kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Bizim Bridget'lerimizin günlükleri..
Yakışır Ebru, yakışır!..
Tebessüm
Bizim duvar
Sevdiğim laflar

Bizim Bridget'lerimizin günlükleri..

Bridget Jones'un üzerinden giderek, kadınımızda kendine güven sorununu ortaya atmıştık geçen pazar.. Çarşamba gecesi TV8'de Haşmet, Sunay ve Nebil'le de tartıştık.. Hep erkek erkeğe.. Peki kadınlarımız ne diyor.. Bana gelen e-maillerden üçünü seçtim size, bu haftasonu için.. Buyrun.. İsimler bende saklı..


Y'nin mektubu..
Bridget Jones'u ben de izledim. Şu an içinde bulunduğum durumla aynı nerdeyse. 25 yaşındayım. Güzel, tahsilli, iyi sayılabilecek bir iş. Ben de 2 kişi arasında sıkışıp kaldım. Biri (şu an birlikte olduğum kişi) eğitimli, kariyer sahibi, inanılmaz saygılı ve kibar (bu beni zaman zaman sıkıyor), her şeyden önce güvenilir, sözüne sadık, geleceği parlak, spordan sanata her şeyi konuşabildiğim, bir ömrü sorunsuz paylaşabileceğim ve en önemlisi fazlasıyla güvenilir biri.
Diğer tarafta ise oldukça yakışıklı, tahsilli, eğlenceli, anı yaşamayı seven, geleceği fazla düşünmeden hareket eden, inanılmaz çekici (bir bakışla bile karşısındakini baştan çıkarabilir), rahat ve uçarı biri. Aynı zamanda hâlâ aşık olduğum insan. Ama ben her şey mükemmel gidiyor derken ayrılmayı tercih ettim. Nedeni çok basit. Terk edilmekten, aldatılmaktan, üzülmekten ve hayal kırıklığı yaşamaktan korktuğum için onu terk ettim. Tabii sonrası pişmanlık ve gözyaşı.
Herkesin bayılarak baktığı yarın hakkında hiçbir zaman konuşmayan biriyle daha fazla birlikte olamayacağımı düşündüm. İyi halt ettim. Çok pişmanım ama çoktan iş işten geçti. Böyle bir durumda birçok kadın benim yaptığımı yapardı herhalde. Geleceğini paylaşabileceği, güvenilir olan kişiyi seçerdi. Şu an birlikte olduğum kişiyi seviyorum galiba ama sahip olduğu özelliklerden dolayı seviyorum. Sizin de dediğiniz gibi bu adam aldatmaz, terk etmez, gitmez. İdeal bir eş adayı belki de.
Ama bildiğim bir şey varsa ben birlikte olmaktan korktuğum kişiye hâlâ aşığım..


A'nın mektubu..
Pazar günkü yazınızı büyük bir keyifle, biraz da burnum sızlayarak okudum.. Evet.. Gazeteci mi avukat mı sorunuzun cevabı bence de gazeteci.. Esasında bu cevabı ben dört yıl önce, film ve sizin sorunuz ortada yokken kendi hayatımda verdim.. Bire bir yaşadım.. Çok mutlu oldum çok da üzüldüm... Ama böyle bir adam bulmak o kadar zor ki..
Kaybetsen bile, bir o kadar da değiyor..


E'nin mektubu..
Bridget Jones'un seçimi başlıklı yazını okurken gözlerim dolu dolu inan. Tam da benim ve çoğu kadının en zayıf noktası olan 'güven' konusuna parmak bastın. Gözlemlerin müthiş. Evet ben de, gönlüm gazeteciden yana olmasına rağmen kesinlikle iç geçirerek de olsa avukatı seçerdim. Ve bunun nedeni de senin yazdığın gibi "güven.." Ya bırakır giderse, ya yalnız kalırsam ona tam da alışmışken... O zaman o acıya nasıl katlanırım... Ne yaparım...
Biliyorum bunlar yanlış ve sen yazdıklarında sonuna kadar haklısın. Peki ama bana yardımcı olur musun? Sen, Sabah'ta yazmaya başladığın zamandan beri, tek kelimesini dahi kaçırmadan okuduğum, sayesinde sevmeyi, dokunmayı öğrendiğim biri olarak bana yardımcı olabilir misin? Nedir bu güvensizliğin çaresi? Bu, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışmanın, "aman yanımda bulunsun, benim olsun da" dedirten duygunun çaresi? Yazının sonundaki şu cümlelerin var ya, "Ben mi kimi seçerdim.. Tabii tercihi 'Gazeteci' olacak kadar kendine güveni olan kadınları. Kendinden ve yaşamdan korkanlarla işim olmaz.." İşte bu cümleleri senin gibi yürekten, mertçe söyleyebilecek kadar kuvvetli olmayı, "kendime rağmen" hayatın karşısında dimdik ayakta durmayı nasıl da isterdim
Bana yardımcı olabilecek misin? Bunun sırrını bana verir misin?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Polis olma bilinci..   / 24-12-2004
 Galatasaray'a orta saha gerek!..   / 23-12-2004
 Yaşadığımız dünya ne kadar gerçek?..   / 22-12-2004
 Avrupalı olmak, sorumluluktur!..   / 21-12-2004
 Bridget Jones'un Seçimi!..   / 19-12-2004
 Sabah farkı belli oluyor!..   / 18-12-2004
 Yangına körükle gitmek..   / 17-12-2004
 Kim korktu?.. Kimden?..   / 16-12-2004
 Biraz dedi kodu yapalım!.   / 15-12-2004
 Devleti Ali Sami Yen'de bitirdiler!..   / 14-12-2004
MANSUR FORUTAN
Çöken bir sosyal yaşam.. (benimki)
Ceviz kalp krizi...
MEHMET BARLAS
Yeni hamama eski tas bulma çabası..
İnanmak kolay değil...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Ateş'le barut!
Sessiz sedasız yakılan bir "ateş"ti...
SAVAŞ AY
Tekel katliamının perde arkasında ne var?..
O manzarayı...
REFİK DURBAŞ
Gelecek, güzel olacak...
Yaşım 58, bir bakıma 68...
HINCAL ULUÇ
Bizim Bridget'lerimizin günlükleri..
Bridget Jones'un...
REHA MUHTAR
Biri beni evlendirmeye çalışıyor..
İki saat.....
Fitili Ateş-ledi
Fitili Ateş-ledi
G.Saray'ın golcü yıldızı Necati Ateş, evinin kapılarını ilk kez...
Taraftarlardan Gökşen'e tepki
Taraftarlardan Gökşen'e tepki
G.Saraylı yöneticinin "Taraftar, işimize karışmasın" açıklaması tepki...
Avrupa Birliği sürecini Kıbrıs'a kurban etmeyiz
Başbakan, Kıbrıs'ta gerekli adımın atılacağını, gerekirse Annan...
Bakan Akşit'ten şok itiraf: Özürlü çocuk zorunluluktan bağlanıyor
Ankara Devlet Bakanı Güldal Akşit, personel yetersizliği nedeniyle,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu