kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
BAŞIMIZA NE GELECEĞİNİ PEK BİLMİYORUZ Doğrusöz mükellefin beyanname vermekten korktuğu görüşünde. Hukuki istikrar olmadığı için bir harcama ya da tasarruf yaptığımızda bunu söylemekten çekiniyoruz. Bir anda “Nereden buldun?” denilebilir ya da yeni vergi yükü gelebilir.
Bu vergi sistemiyle dürüstlük başa bela
Her harcama vergi iadesine girmek zorunda
20 milyar borç yüzünden yurtdışı yasağı

Hep aynı kişiden vergi alınıyor

Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi üyesi Bumin Doğrusöz, "Türkiye'de dürüstçe vergisini vereni cezalandıran bir sistemimiz var" diyor.


Bu vergi sistemiyle dürüstlük başa bela

Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi üyesi Dr. Bumin Doğrusöz "Türkiye'de vergi veren hep aynı kesim" diyor. Doğrusöz'e göre sistem kişiyi kayıt dışına itiyor ve vergiden soğutuyor.

Türkiye'de vergi oranları çok yüksek, dünyanın hiçbir yerinde bizdeki kadar vatandaşa yüklenilmiyor. Devlet kayıt dışındakiyle değil, kayıt altına aldığıyla uğraşıyor. Ben vergimi son kuruşuma kadar veriyorum ama biliyorum ki çoğu insan vergi kaçırıyor. Çevrenizde bu cümleleri sık sık duymuyor musunuz? Hemen herkes vergi oranlarından ve beyannamesini doğru dolduranın cezalandırıldığından bahsediyor. Sahi öyle mi? Dürüstçe vergisini veren kurumlar bir süre sonra iflasın eşiğine geliyor mu? Türkiye'de vergi adaleti nasıl? Avrupa Birliği'ne beş kala vergi yasalarımız nasıl biçimlenmeli? Tüm bu soruların cevabını almak için Dr. Ahmet Bumin Doğrusöz'ün kapısını çaldım. Doğrusöz, Marmara Üniversitesi Mali Hukuk Bölümü Öğretim Üyesi. Aynı zamanda Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Üyesi de olan Doğrusöz, "Türkiye'de sadece kayıtlı mükellefe yükleniliyor" diyor.

MALİYE BAKANLARI YÜZÜNDEN

Avrupa ülkeleriyle kıyaslarsak Türkiye'nin vergi sistemi nasıl?
Öncelikle şunu söylemek lazım. Türkiye'de vergi sistemi yok sistemsizliği var. Mevzuat oynana oynana o kadar çok değişti ki, şu andaki vergi kanunlarımız içinde boşlukları olan ve geçici maddelerle idare edilen kanunlar. 80 yılı sonrasında her maliye bakanı kendince reform yapmaya kalskınca bu tablo ortaya çıktı. Yeni baştan bir vergi sistemi oluşturmak lazım. Denetimi tamamen yitirmiş durumdayız. Vergi idaresi bugün halk deyişiyle, Allah rızası kim ne verirse tarzı. Kayıt dışı ekonomi oranı ise çok büyük. Vergi yükü olarak AB normlarıyla yaklaşık aynı çizgilerde gidiyor olsak da biz bir koyundan beş post çıkartmak misali, hep aynı mükellefe yükleniyoruz. Bu vergi yükü yüzünden artık işadamının yatırım yapması mümkün değil. Hele istihdam üzerindeki vergilere ve SSK gibi mali yüklere bakarsanız bu durum kişiyi olduğu gibi kayıt dışına itiyor.

Yani bu sistemde dürüst olmak pek de karlı değil. Dürüst olmak başa bela.
Kesinlikle. Örneğin asgari ücretli bir işçi çalıştırırsanız, işçinin eline sadece 300 milyon geçer ama bu paranın işverene maliyeti 550 milyon liradır. Doğal olarak hemen herkes kayıt dışına itiliyor.

Kayıt dışı olmak yasa dışı değil mi? Yani bu işin bir denetimi yok mu? Asıl dert orada. Denetim fonksiyonu da aksıyor. Siz "Ben vergimi düzenli olarak vereceğim" diye yola çıkıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz çevrenizdeki işletmeler böyle yapmıyor. Onlarla rekabet edebilmek için kayıt dışını seçiyorsunuz. Çünkü bu sistemde hem kayıt altında ol hem de rekabet et, bu pek mümkün değil.

Kayıt dışı olan kesim ne büyüklükte?
Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü hep Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) oranına göre bakılır. Çok kesin bir rakam yok ama yüzde 60-65'ler civarında.

ADİL VERGİ SİSTEMİMİZ YOK
Toplumda ben vergimi ödüyorum ama büyük çoğunluk ödemiyor düşüncesi yaygın. O zaman bu düşünce yanlış değil.
Kayıt dışı ekonomiyi, kara parayı kaldırmak bütün devletlerin amacıdır ama bunu dünyada yüzde yüz kaldırabilen devlet yok. Ekonominin doğasına aykırıdır bu. Ama önemli olan bu kayıt dışı ekonomiyi yüzde 15'in altına indirmektir. Biz de bunun için çabalamalıyız. Halkın inanışına yüzde yüz katılıyorum. Adil vergi sistemimiz yok. Örneğin, şu andaki vergi mevzuatı borsadan ve menkul kıymetlerden elde edilen gelirleri vergilendirmiyor. O kadar karmakarışık ki kimsenin oradan doğru dürüst beyanname vermesi beklenemez. Oraya daha basit bir sistem getirilmesi gerekiyor.

Borsadan aldığınız bir hisse senedini üç ay elinizde tuttuğunuzda....
Vergi yok.

Peki bu durum sermaye piyasasını da negatif etkilemiyor mu?
Bir taraftan hareketi engelliyor, bir taraftan da siz zaten hareketi izleyemiyorsunuz ki... Üç ayın sonunda bile nereden ne kar etmiş nerede zarar etmiş bunları bilemiyorsunuz. Süre sınırlaması büyük sorunlara yol açıyor, oysa bugün hisse senedini sabah alıp akşam satan var.

Vergi sisteminin baştan değişmesi lazım bu tamam. Ama öncelikle ne yapılması gerekiyor? Yani nereden başlanmalı?
Öncelikle herkesin basit de olsa bir gelir-gider defteri tutması gerekiyor. Türkiye'de yaşayan herkesin beyanname verir hale getirilmesi lazım.

İŞADAMININ ELi KOLU BAĞLI
Mevcut koşullarda kim beyanname verip ben şu kadar kazanıyorum demek ister ki?
Eh istemez tabii. Kişiler vergi beyannamesinden ürküyor. Devlet bazı yerlerde eşit vergilendirmediği için oluyor bu. Örneğin 300 milyar liraya kadar hazine bonosu faizi elde ederseniz vergi dışısınız. Mevduat faizine yönelirseniz yüzde 16,5 verginiz var. Hayır ben bu paramla ticarethane açacağım ve istihdam yaratacağım dediğinizde vergi yükünüz yüzde 45'e çıkıyor. Bunun neresi adil?

Yani mevcut vergi sistemiyle başa çıkıp, boşluklardanyararlanarak yolunuzu bulmak mümkün. İyi bir vergi uzmanına sahipseniz yolunuz açık...
Boşluklar ve yorumlar çok. Bir inceleme elemanı evet dediğinde öteki hayır diyebiliyor. Danıştay'ın kararıyla Maliye Bakanlığı'nın uygulaması çelişebiliyor. Verginizi dürüst ödüyorsunuz bir süre sonra sermayeniz de vergilendiriliyor ve bu vergi yüküyle er geç batıyorsunuz.

O zaman herkes kayıt dışına gidiyor.
Kesinlikle. Bence önceliğimiz hazinenin geliri değil, doğru vergilendirmek olmalı. Mükellefin haklarına saygı göstermek lazım. Türkiye'de toplam vergi gelirlerinin yüzde 84'ünü beş tane vilayet ödüyor. İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir, Bursa. Bu ne demektir? Vergi yükü bölgeler arası adil dağılmamıştır. Ayrıca geri kalan bölgelerde vergi gelirlerini sağlayacak kazançlar oluşturulmamıştır.

Teşvik sistemi yok mu?
Var ama o da yanlış. 1500 doların altında geliri olan illeri teşvik ettik. Ama bu da adil değil çünkü bakınız Erzincan'daki kavgaya. Erzincan'ın geliri 1500 doların üzerinde gözüküyor ama bu geliri oraya sağlayan Keban Barajı. Oysa barajdan bölge halkı hiç yararlanmıyor. Biz uzun vadeli çözümler aramayıp, sadece günü kurtarıyoruz. Sakız fabrikası kurana da antibiyotik fabrikasına da aynı teşviki veriyoruz. Bu böyle olmaz.

İşadamının eli kolu bağlı yani.
Tabii. Batı ülkelerinde niye vergi iyi işliyor? Çünkü hukuk ve istikrar var. Bir kişi bir yatırım yaptığında ilerde ne olacağını, ne kazanacağını, ne kadar para harcayacağını biliyor. Bu kişinin en temel hakkı zaten. Bizde ise araba sipariş ediyorsunuz, ertesi gün daha siz teslim almadan vergisi artıyor. Yatırım yapmaya karar verdiğinizde ne ÖTV'yi ne de KDV'yi kestirebiliyorsunuz. Böyle bir ortamda sağlıklı bir yatırım yapmak çok güç.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Modern Tarikatlar 1: Kundalini huzur verir
 Milletvekili adayı kapkaç sanığı
 Tedbirinizi alın! Soğuk ve yağışlı hava geri geliyor
 Okul bahçesinde ölümle oynuyorlar
 Taksicilerden karanfilli eylem
 Şehir Hatları'nda sıkıntı yaşanıyor
ERDAL ŞAFAK
Tırnakları kaldırmak
KKTC Başbakanı Mehmet...
ÖMER LÜTFİ METE
'Bürokratik oligarşi'
Osmanlı'nın ' yenileyici...
UMUR TALU
Eşitlik arayışı
Tuhaftır, ayıptır, tehlikelidir.
ERGUN BABAHAN
Tartışalım
17 Aralık'ta Brüksel'de alınacak sonuç ne...
32 yıl sonra tarihi ziyaret
Rusya Devlet Başkanı Putin ve eşi dün akşam yoğun güvenlik önlemleri...
İngiltere'nin Clinton'ı
Önce evli olduğu halde başka bir kadınla aşk yaşadığı ortaya çıktı,...
Bosque out Tümer Met-in
Bosque out Tümer Met-in
Bosque'nin kulübeye hapsettiği Tümer, Samsun'dan sonra İstanbul...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu