kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Stelyo Berberakis @ SABAH
 

Sofya'dan Ab Merdiveni

Bulgaristan AB adaylığı açıklandıktan sonra aldığı yardımı vatandaşlarından esirgememiş. Halkı da gidişattan memnun

Bulgaristan'daki Türk azınlığına karşı yoğunlaşan haksızlıklarla yaşanan krizler sırasında Sofya'ya ilk gittiğim 1988 yılında orta halli otellerin telefon santralleri "Saat 15.00" dedin mi kapanıyordu... 15.00'ten sonra telefon etmek mümkün değildi. Yollarda birkaç seyyar sandviççinin önünde uzun kuyruklar oluşuyor; ama saatin ibreleri 13.00'ü gösterdiğinde o seyyar sandviççiler bile "dükkanı" öğle paydosu için kapatıyor; insanlar "öğle paydosu" bitene kadar kuyrukta kalmayı yeğliyordu. Çünkü etrafta yiyecek başka bir şey yoktu. Eski giysileri ve yıpranmış ayakkabılarıyla Sofya sakinleri gururlu, ancak deli gibi dolar peşinde koşuyor, sanki herkes takip edilmekten korkuyor, kimse kimseyle ulu orta açıkça konuşamıyordu. Binaları yıkık dökük, buna karşın parkları tertemiz Sofya'da insanın içine bir kasvet çöküyordu. 1989'da Sofya'ya, bu kez baş gösteren halk ayaklanması için gittiğimde, Bulgar vatandaşlarının kendilerine daha çok güvendiklerini gözlemlemiştim. Çünkü bu belirsizlikten, devletin bu ilgisizliğinden bıkmış usanmış insanların başını üniversite profesörleri çekmeye başlamıştı. 'İçeri' atılan Türk azınlık liderlerinin hakları Bulgarlar'ın kendileri tarafından aranıyor, serbest bırakılmaları için mücadeleler veriliyordu. Bulgarlar kendi devrimlerini, komşu Romenlere oranla daha 'kadifeden' yapmayı başardı. Arada bir uğradığım Sofya'da bazı şeylerin ağır aksak değiştiğine şahit oluyordum. En son 5 yıl önce ziyaretine gittiğim Sofya'da daha fazla otomobil, insanların hala fakir ancak daha iştahlı, ileriye daha bir güvenle baktıklarını ya da bakmak istediklerini gözlemlemiştim. Bulgaristan'ın Romanya ile birlikte 2007 yılında AB üyesi olacakları açıklandığında "Herhalde şaka yapıyorlar" ya da "Zavallılarla dalga geçiyorlar" diye düşünmüştüm. Geçen hafta içinde Yunan Cumhurbaşkanı'nın resmi ziyareti fırsatıyla tekrar gittiğim Sofya'yı tanımakta güçlük çektim. Sanki o kasvetli şehir uçmuş gitmiş, yerine, kılık kıyafetleri düzgün, güler yüzlü insanlar, bol Cafe'li, Restaurant'lı, modern mağazalı Avrupa standartlarına merdiven dayamış bir şehir gelmiş. Sofya'nın en geniş alışveriş caddesi olan Vitoşa, Brüksel'deki en geniş alışveriş caddesi Avenue Luise'i aratmayacak kadar modernleşmiş. Otobüs duraklarında makyajlı kadınlar, temiz giyimli erkekler, yeni oldukları anlaşılan halk otobüslerini ya da keza yeni oldukları anlaşılan taksi duraklarında kuyruklar oluşturuyor. Oteller tertemiz, telefonları, internet servisleri, cep telefon şirketleri, yabancı firmaların afişleri, neon ışıkları, Jerry Lee Lewis'in konserini duyuran ilanlar, "I Robot" adlı Amerikan filminin reklamları diğer Avrupa başkentlerini aratmıyor. Çünkü Bulgaristan, AB'ye üyelik müzakereleri süresinde aldığı yardımları yalnız Sofya'dan değil hiçbir şehrinden esirgememiş. Yerli-yabancı yatırımcılara kolaylık sağlamış. 