bizim Savaş Ay'a daha çok yakışır!   / 16-01-2005
 İskenderun yok oluyor   / 09-01-2005
 Babamı sevgi öldürdü!   / 02-01-2005
 Mutsuz ve yalnız kadınlar kulübü!   / 26-12-2004
 Ölen adama borç para verilir mi?   / 19-12-2004
 Bir erkek nasıl kadın oldu?   / 12-12-2004
 Monet uğruna ekmek çaldım   / 05-12-2004
 Cebimde çok elma var   / 28-11-2004
 Şike, doping ve kadınlar!   / 21-11-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ALİ POYRAZOĞLU
Gökten üç elma düşer...
Ben her sabah oturup sorarım...
STELYO BERBERAKİS
Dostluk Zamanı
Yunanistan'da da Türkiye'de de hükümet...
YASEMİN TAŞKIN
Yeni Soluklar
Şimdiye kadar kendimizi Batı'ya anlatmak...
FİKRET AYDEMİR
Eurotürkler
Avrupa'da yaşayan Türkler...
Aseksüel devrim
Aseksüel devrim
Onlar ne karşı cinse ne de hemcinslerine ilgi duyuyor. Aktüel...
Çatal bıçağımızı mutfağımızı kim üretiyor?
Çatal bıçağımızı mutfağımızı kim üretiyor?
Endüstriyel mutfak, servis ve ikram ekipmanları üreten Türk...
Nikahı terk etmeye cesaretim yoktu
Yıllar sürecek güzel bir evlilik düşlerken, evliliği sadece 24 saat...
Bu kadından korkmayan taş olur
"Portakal Devrimi"nin ilk somut sonucu görüldü; Ukrayna, "Miss World" finalisti...
'Denizler' belgesel oldu
Otuz üç yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş, adına çekilen belgeselde siyasi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.