kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

Zerendud

Mevlanakapı'da surların dibinde küçük bir "cam" imalathanesiydi. Barakadan bozma bir yer... Kapısının önünde bir kaç kamyonu dolduracak cam kırıkları... Ama barakanın içine girildiğinde "ateş tuğlaları" nın çevrelediği bir cehennemi sıcak... Cam değil de sanki "sıcak" kaynıyordu tuğlalardan örülmüş kazanda... Kazanın iki başında üstleri çıplak adamlar... Biri, bir demir boruyla ateş harmanından bir tutam alıyor, terden fırtınaya kesmiş soluğunu ateşe veriyor ve o soluk, borunun ucunda mesela ya bir çay bardağı ya da tabağı olarak şekilleniyordu. Bir kaç "cam" parçasının şekillenip hayatiyet kazandığını ilk kez bu imalathanede gördüm. Bu "hayatiyet", neredeyse on beş yıl sonra yazacağım ve 1980'de çıkan "Çaylar Şirketten" şiir kitabımda Almanya'ya işçi olarak giden bir cam ustası Rasim'in mektubunda yer alacaktı. Rasim, "Çaylar Şirketten"in kahramanı, şoför muavinliği yapan Halil'e yazdığı mektupta, Almanya'daki yaşamını şu satırlarla anlatıyordu: "Diyorsun ki ben de yazıldım ve önümde 50-60 kişi var ve buranın durumu hakkında bilgi istiyorsun. Sana kısaca anlatayım. Elime şahsen 700 ile 800 mark geçer. Lojmanda duruyorum. 80 mark kira... Yemeğimi kendim yapıyorum. Fabrikaya gelince. Almanya'nın en büyük fabrikası. Ama en az para veren fabrika. Bazen fıska, bazen kalıpçı, bazen de çubukçuluk yapıyorum." 30 kasım salı akşamı Tophane-i Amire'de Paşabahçe Mağazaları'nın "Tarih-Kültür-Cam" konsepti kapsamında hazırladığı yeni koleksiyonu "Camda Sanatlı Yazı" sergisini gezerken bütün bunları düşündüm. Cama hayat veren fıskacı, kalıpçı, çubukçuları... Uygarlığın can damarı camı, sözün resmi olan yazı ile buluşturanları düşündüm. Altı bin yıllık tarihi olan "yazı"yı, tarihi beş bin yıla uzanan "cam" ile bir araya getirenleri düşündüm. Ve "Zerendud" önünden bir süre ayrılamadım.

CAM USTALARI
"Zerendud" sözcüğü, altın yaldızla yazılmış anlamına gelmekte ve adını bu sözcükten alan "Zerendud Kutu" üzerinde, bir tekke levhasından alınmış yazı yer almakta... "Ya Hafız", "Ey insanları ve mahlukatı koruyan Allah" anlamındaki bu yazı, kutunun kapağı üzerine altın yalnız kullanılarak uygulanmış... Kutunun kenarları ise madalyon ve çiçek motifleriyle süslü... Bu "zerendud"un görünen yüzü... Gizli anlamı ise şöyle: Özlü sözleri göz önünde bulundurmak ve yaşatmak amacıyla yazılan tekke levhaları, genellikle usta hattatlarca değil de dervişler tarafından yazılmış... En belirgin özellikleri ise dervişlerin yazdıkları eserde adlarını belirtmemeleri, bir başka deyişle bu levhaların "ketebesiz", yani imzasız olmaları... Bir de bunu düşündüm... "Camda Sanatlı Koleksiyonu" on dokuz parçadan oluşuyor. Selçuklu ve Osmanlı'dan, adı sanı belirsiz dervişlerden son dönemlerin en önemli hat ustası Emin Barın'a izler ve izlenimler var hemen hepsinde... Bu izler ve izlenimleri, sanat ve estetikle bütünleştiren adı dervişler misali belirsiz tasarımcı ya da tasarımcıları başta olmak üzere, yine dervişler misali adı-sanı belirsiz cam ustalarını, sözü alınteri ve göz nuruyla camda kalıcı bir armağan kılanları yürekten kutluyorum. Tophane- i Amire'nin yapısına oldukça uygun Paşabahçe'nin tanıtım sergisi, bir gün içindi. Gönül, bu serginin daha uzun süre açık kalmasını isterdi. Neyse ki Ankara, İzmir ve İstanbul'daki on iki Paşabahçe mağazasında bu sanat eserlerini izleme olanağınız var. Tabii, sınırlı sayıda üretilen bu eserler meraklılarınca hemen tedavülden kaldırılmazsa...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yıllar ve kitaplar...   / 02-01-2005
 Opera ve bale 55. başarı yılında...   / 26-12-2004
 İstanbul Modern...   / 19-12-2004
 Bu sevdadan sana ne?   / 12-12-2004
 Zerendud   / 05-12-2004
 Kültüre yatırımda Kipa   / 28-11-2004
 Ay, buluta girdiğinde...   / 21-11-2004
 Gelecek çocuklarda   / 14-11-2004
 ABD'nin güldüren yasaları   / 07-11-2004
 Yorgo Seferis ve Yorgo Andreadis   / 31-10-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
REFİK DURBAŞ
Orhan Kemal'in anıları da ölüyor
Milli Mensucat,...
KAZIM KANAT
İskenderun yok oluyor
Çocukluktan gençliğe geçtiğim...
Çocukların odaları büyüklere fark atıyor
Çocukların odaları büyüklere fark atıyor
Sayıları hızla artan 'Hip Aile Otelleri'nde çocuklar için özel...
Ruhi Su anısına türkü gecesi
Ruhi Su anısına türkü gecesi
Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı'nın yarın gerçekleştireceği etkinlikte...
Kale kapılarını önce kahve kokusu açtı
Osmanlı ordularının yapamadığını kahve yaptı ve dünyayı fethetti. Ne...
Havyarın iyisi deniz kokar
Bakü'de gördüklerimi söyleyeyim; havyar, neft ve caz. Bu şehirde...
THY'nin business class yolcusu arttı
Türk Hava Yolları geçen yıl yaklaşık 12 milyon yolcu taşıdı. 'Ticari önem...
Doğu'nun dürümüne hamsili Laz yorumu
Karadenizliler çorbasını, pilavını yaptığı hamsiden sonunda dürüm de yapmayı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.