Çocukken Kerkük'ten nasıl kaçırıldım?.. (2)

Kerkük'te 10-12 gün kaldık... Kerkük'ü babamın yüzlerce akrabası ve arkadaşı sayesinde her şeyiyle tanıyordum...
Şehir tam bir Türk şehri idi... Bunu çarşıda pazarda iliklerinize kadar hissediyordunuz...
Sonradan ayrımına vardığım çok önemli bir özelliği daha vardı Kerkük Türkleri'nin...
Diğer ülkelerdeki Türk azınlıklarımızın aynı zamanda dini bir karakteri de vardı...
Bulgaristan'da, Yunanistan'da bulunan Türk azınlıklarımız, Kıbrıs'taki soydaşlarımız, Hıristiyanların yanında Müslümandılar.
Hem Türktüler ama hem de Hıristiyan çoğunluğa karşı Müslüman'dılar...
Türklüğün yanı sıra Müslümanlık da bu soydaşlarımızı birbirine kenetliyordu...
Oysa Kerkük'teki Türkler, Irak'taki Arap çoğunluktan sadece etnik olarak farklıydılar... Irak Müslüman bir ülkeydi... Araplar hem Müslüman hem de bir kısmı Türkler gibi Sünni'ydi...
Aynı dinde olmalarına rağmen, her şeyden önde Türklükler'i geliyordu Kerküklülerin...

"BU ÇOCUK IRAK'TAN ÇIKAMAZ"
Neyse... Tam Türkiye'ye döneceğimiz günün bir gece öncesi, babamın bir arkadaşının evinde oturuyoruz...
Orada, arkadaşı söyledi babama ilk defa: "Hükümet Kerkük Türkleri'nin Türkiye'ye gitmelerini engellemek için yeni bir kanun çıkardı... Bu karar çocukları kapsıyor... Çocuklar ancak Irak pasaportuyla ve özel izinle çıkabilecekler... Irak vatandaşlığından kendi rızalarıyla ancak 18 yaşına geldiklerinde çıkabilecekler..."
Akşam akşam gelen felaket haberi, bir anda hepimizin moralini alt üst ediyor...
Benim hayatta tek bir pasaportum var o da Türkiye Cumhuriyeti Pasaportu...
Hatta annemle babam, aile pasaportu yerine çocuk olduğum halde benim için özel pasaport bile çıkartmışlar...
Benim Irak'la ne işim var?... Irak pasaportunu nereden bulacağım...
Kimseyi küçümsediğim yok ama, doğmuşum, büyümekteyim Türkiye'de... Annem Türk, babam Türk... Ben ne anlarım Irak pasaportundan...
O çocuk halimle bugün gibi hatırlıyorum gösterdiğim tepkiyi:
"Ben Arap harfli pasaport falan almam" deyiveriyorum...
Sanki manavdan portakal alacaksın... Bir kere kim İstanbul Amerikan Hastanesi doğumlu Kolejli çocuğa pasaport verecek o belli değil?..
Nasıl verecek o da belli değil... Kaç ayda verecek hiç belli değil... Peki Kerküklü bir babanın bu küçük çocuğu, Türk pasaportuyla sınır kapısından nasıl çıkacak?
Durumu görebiliyor musunuz?.. Adamlar resmen ve alenen beni oracıkta Iraklı yapacaklar...
Aklıma geldikçe, feryadı basıyorum: "Ben Arap harfli pasaport falan istemem..."
Babam atılıyor: "Zaten o pasaportu almaya kalksak 1 ayda çıkmaz oğlum.. Keşke olsa da sınırdan çıksak... Sonra Türkiye'ye gittik mi atarız..."
"Hayır efendim... Ben Arap harfli pasaport istemem..."
Neyse... Benim çocuksu kaprislerimle daha fazla vakit kaybetmek istemiyorlar...
Ve bir formül arıyorlar... Uzun konuşmalardan sonra müthiş formül bulunuyor...

'BEN BABAMIN ÇOCUĞU DEĞİLİM'
Karar veriliyor... "Ben Kerkük doğumlu bu babanın çocuğu değilim...
Ya neyim?.. "Ben Trabzon doğumlu bu annenin çocuğuyum..."
Ya babam nerede?..
O gelmedi Türkiye'de... Peki soyadım neden babam görünen adamla aynı?..
Çünkü annemin ikinci evliliği ve ben babasız kalmamak için bu Kerküklü babanın soyadını aldım...
Heeyt be... Formüle bak... Sınırdaki Arap polis, "Siz ne zaman evlendiniz... Bu çocuk evlendikten 1 yıl sonra doğmuş... Karınız sizi başkasıyla mı aldatarak bu çocuğu doğurdu" dese cevap yok...
Cevap olmadığı gibi, bir de annem kocasını aldatan ve başkasından çocuk peydahlayan kadın muamelesi görecek...
Bu arada benim ne muamelesi göreceğimi ise soran yok...
Yine yerim bitti... Arkası yarına...