CHP'de siyaset hesabı...
CHP kurultayına dört gün kala, her parti kongresi öncesinde olduğu gibi bürolar hareketli. Birçok delege çoktan Ankara'ya ulaşmış... Güneydoğu delegelerinin bir bölümü de dün Mardin Milletvekili Mahmut Duyan'ın bürosunda toplanmıştı. Genel Başkanlık seçimini kafalarında çözmüşlerdi: "Bize göre Baykal dışında ciddi aday yok..." Tartıştıkları ise Parti Meclisi'nin nasıl oluşacağına odaklıydı...
Sağ devleti, sol birbirini... Mahmut Duyan, geçmişte ağırlıklı olarak DYP'de politika yaptı. İki yıldır da CHP milletvekili olarak parlamentoda bulunuyor. CHP'de gördüğü tabloyu delege arkadaşlarına şöyle özetliyordu: "Merkez sağ partilerin aksine, CHP'de çok lüks demokrasi var. Herkes özgürce istediğini söylüyor. 'Gel söylediklerini sen yap, söylediğin yanlışları düzelt' dediğinizde, 'Yok ben sadece konuşurum' deyip kaçıyor." Hemen ardından da şu değerlendirmesi geldi: "Gördüğüm o ki; sağ devleti, sol birbirini yiyor..." Olağanüstü kurultay sonrasında da CHP'de içe dönük muhalefetin bitmesi beklenmiyor. Bu görüş, CHP'de delegelerin çoğunluğuna hakim. Muhaliflerden bazıları dahi, Baykal'ın cumartesi günü Genel Başkan seçileceğine inanmaya başlamış. Onursal Genel Başkan Erdal İnönü'nün gündeme getirdiği, "Genel Başkanlık seçiminde beyaz oy verelim, Baykal 'ı istifaya zorlayalım" yaklaşımı ise fazla yer bulmamış. Neden de "Baykal istifa ettikten sonra yerine kim gelecek?" sorusuna yanıt verilememesi... Ayrıca, " Baykal olmasın" diyenlerin, "Şu projeleri hayata geçirmeliydi, ama yapmadı" söyleminde bulunamaması da delegeyi etkilemiş. Baykal'ın bir süredir bölge toplantılarında dile getirdiği söylem de delegenin hafızasında yer bulmuş: "Amerika, CHP'den 3 Mart tezkeresinin reddedilmesinin acısını çıkarmak istiyor, buna izin vermeyelim..." Sonuç olarak Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş'in dünkü şu sözü durumu özetlemeye yetiyor: "Ben Baykal'a rağmen Belediye Başkanı seçildim. Ama oyumu Baykal 'a vereceğim..."
PM hesabı CHP'de asıl hesap, 12'si Genel Başkan'ın gösterdiği 18 aday arasından "Bilim Yönetim ve Kültür Platformu" olarak isimlendirilen listeden belirlenecek, 80 kişilik Parti Meclisi (PM) üzerine kurulu... Baykal'a en yakın isimler dahi, pazar günü yapılacak seçimde Genel Başkan tarafından çıkarılacak blok listeyle PM'nin belirlenmesine karşı. Bunun yerine, tüm adayların isminin sıralandığı çarşaf listeden delegenin tercihiyle PM'nin oluşturulması taraftarı. Kurultay üyelerinin onda birinin imzalı başvurusu ve salt çoğunluğun kararıyla çarşaf liste (tek ve ortak pusula) uygulamasına Tüzük de olur veriyor. Baykal'ın öteden beri savunduğu blok listede direnmesi halinde, kendisini de sıkıntıya sokabilecek bir tabloyla karşılaşma ihtimali yüksek. Çünkü, Baykal'ın karşısına delegenin görüşü alınarak hazırlanacak "ortak blok liste" ile çıkılması planı yapılıyor. Bunun da Baykal'a göre "kötünün kötüsü" olacağı kayda geçiriliyor. "Profesyonel siyaset esnafının" PM hesabının gerisinde sonbaharda yapılacak olağan kurultay ve genel seçim yatıyor. CHP'de yakında başlayacak il kongrelerinde, olağan kurultay delegeleri yeniden belirlenecek. PM ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin il kongreleri üzerindeki etkinliği biliniyor. İl kongrelerinden gelecek yeni delegeler sonbaharda Genel Başkanı ve Parti Meclisi'ni iki yıllığına yeniden seçecek. Yani, zamanında yapılacak seçime bile sonbahardaki kurultayda seçilecek PM ile gidilecek. Dolayısıyla, ön seçim yapılsa dahibirçok yerde milletvekili adayları sonbahar kurultayında seçilecek PM tarafından belirlenecek. Dedik ya; CHP'de "profesyonel siyaset esnafı" ince hesap yapıyor...
|