kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ölüm Kapanı

Yazarımız Aytuğ, G-Mall'daki yangın dehşetini anlattı: İtfaiye gecikse 'kilitli bırakılan' kapılar arasında ölümle tanışacaktık....

Çadırdan sinema kompleksi kuranlara, gala ilginç geçsin diye dekorun dibine mum yerleştiren zihniyete soruyorum: İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?.. Dolmabahçe G-Mall'da Büyü filminin galasındaydım. Ölüm Kapanı'na sıkışıp kalanlardan biri bendim...

ZİFİRİ KARANLIKTA YOLUMU ZOR BULDUM
5'inci salonu duman sarınca dışarı çıktım. Zifiri karanlıktı. Cep telefonunun ışığıyla yolumu bulabiliyordum. Işıklı tabelalı 'Yangın Çıkışı' yazan kapıya yöneldim. Kapalıydı. Ters yöne döndüm.

ANA KAPIYI NE AKLA HİZMET KAPATTINIZ
Sürüne sürüne ana kapıyı buldum. O da kapalı! Yanımda birinin "Ölüyorum" diye ağladığını duydum. Neyse ki itfaiye o sırada kapıyı kırıyordu. Yoksa şimdi ölüm haberimi okuyor olacaktınız.

Büyü'de perde dehşetle açıldı
Orhan Oğuz'un Büyü filminin Dolmabahçe G-Mall sinema kompleksindeki galası, film daha başlar başlamaz bir dehşet sahnesine dönüştü. Birden başlayan yangının paniğe uğrattığı konuklar kendilerini dumanların dışına böyle atmaya çalıştı.


Dehşeti yaşadım

Yazarımız Yüksel Aytuğ ölüm kapanında yaşadıklarını dakika dakika kaleme aldı..

Böyle bir dehşeti sadece felaket filmlerine özgü sanırdım. Ama yaşadıklarım şu anda klavyemin üzerine yapışan is kadar gerçek" Ölüm Kapanı"nı saniye saniye yaşadım. Ölümün kıyısından döndüm. Korkudan çok öfke duyuyorum. Yarım saat süreyle zifiri karanlıkta, boğucu dumanın ortasında el yordamıyla bir o kapıya, bir bu kapıya koştururken, benimle birlikte o salonda bulunan 120 kişiyi "ölüm kapanına" kıstıran sorumsuzluğa isyan ediyorum. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Yapımcı Faruk Aksoy gösterimden once bize fuayede "Filmde pek çok sürpriz var. Hazırlık olun" demişti. Bana eşlik eden kuzenimle birlikte 5 numaralı salona girdik. Perdeye yakın 3. sıranın ortasında oturuyorduk. Film başladı. Sadece bir dakika olmuştu ki, perde karardı. İnsanlar "Büyü tuttu işte gördünüz mü?" diye espri yaptılar. Bense bunun gala gecesine özgü bir "animasyon" (canlandırma) olduğunu sandım.

ANİMASYON SANDIK
Pek çok kişi benim gibi düşünmüş olmalı ki, kimse yerinden kıpırdamadı. 30 saniye sonra film göstericisinin bulunduğu yerden "çıtır çıtır" sesler gelmeye başladı. Ortalık zifiri karanlıktı. Sonra bir cam kırılma sesi duyuldu. Sinemanın en arka koltuğunda oturanlar çığlıklar atarak, aşağı doğru koşmaya başladılar. Birileriın, yangın var..diye bağırmaya başladı. Aynı anda fuayenin olduğu bölümden canhıraş feryatlar duyuldu. Önce bunun da bir ırmaolduğu sanıldı. Ama içeriye duman dolmaya başlayınca herkes panik halinde koridora doğru koşmaya başladı. İnsanları yapmayın, sakin olun" diye uyarmaya çalıştım. Bir yandan da zifiri karanlıkta cep telefonumun ışığıyla yolumu bulmaya çalışıyordum. Bir elimle kuzenime sıkı sıkı yapışmış, itiş kakış arasında, ışıklı tabelayla üzerinde ın Çıkışı" yazan kapıya doğru ilerliyordum. Dumanın yoğunlaşmasıyla birlikte içeride inanılmaz bir can pazarı yaşanmaya başlamıştı. Acil çıkış kapısının bulunduğu yere doğru yaklaştık. Ama en öndekiler, Çıkış yok, kapı kapalı, geri dönün" diye bağırdılar. Gerisin geriye döndük. Bu kez salona giriş yaptığımız fuaye kapısına doğru yöneldik. Merdivenleri çıkarken ayaklarımızın dibine yığılan insanların üzerine basmamaya, onları yerden kaldırmaya çalışıyordum. Uzun bir uğraştan sonra fuaye kapısının bulunduğu yere ulaştık. Ama bu kapı da kapalıydı. Kapının önünde sıkışanlar, dönün, burası kapalı. Aşağıdan sıcak geliyor. Dışarıda yangın var" diye bağırdılar. Yine geri döndük. İnsanlar iyice umutsuzluğa kapılmışlardı. Salona inanılmaz bir panik havası egemen olmuştu. İsanlar cep telefonlarıyla ulaşabildikleri yakınlarından yardım istiyorlardı. Bir kaç kişi polis ve itfaiyeye ulaştıklarını, yardım geldiğini söylediler. Ben bu arada cep teelfonuyla uaşabildiğim arkadaşlara tam ulunduğumuz noktayı söyledim. Yön duygumun yardımıyla perdenin sol tarafına doğru ilerlemenin doğru olduğuna kanaat getirdim. Kuzenimle birlikte oraya yaklaşı, beklemeye koyulduk.

CAN PAZARI YAŞANIYOR
Çünkü binanın dış cephesine en yakın yerin burası olduğuna, dışarıdan bir müdahale yapılacaksa, en uygun noktanın burası olacağına kanaat getirmiştim. (Nitekim, dakikalar sonra itfaiyenin kapı ve duvarlaır kırarak girdiği yer burası olacaktı) Bu arada tavandaki otomatik yangın söndürücülerden yalnızca bir kaç damla su geldiğini farkettim. Sonra o da kesildi. İnsanlar Burada öleceğiz. Kapana kısıldık" diye feryat ediyorlardı. İçlerinde ailelerini arayıp, ölceceğiz. Seni çok seviyorum anne..." diye vedalaşanlar vardı. Koluma parmaklarını geçiren gözlüklü bir kadın (Cep telefonunun ışığında ancak o kadarını görebildim) olur yarım çağırın ölceğiz burada. Yalvarıyorum" diye haykırıyordu. Ölmeyeceğiz. İtfaiye yolda. Yarın sevdiklerinize anlatacak bir hikayeniz olacak" dedim. Yangın durumunda zehirli dumanın tavana yakın yerlerde oğunlaştığını biliğim için etraftakilere ğilin, hatta yere yakın durun" diyordum. O sırada bir kaç kişi, perdenin sol tarafında bir çıkış olabileceğini söylediler. Ama üzerinde hiçbir uyarı yoktu. Dar bir koridor olduğunu sandığım bir boşluğa doğru yığıldık. Kapı olduğunu sandığımız bir yere vuruyorduk. Ama karanlıkta nereye vurduğumuzu, nerede olduğumuzu görmemize imkan yoktu. Bağıranlar olduğunu duyduk.

ZEHİR TAVANDA DURUYOR
Sesler tam da bizim bulunduğumuz taraftan geliyordu. Hep beraber, ız. Çıkarın bizi. İmdat"diye bağırdık. Salonun tam tersi yönünden de Kimse var mı orada?" diye bağıranlar olduğunu duyduk. Bir bölüm insan o tarafa doğru yöneldi. Bizse perdenin sol tarafında kalmaya devam ettik. O sırada dışarıdan kazma seslerini duyduk. Yakınlaşında bunun itfaiye erlerinin kasklarındaki fenerler olduğunu anladım. Dışarıya çıkmamız belki 30 saniye sürmüştü. Ama bana 30 saat gibi gelmişti. Temiz havaya çıktığımda erin bir nefes almak itedim ama öksürüklere boğuldum. Ölüm kapanından kurtulmuştuk.

Yüksel AYTUĞ

DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Asimo artık koşuyor
 Mesut Yılmaz hastaneye kaldırıldı
 Kanserli yöre taşınıyor
 215 kişi yangın mağduru
 Hac seferleri başladı
 Doğa anormalleşti
 Sinemada Canpazarı
 Hastaneler doldu taştı
 Uğursuz Film
 Çapa: Yangın panik nedeniyle büyüdü
 G-mall'ın sahibi Hüsnü Özyeğin: Çok üzgünüm
 Kırca: Orası bizim gözbebeğimizdi
 Geceyarısı pişmanlığı
 Artvin'de yine çığ 5 ölü 1 kayıp
 Beynindeki tümörle yaşama tutunuyor
 Aşk üçgeninde genç polisin sır ölümü
 Sözle taciz eden adamı bıçakladı
 Çalıntı otoya ruhsat veren emniyetçi
 Yüzüncü yaşını görenler artacak
 Bunamanın 10 kokusu
MANSUR FORUTAN
Sanki bedava erzak dağıtmaktalar
Hafta sonu süren...
MEHMET BARLAS
Bilgi toplumu yerine bilgi kirlenmesi mi?
Bireyler de,...
REFİK DURBAŞ
Caddebostan'a "özel marina"...
Yalnız İstanbul'da değil,...
SAVAŞ AY
'Panik yapmayın, paniğe kapılmayın, bir şey...
HINCAL ULUÇ
Biraz dedi kodu yapalım!.
Olayı tam göbeğinde yaşadım.
EMRE AKÖZ
Kılavuzu profesör olanın...
Haber gerçekten ilginç:...
MAHMUT ÖVÜR
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?
G-Mall yanıyor... Haberi...
ATİLLA DORSAY
Sinemayı çok seviyoruz ama uğrunda ölecek kadar...
İtalyan stili
İtalyan stili
Beşiktaş'ın İtalya tecrübeli iki yıldızı Okan ve Pancu, Parma'yı...
Yedeklerle çıkacağız
Yedeklerle çıkacağız
Parma'nın Milli kalecisi Frey, Beşiktaş maçında yedeklerle mücadele...
Meclis eylemcisi molotoftan suçlu
1996'daki DGM'nin AİHM'den dönen kararının bir benzeri tekrarlandı.
Aleviler 600 bin imza topladı
Alevi Bektaşi Federasyonu, Cemevleri Alevilerin İnanç Merkezidir''...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu