kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

İhtiyar adam

İki gün önce Berlin duvarının yıkılışının 15'inci yıldönümüydü. Duvarın yıkılışı aynı zamanda Soğuk Savaş'ın fiilen bitmesi anlamına da geliyordu.
Ortadoğu'da Soğuk Savaş'ın bittiğinin farkına varmayan ya da bunun ne anlama geldiğini anlamayanlar arasında iki kişi vardı. Biri İsrail'in o dönemdeki Başbakanı Yitzhak Samir, diğeri Yaser Arafat. Samir muzaffer ABD'nin başkanının barış konferansı önerilerine direnmiş, sonunda ciddi bir ekonomik darbe yeme ihtimali karşısında Madrid'e gitmeye razı olmuştu. Arafat'ın Körfez Savaşı'nda Saddam'ı desteklemesi, buna çok sevinen halkı açısından bir felaket, kendisinin siyaseti okuma yetenekleri ve halkını yönetme sorumluluğu açısından trajikti. Bu tavır Filistin Kurtuluş Örgütü'ne zengin Arap ülkelerinden gelen ve Arafat'ın şahsen kontrol ettiği fonların kurumasına, Kuveyt'teki Filistinliler'in sınır dışı edilmesine yol açmıştı.
Sovyetler'in de yıkılmasıyla tutunacak dalı kalmayan, parasızlıktan maaş dahi ödeyemeyecek duruma düşen Arafat'ı İsrail bir bakıma kuyudan çıkardı. Selefinin aksine Soğuk Savaş'ın bitişinin ve Körfez Savaşı'nın stratejik anlamını iyi değerlendiren İsrail Başbakanı Rabin FKÖ'nün en zayıf olduğu sırada Oslo görüşmelerine yeşil ışık yaktı.

Çürümüş yönetim

Artık sahneden çekilmekte olan Arafat kendi halkına Oslo'nun ne anlama geldiğini dürüstçe söyleyemedi. Oslo Filistinliler açısından 1948'e geri dönülmeyeceği anlamına geliyordu. FKÖ'nün asıl tabanını oluşturan 1948'in mültecileri Hayfa'ya, Yafa'ya, terk ettikleri ya da sürüldükleri diğer kent ve köyleri bir daha göremeyeceklerdi. Bu gerçekle halkını yüzleştirmemek Arafat'in Filistin Yönetimi dönemindeki eksikliklerinin yalnızca birisiydi.
Filistin halkı açısından, bu halkın uğradığı haksızlığın dünyaca kabulünü ve siyasi taleplerinin meşruiyet kazanmasını sağlayan kişi olarak Arafat'ın hakkı ödenemez. Halkının ihtiyar adam diye hitap ettiği gerilla lideri, Filistin meselesinin Arap ülkelerinin öldürücü kıskacından kurtulmasını da sağlamıştı. Siyonistlerle karşılaştıkları günden beri dağınıklıktan çok çekmiş Filistinliler'i bir bütün halinde tutma başarısını da göstermişti. Bugün dünyada Filistin meselesinin çözümü, İsrail-Filistin çatışmasının halline yönelik olarak sağlanmış genel mutabakatın oluşmasında katkısı büyüktü.
1970'lerde artık erişilmiş bu hedeflerden sonrasıysa Arafat açısından bir düşüş dönemidir. Lübnan'da Filistinliler'in nefret edilen bir grup olmasının yolunu açan uygulamalar, 1982'de Lübnan'ı terk etmek zorunda kaldıktan sonra gerçekçi bir strateji benimseyememenin sorumluluğu ondadır. Asıl büyük siyasi günahıysa, Gazze'ye dönüp Filistin yönetiminin başına geçtikten sonra, işgal altındaki Filistinliler'in bilgi ve birikiminden yararlanmak yerine tipik bir çürümüş yönetim kurmasıdır.
Arafat devlet kurma işini becerememiş hatta buna teşebbüs bile etmemiştir. Şiddetten hala medet umması ve intihar saldırılarını desteklemesi son tahlilde halkına, Filistin davasının meşruiyetine dünya ölçeğinde büyük zarar vermiştir. Arkasında bu nedenle kurumları çökmüş, çürümüşlükten başını kaldıramayan bir siyasi miras bırakıyor. İşgal ve İsrail baskısı nedeniyle zaten dağılmış Filistin toplumu, kötü yönetimin ve yolsuzlukların yarattığı moral bozukluğunu ve parçalanmışlığı da yaşıyor.
Bu kötü mirasın geleceği ipotek altına almaması ciddi bir barış sürecinin hemen baslatılmasına bağlıdır. Yoksa kutsal topraklar kanlı topraklar olmayı sürdürecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Rehavet   / 07-11-2004
 Komadan çıktı   / 04-11-2004
 Güle güle diyebilmek   / 31-10-2004
 Gazze'den barış çıkarmak için...   / 28-10-2004
 İki arada bir derede   / 24-10-2004
 Körlerin yürüyüşü: Fransa   / 21-10-2004
 Yenilgiden doğacak zafer   / 17-10-2004
 Kerkük, Kerkük   / 14-10-2004
 Kaderi belirlemek   / 10-10-2004
 Bu eşik geçildi   / 07-10-2004
SOLİ ÖZEL
İhtiyar adam
İki gün önce Berlin duvarının yıkılışının...
Ata'ya 2006 sözü
Ata'ya 2006 sözü
Ulu önder Atatürk'ün ölüm yıldönümü Milli Takım kampında unutulmadı.
Ocak'ta hareket var
Ocak'ta hareket var
Transfer yeniden başladığında F.Bahçe'de sıcak gelişmeler bekleniyor.
'Azınlık Raporu' ve Lozan'da birleştiler
'Azınlık Raporu' ve Lozan'da birleştiler
10 Kasım törenlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan...
Oğlumu evimizin bahçesine gömdüm
Felluce'de sivil halk "trajedi" yaşıyor. 9 yaşındaki oğlu vurulan...
Hoşgörü ülkesinde medeniyetler çatışması
Özgürlük ve hoşgörü ülkesi olarak bilinen Hollanda'da İslami yaşamı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.