kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Kararımız dünyayı değiştirecek'
AP Başkanı Türkiye temasları
De Gucht: Kıbrıs önkoşul değil
'Kıbrıs'ta üzerimize düşeni yaptık'
Molivyatis: Karşı ülke yok
Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye paneli
Erdoğan: Oyun oynanırken kural değiştirilmez

'Kararımız dünyayı değiştirecek'

Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, Türkiye ile AP ilişkilerinde tarihi anlar yaşandığını belirterek, "Bundan sonrası için alacağımız kararlarda dünyanın geleceği değişebilir. Sadece Türkiye değil, AB değil tüm dünya değişecek" dedi..

AP Başkanı Josep Borrell, Türkiye ile AP ilişkilerinde tarihi anlar yaşandığına dikkat çekerek, "Bazı dönemlerde tarih şaşırır. Ne tarafa dönmesi gerektiğini bilmeye bilir. Böyle bir dönemdeyiz. Bundan sonrası için alacağımız kararlarda dünyanın geleceği değişebilir. Sadece Türkiye değil, AB değil tüm dünya değişecek" dedi.

BORREL: RUM KESİMİNİ TANIMAK ZORUNDA KALACAKSINIZ

Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, TBMM'de yaptığı konuşmada Türkiye ve AB sürecini değerlendirerek bazı uyarılarda bulundu. Kıbrıs konusunda Türkiye'nin eninde sonunda Rum Kesimini tanımak zorunda olduğunun altını çizsen Borrell, AB'nin Hırıstiyan kulübü de olmadığını söyledi.

Borell TBMM'de yaptığı konuşmasına "17 Aralık'ta alınacak karar çok büyük bir tarihi sorumluluk içerir. Türkiyeli ve Türkiyesiz, AB çok farklı olacaktır. Türkiye çoktan aday olmuş durumda. Adaylığı 5 yıl önce onandı. 5 yıl içinde parlamentonuz tarihte görülmemiş ölçüde reform yaptı ve gelişme gösterdi." diyerek başladı.

KARARI AP ALSA SÜREÇ SİZDEN YANA OLURDU

Borell Avrupa Parlamentosu'nun Birliğin üyelik kararları almasındaki mekanizmasının hızlı ve etkin olması için devreye girmesini kast ederek "Türkiye'nin muhtemel üyeliği AB ülkelerinde hem merak hem ilgi hem kuşku uyandırdı. Bildiğiniz gibi Avrupa Parlamentosu'nun kapasitesi müzakerelerin şu an içinde başlatılması veya başlatılmaması yolunda bir karar verecek yapıya sahip değil. AP bu sürecin bir parçası haline gelirse Türkiye'nin çıkarına olacaktır süreç. AP bu sürece çok yakından entegre olması bu açıdan çok önemli. Dış İlişkiler organı 50-18 oy oranında biliyorsunuz bir karar aldı. Bu AB'nin Türkiye ile görüşmelere başlanması kararının alınması yönünde idi. Benim tahminime göre komitedeki üyelerin çoğu pozitif yönde oy kullanacaktır. AB ve Türkiye olarak müzakerelerin çok uzun süreç olacağı anlamına geldiğini kabul etmemiz gerekmektedir." diye konuştu.

"MÜZAKERELER UZUN SÜREBİLİR AB HIRISTİYAN KULUBÜ DEĞİLDİR"

Borrell diğer üyelerin müzakerelik sürecini örnek göstererek "İfade ettiğim gibi iki topluluk arasında yapmamız gereken çok iş var. İspanya ile müzakereler 11 yıl sürdü. Polonya ile 15 yıl. Romanya ve Bulgaristan'ın çok daha uzun. Bazı dini ve siyasi kişilikler bazı demeçlerde bulundu. Şunu ifade etmeliyim ki AB'nin sınırlarını dini kriterler belirleyici olmamalıdır AB asa bir Hıristiyan kulübü değildir ve olmamalıdır. AB'ye aday olan 2 ülke Arnavut ve Bosna'nın nüfuslarının yüzde 90'nı Müslüman Türkiye ile ilgili olarak bir takım dedikodular ulaşmaya başladı. Bizim dışişleri komitemiz bu tip iddiaların ve önerilerin tamamını reddetmiştir.Ayrıcalıklı ortaklık fikri tamamen reddedilmiştir. Avrupa bazı sorular sormaktadır. Bizim birliğimiz hangi değerler üzerine inşa edilmiştir ve ne istiyoruz. Biz Birlik olma peşinde koşuyoruz ve yıllarca gözyaşı dökmemize neden olan sebepleri kaldırdık.

ERDOĞANLA GÖRÜŞME

Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, Başbakan Erdoğanla görüştü. Taraflar görüşmeden sonra basını bilgilendirme amaçlı toplantı düzenlediler.
İlk sözü alan Borrel şöyle konuştu:
"Ziyaretimizin amacı AB ve AP'de son dönemde yapılanlar ve büyük olasılıkla genel kurulda kabul edilecek taslakla ilgili görüş alışverişinde bulunmaktır. Bildiğiniz gibi AB son derece karmaşık yapıya sahip işin bir tarafında devletler var. Bİr tarafında vatandaşlar var. AP tarafından temsil ediliyor. Eğer müzakereler başarıyla sonuçlanırsa AP'nin kararı belirleyici olacaktır. Rapor içinde değişik yapıya sahip bir rapor. "

ERDOĞAN: BU ZİYARET KIRILMA NOKTASI OLSUN

Başbakan Erdoğan ise yaptıkları görüşmede Türkiye ile AB arasındaki geceli gündüzlü yapmış oldukları çalışmaları değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi. Erdoğan "Bizim 17 Aralık'taki zirveden beklentimiz Türkiye'nin müzakerelere başlama kararı alınması ayrıca Türkiye'ye üyelik yolunu net bir şekilde açan kararların alınmasıydı. Borrell'in bu gezisinin bu anlamda kırılma noktası olması olmasını istiyorum" dedi

BORREL: TARAFLAR BİRBİRİNİ TANIMAK ZORUNDA

Rum Kesiminin tanınması ile ilgili bir soruya Borrel şöyle cevap verdi:
"KKTC'ye verilmesi gereken yardımların konseyden geçmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Rapordaki ifade gayet net ve açık. AB çatısı altında görüşmelere başlanırsa iki taraf birbirini tanımış olur. Ancak bunun nasıl nerede ne zaman olduğu belirtilmemiştir. Raporun içeriği çok açık. Her iki tarafında belli bir anlaşmaya başlamaları için gerekli. Müzakerelere başlanması için iki tarafında birbirini tanıması gerekli."

BORREL - ARINÇ GÖRÜŞMESİ

TBMM Başkanı Bülent Arınç ile baş başa görüşme yapan Borrell ortak bir basın açıklaması yapması yaptı.

SON SÖZ AVPUPA PARLAMENTOSU'NUN

Borrell, Türkiye ile AB'nin müzakere sürecinin başlaması konusunda ise şöyle konuştu: "Göreve geldiğimde Avrupa Konseyi kararından önce Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili kararını mutlaka iletmesi gerektiğini belirtmiştim. Avrupa Parlamentosu'nun alacağı karar Avrupa Konseyi'nin alacağı kararda hukuki bir önem taşımıyor ancak siyasi açıdan önemli. Ancak günün sonunda müzakere süreci başlar devam ederse son söz parlamentonun kararı olacaktır."
AP Başkanı Borrell, 6 yasanın çıkartılması için harekete geçilmesinden memnuniyet duyduğunu belirtererek, " Avrupa Parlamentosu'nun üzerinde duyduğu 6 yasa vardı. Bu konularda süreç başlamış ve zamanından önce tamamlanmasından memnuniyet duyuyorum."

'KÜRDİSTAN DİL SÜRÇMESİ'

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Josep Borrell, ''Kürdistan'' derken, tamamen bir coğrafi alana atıfta bulunmaya çalıştığını savunarak, bunun bir siyasi açıklama olmadığını, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesini kastettiğini söyledi.

Borrell, bir gazetecinin ''Türkiye ziyaretim sırasında (Kürdistan'ı da ziyaret edeceğim) ifadeniz dil sürçmesi miydi?'' sorusuna, ''Evet bu bir dil sürçmesiydi. Bunu daha öncede açıklamaya çalıştım. (Kürdistan) derken tamamen bir coğrafi alana atıfta bulunmaya çalışıyordum. Bir siyasi açıklama değildi. Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu'sunun kastediyordum'' karşılığını verdi. Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik müzakerelerin başlaması için Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıması gerektiği şeklindeki görüşleri değerlendirmesini istemesi üzerine Borrell, ''Müzakereler konusunda,
Kıbrıs'ın durumuna gelince herhangi bir müzakerede olduğu gibi, bu müzakerede de müzakere ettiğiniz tarafı tanımak zorundasınız. Karşı
tarafta olanı tanımak durumundasınız. AB ile müzakere demek, sonuçta karşı tarafı tanımak demek olacaktır ve Kıbrıs'ın da tanınmasını
içerecektir. Şu anda komisyonun üzerinde çalıştığı ve kararın içinde de yer alan esas unsur da budur zaten'' dedi.

'TÜRKİYE'NİN SINIRLARI BELLİDİR'

Borrell, ''Kürdistan ifadesinden Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni kastettiği'' sözlerinin bir kez daha ne anlama geldiğinin sorulması üzerine şöyle konuştu:''Lütfen kelimelerle oynamayalım. AP ve AB, Türkiye'nin coğrafi ve siyasi sınırlarının gayet belli bir ülke olduğunu birçok defa
vurgulamıştır. AB aynı zamanda Türkiye'nin siyasi ve toprak bütünlüğünü tamamen desteklemektedir. Onun için benim bir coğrafi alan
için kullandığım bir sözcük, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne sahip olmadığı anlamına gelemez.''

'MÜZAKERE BAŞLAMASI KIBRIS RUM KESİMİNİ TANIMAKTIR'

Borrell, bir gazetecinin, ''Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik müzakerelerin başlaması için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıması gerektiği'' yönündeki görüşleri değerlendirmesini istemesi üzerine, ''Müzakereler konusunda, Kıbrıs'ın durumuna gelince herhangi bir müzakerede olduğu gibi, bu müzakerede de müzakere ettiğiniz tarafı tanımak zorundasınız; karşı tarafta olanı tanımak durumundasınız. AB ile müzakere demek, sonuçta karşı tarafı tanımak demek olacaktır ve Kıbrıs'ın da tanınmasını içerecektir'' dedi.

ARINÇ: 2005'İN İLK YARISI İÇİN KOŞULSUZ TARİH BEKLİYORUZ

TBMM Başkanı Bülent Arınç da Türkiye'nin 2005 yılının ilk yarısı için koşulsuz tarih beklediğine işaret etti. Arınç, şöyle konuştu: " AB'ye uzanan yolda üzerimize düşen görev ve sorumluluklarımızı ayrıntılarıyla değerlendirdik. Avrupa Parlamentosu'nda son zamanlarda Türkiye'nin üyelikle ilgili tartışmaları iziliyoruz. Ülkemizin AB'ye katılımda farklı görüşler olması doğaldır. Ancak bu farklı görüşlerle birlikte Türkiye'nin AB'ye sağlayacağı yarar ve faydaların da dile getirilmesi önem taşımaktadır. Borrell'in ziyareti tüm bu ayrıntıların gözden geçirilmesi için yararlı olmuştur. Türkiye'nin üyeliği yönündeki önyargıların önüne geçilmesi için AP çok önemli bir platform."
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 'Organik tarım kanunu' yürürlükte
 Kadın şefkati lazım
 Madam'a 22 saatlik sorgu
 Beni kimse yakalayamaz
 Aile mahkemesi duruşma bahçesi
 Annem olmadan asla
 DİSK'liler işgal etti
 Dışı fazla ceza içi zamanaşımı
 Zengin semtlerde kaçak elektrik avı
 Kardeşler dosyası iade
 Minibüs hatlarında değişiklik yapıldı
ERDAL ŞAFAK
Sandığın erdemi
Demokrasinin temelinde sağduyu...
ÖMER LÜTFİ METE
13 kurşunda 70 milyon parmak izi
Mardin'de 12 yaşındaki...
UMUR TALU
Bebek umutlar
Bir şeylerin, gecikerek de olsa, patinaj...
ERGUN BABAHAN
Bir gazeteci
Bir köşe yazısıyla başlayan kamuoyu...
'Türkiye ile müzakere yolu tam üyeliğe çıkar'
Almanya Başbakanı Schröder, Türkiye ile müzakerelerin tam üyeliği...
Rumlar Annan Planı'nı oylasın Gümrük Birliği yenileri kapsasın
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lahey'de teklifini sundu: Rum kesimi...
1'e 25 veren şike
1'e 25 veren şike
Şike iddiaları, UEFA'ya sıçradı. "Panionios-D.Tiflis maçının ilk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu