Babası gibi

Biliyorsunuz İngilizler 'İstatistikler yalan söylemez' der. Amerikalılar da 'Aptallar istatistik kullanır' der. Biz ikisinin de ortasında Beşiktaş gerçeğini tartışmaya açıyoruz.
İlk 45 dakika: Topa sahip olmada Beşiktaş yüzde 62. Buna karşılık Beşiktaş'ın top kaybı 30, Kayseri'nin 25. Topa sahip olan Beşiktaş'ın 6 şutu var, Kayseri'nin ise 11.
Bütün bu rakamlardan çıkan bir tek gerçek var: Beşiktaş topa sahip ama oyunun hakimi değil. İşin sırrı şu: 30 top kaybının 14 tanesi Tümer Metin (8) ve Okan Buruk'a (6) ait. Yani Beşiktaş kötü oynuyorsa sokak deyimi ile söylüyorum; 3 pası bir arada yapamadığı içindi. Elbette ilk 45 dakikanın bir başka analizini hakem Cem Deda'ya bağlıyorum. Aynen babası gibi yine kolay penaltı verdi. İki yorumu ilk yarının skorunu belirledi. Vermediği penaltı: Tümer Metin frikik atıyor, Balili elleri açık havaya sıçrayarak baraj yapıyor. Yani bir voleybolcu gibi topa müdahale ediyor. Bu tartışmasız penaltı. Ama Deda vermedi.
Verilen penaltı: Mithat sağdan uzun ve yüksek ama yavaş bir orta yapıyor. Bu topa giden oyuncu Mehmet Topuz. Fatih Sonkaya da topa değil adama gidiyor. Top geliyor Sonkaya'nın koluna düşüyor. Kasıt yok, elle oynama yok ama ele çarpma var, penaltı değil.
Size enterasan bir not: İlk kez görüyorum, 4. hakem Özgür Türkalp saha kenarından bir faul verdi. O da Beşiktaş aleyhine. Yani hakem hataları Beşiktaş maçlarında çoğalıyor. Dikkat..
İkinci yarıda değişen ne? Çok basit...Okan Buruk daha dikkatli ve daha ayağa oynuyor. Tümer Metin de öyle. Daniel Pancu'nun araya bıraktığı topu olağanüstü bir çalım ve mükemmel gol vuruşu ile ağlara yollayıp, tabelayı eşitledi. Daha önemlisi benim ve de kendisinin de kafaya taktığı gol sevincini takım arkadaşları ile paylaştı. Beraberlikten sonra Del Bosque, Juanfran'ı orta sahaya, Veysel Cihan'ı da hücum hattına sürüp tüm riskleri aldı. Bunu da yapması gerekiyordu çünkü Hikmet Karaman takımını savunmaya çekmişti. Bu noktada Johnson'ın yorulması ve Kayserispor'un tekme tokat futboluna Cem Deda'nın izin vermemesi Beşiktaş'ın işini kolaylaştırdı.
Son bölümde Beşiktaş top kaybını 45-45 yaptı. Yani ayağa oynadı. Tam 58 tane orta yaptı ve galibiyeti böyle buldu. Gol pozisyonuna girdi, şut denemesi yaptı. Pancu, Okan hatta Veysel bile gol kaçırdı. Bu kaçan gollerde şanssızlık ön plandaydı. Okan Buruk'un kaçırdığında beceriksizlik vardı. Ama son dakikada Berkant attığı golle hem Beşiktaş'ı kurtardı, hem kendisini. Çünkü Del Bosque Berkant'a son şansını vermişti. Bu gol onu satılmaktan kurtardı.

MESAJ: Bir futbolcunun hakkını geç de olsa verelim. O da kaleci Ramazan Kurşunlu. Penaltıda ters köşeye yattı ama mükemmel kurtarışları ve daha önemlisi topu eliyle oyuna sokmada takıma büyük katkı yaptı.