kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
'Reality show'a katılmak
İtham mı, saptama mı?

İtham mı, saptama mı?

Dün burada çıkan "Politbüro haberciliği" başlıklı yazıyı "haber7.com" sitesi internet okurlarına şöyle duyurdu:
"Emre Aköz, bugünkü yazısında Samanyolu TV'nin kendi yazı dizisini bittikten sonra haber yapmasını ağır dille eleştirdi ve habercileri 'politbüro' gibi çalışmakla itham etti." Böyle dedikten sonra da benim yazıyı yayınlamışlar.
Bir cümleden ibaret bu sunuş spotunda düzeltecek ne çok nokta var! Mesela şöyle:
1) "... bittikten sonra haber yapmasını..." Bunu okuyan sanır ki işte dizi bitmiş, hemen ertesi gün haber yapılmış. Halbuki aradan koca bir hafta geçti. Süleyman Demirel'in dediği gibi 'bir hafta' siyasette uzun bir süredir; habercilikte ise çok uzun bir süre!
2) "... ağır bir dille eleştirdi..." Açın okuyun yazıyı, hani nerede o ağır dil? Sanırım şimdiye kadar pek rast gelmedikleri bir bakış açısından olaya bakılmasını arkadaşlar 'ağır' bulmuş.
3) "... habercileri 'politbüro' gibi çalışmakla..." Ben Samanyolu TV'deki meslektaşlarımın değil, Gülen cemaatindeki 'yönetim-koordinasyon' biriminin adeta politbüro gibi çalıştığını ve habercilerin 'ellerini tuttuğunu' iddia ettim.
4) "... politbüro gibi çalışmakla itham etti." 'İtham etmek' suçlamaktır. Halbuki ben önce bir 'saptama' yapıyorum. Çalışma tarzı nedeniyle cemaatin yönetim-koordinasyon birimine 'politbüro' diyorum. (Politbüro: Kısaca eski sosyalist ülkelerde ekonomiden kültüre her alanı planlayan, yöneten, denetleyen üst kurul.)
5) Eleştirim ise şundan ibaret:
Böyle bir çalışma biçimiyle doğru dürüst habercilik yapılamaz. Yapılabilir, diyen varsa tartışırız.
Yazının temel fikrini bir kere daha tekrarlayayım: Gülen cemaati; merkezi, hiyerarşik, disiplinli. Bu tip bir organizasyon; eğitim ve finans işlerinin düzenli yürümesini sağlıyor. Ancak medya bölümü için aynı şeyi söyleyemem. Çünkü merkezden planlamanın yavaşlığı ile rekabetçi haberciliğin hızı birbiriyle çelişir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Politbüro' haberciliği!   / 15-01-2005
 Nasırınıza mı bastım?   / 14-01-2005
 Hani sizin muhabirleriniz?   / 13-01-2005
 Terörist Türk ailesi   / 12-01-2005
 İnternet gazeteciliği diye bir şey var mı?   / 11-01-2005
 Başbakan olsanız nasıl yönetirsiniz?   / 10-01-2005
 'Gülen Holding' nasıl devam eder?   / 09-01-2005
 Hocaefendi'den sonra neler olur?   / 08-01-2005
 Meclis İç Tüzüğü sorunlu   / 07-01-2005
 Edebiyatın reklamı   / 06-01-2005
MEHMET BARLAS
Bizim "O Sole Mio"muz, "Makber" değil midir?
Aklınıza...
UMUR TALU
Cilalı demokrasi
Sessiz devrim" diye alkışlayanlar...
EMRE AKÖZ
'Reality show'a katılmak
Birgün gazetesinden...
REHA MUHTAR
Mina'nın yalanı?..
Cumartesi olunca, içim bir tuhaf...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Sarsmak için Gönül Yarası...
Lay lay lom ve şıkıdım bir...
SAVAŞ AY
Veli Çelik'ten kroşe ve ışık şefi yerlerde...
Atv...
Türk kızı Sibel FBI'ı faka bastırdı
ABD Adalet Bakanlığı, Türk tercüman Edmonds'un "FBI'da terör...
İşte felaketin ilk anlarını gösteren kayıp fotoğraflar
GÜNEY Asya, aralık ayının 26'- sında son 40 yılının en büyük...
Avrupa ateşi:1-0
Avrupa ateşi:1-0
Avrupa'daki en başarılı ve en çok tanınan Türk takımı G.Saray, bu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu