35'lik Tayfur
Beşiktaş 17 maçın 17'sini de kazanır iddiamın arkasındayım. Çünkü Beşiktaş her geçen gün bu mesajı veriyor. Dahası Del Bosque nihayet gerçek Beşiktaş'ı ortaya çıkardı. Bu Beşiktaş'a seyirci de güvenoyu verdi. Bakın DB'nin Beşiktaş'ındaki müthiş değişiklikler şunlar: 1- Beşiktaş klasik 4-4-2'den vazgeçti artık 4-1-3-2 oynuyor. Bu taktik her maçı kazanmaya yönelik. Yani hücum futbolu. Bu taktikte en önemli iki görev Tayfur Havutçu ve Tümer Metin'de. Sakatlıktan yeni kurtulan 35 yaşındaki Havutçu orta göbekteki bütün sorunları çözerken, Tümer Metin oyun lideri gibi her bölgede sorumluluk aldı. Harika da bir gol attı. İşte özlenen ve beklenen Tümer bu... 2- Beşiktaş'ın hücum hattı John Carew-Veysel Cihan'dan oluştu. Üstelik bu bölgede Daniel Pancu da yedek. Ama burada John Carew'in değişen futbolunu izledik ve büyük keyif aldık. Santrfor oynadı, her yüksek topa gitti ama daha önemlisi iki çizgiyi de kullanarak mükemmel ortalar yapmasıydı. Tümer Metin'in harika golünün de asistini yaptı. Özellikle araya bırakılan toplara öyle bir koştu ki, Fenerbahçe'nin alacağı şu Anelka'dan bile daha büyük bir performans gösterdi. Yani Beşiktaş'ın golcü sorunu yok. 3- Beşiktaş'taki en önemli değişiklik savunma organizasyonunda. Kalede Oscar Cordoba'nın yer alması herkese güven veriyor. Savaşçı ruhu taşıyan İbrahim Toraman ve Çağdaş Atan artık birbirlerini tamamlıyorlar. Üstelik her korner ve frikikte ileri gidip, gol bile arıyorlar. Yani kendilerine güveniyorlar. İlk 45 dakikadaki Beşiktaş. ideal Beşiktaş. Futbol düşüncesi yaratıcı, pres ve tempo üst düzeyde. Oyun disiplini de mükemmel. İkinci yarıdaki Beşiktaş alternatiflerin takımı. Yani herkes oynayabilir veya yedek kalabilir. Bu da Beşiktaş'ın nihayet takım olduğunun belgesi. Skor hiç önemli değil. Futbol önemli... Shakhtar maçının en güzel mesajını sona bıraktım. Beşiktaş gençleşiyor. Beşiktaş'ta futbolcuya dayalı düzen tamamen yıkılıp, sistem ön plana çıkıyor. Bu da herşeyden önemli.
MESAJ: Beşiktaş taraftarı vefakâr. Luce'yi bağrına bastı, DB'yi de sevgi yağmuruna tuttu. Çok sevdiğimiz Çarşı'yı çok eleştirsek de onlarsız da Beşiktaş olmuyor. Yine maça renk kattılar. Süleyman esprileri harikaydı. Bu bir transfer tepkisiydi. Haklıydılar!
|