BDDK Başkanı Bilgin: Mali bünyesi düzeltilemeyecek kadar kötüleşen bankalar TMSF'ye devredilmeyecek, tasfiye edilecek.
Bankacılık Sorunları Sempozyumu'nda konuşan Bilgin, 169 madde ve 18 geçici maddeden oluşan, üçte biri de TMSF ile ilgili olduğu için 5020 sayılı kanunu içeren şekilde TMSF tarafından hazırlanan taslakla getirilen yeni düzenlemeler hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Taslak, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 2005-2007 dönemini kapsayacak olan yeni stand-by düzenlemesinin tamamlanması açısından üç kilit konudan birini oluşturuyor.
Bilgin, taslakta ortaya konan yeni bir anlayışla, izlenen tüm prosedüre rağmen durumunu düzeltemeyen bankaların bundan sonra TMSF'ye devredilmeyeceğini ve faaliyet iznine son verilerek tasfiye sürecinin başlatılacağını anlattı. Bilgin, tasarının en önemli maddelerinden olan bu düzenlemenin, BDDK ve TMSF'nin ortak görüşü olduğunu vurguladı.
FON'A DEVİR KALKTI
Bilgin şöyle konuştu: "Bunlar ameliyata dair hükümlerdir. Örneğin, mevduatı belli bir limitte toplar, 'şubelerini kapat', 'yönetim kurulunu tamamen değiştir' gibi daha şiddetli maddelerdir. Baktık olmadı. Bunlar yapılmadı. Kanunun en önemli değişikliği burada başlıyor. Ve bu değişiklik BBDK`nın ve TMSF`nin ortak görüşüdür. Çünkü ikisi de otoritedir. İkisi de inandığını yapmıştır. Baktık olmadı; bankanın faaliyet iznini kaldırıyoruz. Bundan sonra fona devir diye birşey yok. Banka bunları söylediğimiz halde yapamadıysa, ya da mali bünyesi gerçekten tedavi edilemeyecek kadar kötüleşmişse tasfiye sürecine tabi tututulacak. Sigorta kapsamındaki mevduat ödenecek, tasfiyeyi de TMSF yapacak. Yönetim, denetimi devralma gibi hükümler bundan sonra yok, bizim inandığımız taslakta."
'BDDK BAĞIMSIZDIR'
Bilgin, BDDK'nın bağımsız bir kuruluş olduğunu ancak, başına buyruk olmadığını vurgulayarak, ''BDDK da devam eden geminin bir noktasında, önemli bir fonksiyon gören bir yolcudur. Ama hepimiz geminin içindeyiz'' dedi.
MURAKIPLARIN YETKİLERİ
Tevfik Bilgin, IMF ve BDDK arasında tartışmalara neden olan Bankalar Yeminli Murakıpları konusundaki kararlı tavrını da yineledi. Taslakta korunan Bankalar Yeminli Murakıplarıyla ilgili "Kurumumuzun yarısını teşkil eden personel sistemidir. Yerinde denetim yapan elemanlardır" diyen Bilgin, bu konuda tüm önerilere açık olduklarını, yurtiçi ve yurtdışı aktörlerin önerilerini de değerlendirdiklerini kaydetti. Bilgin, "Biz içimizdeki sorunları dışarıdan çok daha iyi bilen bir yönetim kadrosuyuz. Şu anda yerinde denetim yetkisi Bankalar Yeminli Murakıplarına aittir. Eğer başkan uygun görürse yani ben ya da benden sonra gelecekler. Kurumun tüm meslek personelini istediği bankaya, istediği kadar, istediği denetimi yapmak için yollayabilir. Bu da denetimin yaygınlaşması anlamında yapılabilecek en önemli aşamadır. Bundan daha fazlasını yapmak denetimin sulandırılmasıdır" diye konuştu.
'DEVRİM NİTELİĞİ TAŞIYOR'
Tevfik Bilgin, bankacılıkta devrim niteliğinde kararların alındığı bir dönemde, Bankalar Yeminli Murakıplarını rencide etmenin ve kanunu sadece bu noktaya çekmenin doğru olmadığını belirtirken, "Bu gayretlerin haklı ya da haksızlığı bir yana motivasyona etkisini ve maliyetini takdirlerinize bırakıyorum. İmarbank olayı gibi devletin tüm kurumları bu işin üstündeyken daha hala çözümlenememiş bir olayı tamamen bir kuruma ve bu kurumun yıllarca özveriyle çalışmış bir birimine fatura etmek oldukça kestirme ve yüzeysel bir yaklaşımdır. Bu arada bankacılık krizlerini, dalgalanmalarını, faizlerin yüksekliğini, kurun seyrindeki sorunları bir kurulun kaldırılması çözecekse buyurun ilk imzayı ben atayım" diye konuştu.
ÖRTÜLÜ KAZANÇ KONUSU
Bilgin, taslağın önemli maddelerinden birinin de örtülü kazanç aktarımına ilişkin düzenleme olduğunu belirterek, bu çerçevede bankanın hakim veya nitelikli paya sahip ortakları ve yönetim kurulu üyeleriyle bunların eş ve çocukları ya da kontrol ettikleri ortaklıklarının, emsallerine göre piyasa koşullarından daha iyi şartlarda örtülü kazanca neden olacak işler yapamayacaklarını anlattı.
'HATALAR VARSA DÜZELTİRİZ'
BDDK Başkanı Bilgin, hazırladıkları Finansal HizmetlerKanun Taslağı'nın mükemmel olacağını hiç bir zaman iddia etmediğini belirtti. Bilgin, ''Elimizden gelen tüm çalışmaya kanuna yansıtmaya gayret gösterdik. Bundan sonraki aşamalarda da eğer redaksiyon ve mantıksal olarak büyük hatalar yapmışsak ki yapmış olabiliriz. Bunlarda da talimat verilirse yardımcı oluruz, düzeltmeye biz de gayret gösteririz'' dedi.