kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Mim Kemal Öke, Adnan Menderesin de başkanlık sistemindeki gibi davrandığını ileri sürüyor.
'Aslında her zaman bir başkanımız vardı'
'Türkiye bu sistemi tartışmalı'
Başkanlık sisteminin iyi ve kötü yanları
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: Başkanlık sistemi bize uygun değil

'Aslında her zaman bir başkanımız vardı'

"Başkanlık sistemi gelsin mi gelmesin mi" tartışmaları sürerken Prof. Mim Kemal Öke, Atatürk, İnönü ve Menderes dönemlerinin başkanlık sistemi olduğunu ileri sürüyor.

Başkanlık sistemi konusundaki tartışmaların bir ayağını da, Türkiye'nin daha önce bu sistemi deneyip denemediği oluşturuyor. Kimine göre Türkiye'de hiçbir zaman gerçek anlamda başkanlık sistemi olmadı. Bazıları ise Atatürk, Menderes ve Bayar dönemlerini fiili başkanlık sistemi olarak tanımlıyor. "Türkiye, Osmanlı da dahil olmak üzere tarihinin hiçbir döneminde başkanlık sistemine sahip olmadı" diyenlerin başında Prof. Ergun Özbudun geliyor.

MECLİS HÜKÜMETİ
Osmanlı'nın anayasası olan 1876 Kanun-i Esasi'de parlamenter bir sistemin kabul edildiğini belirten Prof. Özbudun, "Kurtuluş Savaşı koşulların ürünü olan 1921 Anayasası yasama ve yürütme kuvvetlerinin TBMM'de birleştiği bir 'Meclis hükümeti' sistemidir. Tam yetkili bir meclisin yanı sıra saltanat sorunu çözülmemiş olduğundan başkanlık sistemindeki gibi bir devlet başkanına veya cumhurbaşkanına yer verilmemiştir. Çünkü hala meclisin içinde saltanata taraftar olan üyeler vardı" diyor. Meclis hükümeti sisteminin dünyada nadiren başvurulan ve özellikle olağanüstü dönemlerde uygulanan bir sistem olduğunu dile getiren Prof. Özbudun şöyle devam ediyor: "1924 Anayasası ile bunun normalleştirilmesiProf. Öke, Türkiyede başkanlık sisteminin yaşandığını düşünüyor.sağlanmıştır. Burada Meclis hükümetinin bazı unsurları korunmakla birlikte parlamenter sistem yönünde bir eğilim başlamıştır. 1923'te Cumhuriyet kurulduğundan cumhurbaşkanlığı makamı da yaratılmıştır. Cumhurbaşkanın yetkileri sembolikti, esas icra yetkisi Bakanlar Kurulu'ndaydı. Bakanlar Kurulu'nun ortak sorumluluğu vardı. Meclisin güvenine dayanıyordu. Bu bakımlardan parlamenter sisteme benzeyen unsurları içinde barındırıyordu bu anayasa."

1961 ANAYASASI
1961 Anayasası ile klasik parlamenter sisteme en yatkın siyasi sistemin oluşturulduğunu vurgulayan Prof. Özbudun'a göre yürütme ile yasamanın eşitliğine dayanan bir sistem getirildi. Zor şartlar altında da olsa yürütmenin başı cumhurbaşkanının TBMM'yi fesh edebileceği kabul edildi. Böylece iki kuvvet arasında daha sağlam denge oluşturuldu. 1961 Anayasası'nda çoğunluk iktidarına karşı fren sistemi olduğunu dile getiren Prof. Özbudun şöyle devam ediyor: "1982'i Anayasası da klasik parlamenter sistemi devam ettirmiştir fakat onda önemli bir değişiklik var. Normalde parlamenter sistemlerde kral da olabilir seçilmiş cumhurbaşkanı da. Fakat kralda olsa cumhurbaşkanı da olsa, devlet başkanının sorumsuz, dolayısıyla yetkisiz olduğu prensibiProf. Özbudun, Türkiyede hiçbir dönem başkanlık sistemi olmadı görüşünde.benimsenmiştir. Fakat 82 Anayasası cumhurbaşkanını sorumsuz kılmakla birlikte ona birtakım önemli anayasal yetkiler vermiştir. Bu bakımdan klasik parlamenter sistemden cumhurbaşkanı lehine bir sapma meydan gelmiştir."

ONLAR BİRER BAŞKANDI
Ancak Prof. Mim Kemal Öke uygulamada farklılıklar olduğunu belirtiyor. "Atatürk döneminde devrimin ve inkılapların oturabilmesi için otoriter bir rejimin olması gerekiyordu" diyen Prof. Öke şöyle konuşuyor: "Aşağı yukarı bir fiili başkanlık sistemi gibiydi. Atatürk'ün ve Türkiye'nin kendi özel koşullarından oluşan bir başkanlık rejimiydi. Daha sonra İnönü yönetimi yine fiili bir başkanlık rejimi gibiydi. Parlamenter rejim olmasına rağmen bir başkanlık rejimi vardı."

MENDERES DE OLDU
Türk siyasi hayatına bir liberalleşme iddiasıyla gelen Adnan Menderes'in de özellikle ikinci döneminde kendisini başkan gibi kabul ettiren bazı uygulamalara girdiğini vurgulayan Prof. Öke şöyle devam ediyor: "Türkiye'de başkanlık sistemi isteyenler ilk olarak bunu muhalefetten kurtulmak için istemişlerdir. Muhalefetten iktidardayken çok çekenlerin başkanlık rejimi idealleri tutku halindedir. Özellikle Özal ve Demirel'de."

Nevzat ATAL


1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Baykal'a yakışan gitmek
 Yüksek Disiplin Kurulu'ndan Şok Açıklamalar
 CHP'li vekiller saflara ayrılıyor
 Bir zamanlar kartaldı
 Ağar: Türk çiftçisi AB'nin marabası mı?
 Erdoğan Musul'la ilgili güvence verdi
 Çiller, tatil için Uludağ'a geldi
 Çankaya Köşkü'nde 'erken' randevu
MAHMUT ÖVÜR
Doğru Yol Partili gençler iddialı
Günümüzün siyasi...
MUHARREM SARIKAYA
CHP YDK'da değiştirilen söz
Şanlıurfalı'nın "İsot"...
YAVUZ DONAT
Şanlı muhalefet
Bilirsiniz, inşaatların etrafı bir...
Kaymakam Aka'nın esrarengiz intiharı
Karamürsel ilçesinin sevilen kaymakamı İsmail Aka, kendini karnından...
'Para beni kolay kolay değiştiremez'
Fethiyeli talihli, 1 trilyon 250 milyar liralık ikramiyesini aldıktan...
Sait Halim Paşa yalısının hazineleri sır oldu
Sait Halim Paşa yalısının hazineleri sır oldu
Sait Halim Paşa Yalısı'nda 1986 yılında çıkarılan envanterde bulunan...
Hayatımda böylesine bir felaket görmedim
Hayatımda böylesine bir felaket görmedim
Bu sözler Amerikan Abraham Lincoln uçak gemisinin pilotu Jesse Cash'e...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu