kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Bodrumda nara atıp, açık yerde konuşmak yöntemi
Şaka
Taslağı anlayan beri gelsin

Bodrumda nara atıp, açık yerde konuşmak yöntemi

Ya lisenin son yılıydı, ya da üniversitenin ilk yılı. Yani 1960'lı yılların başındaydık. Beyoğlu'ndaki Çiçek Pasajı'nda bir meyhaneye gitmiştik arkadaşlarla. Pilaki, beyin salatası, fava, karides meyhane mutfağından geldi. Dışarıdan da kokoreç, midye dolması falan getirtildi. Arjantin denilen litrelik saplı bardaklardaki buz gibi biraları da, garson masanın üzerine sıraladı.
Yiyor, içiyoruz. Sohbet yoğun.
Aramızdan biri hepimizden hızlı gitti. Biz daha ikinci bardak biralara geçmeye çalışırken, o dördüncüyü bitiriyordu. Tabii sonunda alkol bu arkadaşımızı çarptı. Yüksek sesle konuşmaya, hatta arada bir "Nara" denilebilecek yükseklikte sesler çıkarmaya başladı.
Bizim masaya bakan garson geldi yanımıza. Çevre masaların duyamayacağı bir sesle, "Beyler burada nara atılmaz. Ama isterseniz, aşağıda rahatça nara atabileceğiniz özel bir yer var" dedi. Çok kibar, hiç kışkırtıcı olmayan bir üslupla söyledi bunu.
Bunun üzerine birbirimize bakıp, bir ağızdan "Oraya gidelim" dedik ve garsonun peşine düştük. Lokantanın içinde, köşedeki bir delikten aşağı, merdivenlerden indik. Bir dehlizden geçip, bodrumda loşça aydınlatılmış bir mekana geldik.
Burada bulunan birkaç kişi, "Hayda", "Huyda" diye, bodrumun duvarlarına karşı naralar atıyorlardı.
Garson bize döndü, "Beyler siz de burada rahat rahat nara atabilirsiniz. Yukarıdan duyulmaz, kimse rahatsız olmaz" dedi ve bırakıp bizi, gitti.
Aramızdaki alkolün çarptığı arkadaş da, bodrumdaki diğer sarhoşlar gibi birkaç nara attı, biz de gülerek izledik onu... Sonra nara atacak hali kalmayınca, onu aldık ve aynı merdivenlerden meyhaneye dönüp, masa başı sohbetine devam ettik. O arkadaş hem boşalmıştı, hem de yorulmuştu. Konuşmalara katılmadı. Oturduğu yerde uyuklayarak bizleri dinledi.
Bilmiyorum. Hâlâ Çiçek Pasajı'nın altında nara atma mahzeni var mı? Çünkü Pasaj'ın bulunduğu Küçük Sait Paşa Hanı, bir çöküntü geçirdi sonraları.
Ama o gün öyle bir mekanın çok işe yaradığını görmüştüm.
Diyorum ki, siyaset hayatımız için de böyle bir "Nara Atma Merkezi" kurabilsek.
Açıkta, kamuoyu önünde söylendiğinde, gerek ülkenin gerekse toplumun geleceğini olumsuz yönde etkileyecek ve bazıları şovence, bazıları iç veya dış belirli merkezleri çok rahatsız edecek ölçüsüz sözler, orada seslendirilse.
Siyasi naralar orada atılsa. Özellikle Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinde hassas bir dönemden geçilirken, siyasetçilerimizin, bodrumda "Nara atmaları" ve kamuoyu önünde sakin sakin "Konuşmaları", herhalde daha akılcı bir tablo oluşturacaktır. Özellikle AB ile müzakereleri sürdüren kadrolar için bu çok önem taşıyor.
Çünkü Bismarck'ın da söylediği gibi "Siyasi pazarlıklar ve sosis imalatı, halkın önünde yapılmaz. Çünkü ikisi de mide bulandırabilir".

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Bizans çocuğu" olmak kolay mı sanki?   / 01-12-2004
 Bunların hepsi şaka gibi değil mi?   / 30-11-2004
 Merkezsağ birleşmeli ve güçlenmelidir   / 29-11-2004
 Bilinenleri bilmeden bilinmeyenleri bilelim mi?   / 28-11-2004
 Ayağa kalksan bir türlü, otursan başka türlü..   / 27-11-2004
 Ya çok şanslıyız, ya da seçmen çok akıllı   / 26-11-2004
 "Öyle şey olmaz" demek bu çağda imkansız   / 25-11-2004
 G.O.R.A.'yı görmeden eleştirmek istiyorum..   / 24-11-2004
 Baykal, Erdoğan'a İngilizce mi öğretsin?   / 23-11-2004
 Tavuklara karşı biraz anlayışlı olalım..   / 22-11-2004
REHA MUHTAR
Bir erkeğin kıskançlığı
Önceki gün yazdığım yazıda ...
MAHMUT ÖVÜR
Esnaf Odaları ne iş yapar?
AB'nin müzakere tarihi...
SAVAŞ AY
'Ateş dansçıları'ndan mektup var!..
Yıllardır...
REFİK DURBAŞ
ABD seçimlerinden ders...
ABD'de başkanlık seçimleri...
HINCAL ULUÇ
Futbol acaba yazdığımız kadar çirkin mi?..
Sunday...
EMRE AKÖZ
'Yaşam koçu' ne işe yarar?
Bir okurum sormuş: "Hem...
MEHMET BARLAS
Bodrumda nara atıp, açık yerde konuşmak yöntemi
Ya...
UEFA kupası'nı isteyen parma-k kaldırsın: 1-1
UEFA kupası'nı isteyen parma-k kaldırsın: 1-1
Beşiktaş ayağına kadar gelen fırsatı tepti... 30’da Okan Buruk ile...
Buz gibi penaltı
Buz gibi penaltı
Bitime 4 dakika kala Pancu, ceza alanında düşürüldü. Hakem faulü...
'Ekümenik' sıfatı tartışması yeniden
Avrupa Birliği'yle 17 Aralık dönemeci öncesinde Washington ile Ankara...
'Bölücülük ve irtica demirbaş sorunlar'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunda 17 Aralık tarihine...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu