Bunu nasıl yaparsın Saba?..

4 yıl kadar önceydi.. Evde Nilüfer'le oturuyorduk.. "NTV'de bir spiker kız var.. Hiç dikkat ettin mi ?.. Ekran yüzü ve diksiyonu mükemmel" dedi..
Ben ne kendi işime Nilüfer'i karıştırdım, ne de ben onun işine karıştım..
Ama bilirim ki kadınlar kadınlardan anlar.. Hele, o kadın 30 yıldır sahne ışıklarının altındaki Nilüfer'se, söylediği kadın spikere alıcı gözüyle bir de ben bakayım dedim..
Saba'yı, yakından incelemeye o zaman aldım.. Gerçekten fotojenik bir yüzü vardı..
Ekrana değişik bir hava katıyordu.. Show'a çağırdım "Seni buraya istiyorum kızım" dedim.. Geldi başladı.. Üzerinden epey bir zaman geçti.. Ben Show'la yollarımı ayırdım..
Gel zaman git zaman, Saba, Show TV'de gece haberlerini sunmaya başladı..
Ve iki gün önce , "Allah kahretsin" dedim.. Böyle ucubelik yapılır mı?.. Saba, Asena'yı konuk olarak çağırmış canlı yayınına.. Kız gelmiş, televizyonda son makyajını yapıyor..

Asena'nın kovuluşu
O anda birisi giriyor makyaj odasına fetvayı veriyor : " Kusura bakmayın, Asena hanım.. Yayına çıkamayacaksınız.."
Gazeteler haberi, "İbrahim Tatlıses'in Asena'ya ekran boykotu" diye verdiler..
Tatlıses, Asena'ya ekran boykotu falan uygulamadı dostlar.. Ekranda, bir yayıncılık cinayeti işlendi..
Sen kendi çağırdığın konuğu, yukarıdan gelen talimatla nasıl kapı dışarı edersin Saba?.. Kendi çağırdığın konuğa saygı duymuyorsan , kendine de mi saygı duymuyorsun?..
Nerede kaldı senin yayıncılık sorumluluğun?..
Açık söyleyeyim.. Ben bu olayda İbrahim Tatlıses'i suçlamam..
Neden?... Çünkü İbrahim Tatlıses hâlâ aşık olmaya devam ettiği Asena'nın canlı yayınlara çıkıp, tek başına uçmasını istemiyor..
İbrahim Tatlıses, medya kuruluşlarını ölümle mi tehdit ediyor? Hayır.. Uyanık olduğu için, "Siz Asena'yı çıkartırsanız, ben de bir daha sizin hiçbir yayınınıza çıkmam, size röportaj vermem" diyor.. Yani, kendi tiraj ve reytingini yüksek olduğunu bildiğinden, medya kuruluşlarını kendi silahlarıyla vuruyor..
Olay bu.. Ama Saba bunları bilirken Asena'yı stüdyoya davet ediyor.. Sonra da kızcağızı makyajını yaparken, kapı dışarı ediyor..
Bak sevgili Saba.. Ben sana, böyle öğretmedim .. Ben o Show TV'yi de size böyle bırakmadım.. Yayına çıkardığın ya da çıkartacağın kişi senin yayıncılık namusundur .. Yukarıdan gelen talimatlarla, makyaj odasından bir konuğunu gönderirsen, bir daha kimse senin yayınına güvenip gelmez..

Tatlıses'le küsmemiz...
Aynı İbrahim Tatlıses , bir gün benim canlı yayınındaydı.. O sırada ayrılmakta olduğu Derya Tuna, Amerika'dan aradı, "yayına bağlanmak istiyorum" dedi.. Bir saniye tereddüt etmedim.. Yayına bağladım.. Onun konuşmalarını dinlettim.. Sonra kapattım.. İbrahim Tatlıses bu yüzden bana küstü.. 1 yıl konuşmadık.. Sonra odama geldi.. Hiçbir şey olmamışçasına yeniden ilişkimizi devam ettirdik..
Bana sağdan, soldan yukarıdan, aşağıdan neler geldi bunca yılda bilir misin?.. Bir kez bile o yayın namusundan taviz vermedim..

Köstebek
İşte tam o günlerde, bütün çalışma arkadaşlarımı toplayıp Al Pachino'nun oynadığı Köstebek filmine götürdüm.. Amerikalılar'ın ünlü 60 Dakika programının yapımcısının başına gelenler senaryolaştırılmıştı o filmde..
Tıpkı senin olayında olduğu gibi.. Birileri, 60 Dakika programının konuğunu, sigara şirketlerinin baskısıyla yayına çıkartmak istemiyordu.. Adam, şirketle gizlilik anlaşmasını programa güvenerek ihlal etmiş, onuru elinden gitmiş ve intihar etmek üzereydi..
Al Pachino, haberi yayınlatabilmek için, New York Times'la işbirliğine giriyor ve yıkılmaz denilen duvarları yıkıp, o haberi kanalında yayınlatıyordu..
Sonra da istifa ediyordu.. İstifa kararını öğrenen 60 Dakika'nın anchorman'i, 40 yıllık dostu, Dan, Al Pachino'ya, " Niye istifa ediyorsun?.. Her şey düzeldi.. Haber yayınlandı.. Her şey yine eskisi gibi" diyordu...
Ne cevap veriyordu biliyor musun Sevgili Saba, Al Pachino 40 yıllık arkadaşına..
"Hayır Dan.. Sana güvenen ve seninle yola çıkan bir haber kaynağının güvenini yok etmek nedir bilir misin?.. 60 Dakika programı artık o güveni kaybetti.. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.. " O güveni kaybetmek ne demektir bilir misin Saba?..
Artık hiçbir şey eskisi gibi değil Saba... İyi bayramlar..