1992'den bu yana 2 bin 857 sektörü özelleştirmiş; enflasyon oranını yüzde 5'lere indirmiş. Turizm sektöründe yüzde 40 oranında "patlama" olmuş, tüketici kredileri yüzde 62 artmış. Evet, işsizlik oranı hala yüzde 12'lerde seyrediyor. Evet, insanları aylık 179 dolar ile AB ülkelerine oranla çok daha az maaş alıyor. Evet, daha yapacak çok işi var Bulgaristan'ın. Ancak şu 5 sene içinde bir şeyler yaptığı; yani 'iyiye doğru' adımlar attığı, benim gibi Sofya'ya arada bir uğrayan insanların hayretle dikkatini çekiyor. Türk ve Yunan firmalarının adeta bir 'rekabet' alanına dönüşen Bulgaristan piyasasındaki ithal malların yüzde 70'i Türkiye'den karşılanıyor. Şimdiye kadar 1 milyar 800 milyon Euro'luk yatırım yapan bin 500'den fazla firmayla Yunanistan, en fazla yatırım yapan yabancı ülkelerin başında geliyor. Bulgar halkı da gidişattan memnun görünüyor. AB'nin ise 'ölümcül' düzeyde iki önemli uyarısı var. Bulgaristan Kopenhag kriterlerini uygulamaya başladığı halde 'adalet sistemini' bir türlü değiştiremiyor, 'mafya babalarının' legalleşmesini önleyemiyor. Bu iki unsur Bulgaristan'ın AB'ye tam üyeliğini son dakikada 'direkten döndürebilecek' kadar hayati önem taşıyor. Adalet sistemiyle, hükümete sızan 'beyaz yakalı' mafya babalarının faaliyetleri iç içe geçmiş olduğundan iş "arap saçına" dönüşüyor. Sosyalistler'in önderliğindeki muhalefet partilerin ise Başbakan Simeon Saxecoburgotha'yı AB'nin her dediğine 'Evet' demesinden dolayı değil de, 60 yıl sürgünde bulunduğu için Bulgarca'yı iyi konuşamaması ya da Bulgaristan'ın NATO'ya girişini kayıtsız şartsız kabul etmesi nedeniyle suçlaması garip karşılanıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bayrak Sevdası   / 31-10-2004
 Kıbrıs Fenomeni   / 24-10-2004
 Sofya'dan Ab Merdiveni   / 17-10-2004
 Eskilerden Gelen Biri   / 10-10-2004
 4 HAFTADA 4 HABER   / 03-10-2004
 Nasıl Bir Ceza?   / 26-09-2004
 Zina Ve Kaza   / 19-09-2004
 Milliyetçiler Ve Vatanperverler   / 12-09-2004
 Eylül ayı Ağustos oldu   / 05-09-2004
 1896'dan Bu Yana Olimpiyatlar   / 29-08-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜNTAY ŞİMŞEK
Başbakan'a Airbus 319 pahalı geldi
Uzun bir süredir...
FİKRET AYDEMİR
Güzel Şeyler Oluyor
Brüksel Güzel Sanatlar Sarayı'nda...
YASEMİN TAŞKIN
Gözler Türkiye Üzerinde
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne...
STELYO BERBERAKİS
AB Başkentinden
Küçük bir başkent olan Brüksel AB üyesi...
TURGAY NOYAN
Hamburg Hanseboot Fuarı ve...
100 yıl yaşamak tesadüf değil
100 yıl yaşamak tesadüf değil
1952 yılında kurulan "Yüz Yıl Yaşamak İsteyenler Cemiyeti" üyelerine...
Kalbinizi egzersizle koruyun
Kalbinizi egzersizle koruyun
Yaşlılarda kalp ve damar hastalıkları sıklıkla görülüyor. Fiziksel...
En çok saçlarımı taramayı özledim
Altı ay önce buluşmuştuk Houston'da. Saçları dökülmüştü, midesinden...
Gelenekçiyim, turşumu hala kendim kuruyorum
Bu yılki açıkhava konserlerinde en fazla izleyici toplayan Candan...
Sokak bilgesi saksafoncu
Yaşayan saksafon efsanelerinden Charles Lloyd, bütün dünyada büyük yankı...
Gizemli avukat şöhreti ikinci baharında yakaladı
Uzanların TMSF tarafından satılan milyarlık şarapları ile Sikorsky...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.