Suç işlemeye devam! Emre'nin parmağı gözünüze girsin! Yeni prens: İbrahim Akın Susturun şu adamı Siyasi yazarlar spor yazmalı mı? Rüştü Reçber Okuyucularla başbaşa

Susturun şu adamı

Efendim, telefondaki bir ses: "Seni ilk gördüğümde ağzını burnunu kıracağım" diyordu. Dahası: Trabzon ve Galatasaray taraftarı da sana dersini verecek diyordu.
Tehdit eden Galatasaray İkinci Başkanı Ergun Gürsoy'du.
Hani şu Trabzon, Malatya ve Denizli maçlarına bavul dolusu parayla ve Tofaş arabalarının anahtarlarıyla giden Galatasaray yöneticisi. Hani şu; "Türkiye'de şike yok. Olsaydı geçen yıl Trabzon'da biz şike yapardık" diyen Galatasaraylı..
Peki ben niye Bay
Gürsoy'u bu kadar kızdırmıştım? Elbette yazdığım yazılar yüzünden. Bir Beşiktaşlının yazdıklarını birkaç ay sonra Galatasaray ikinci başkanlığı yapmış meslektaşım Fatih
Altaylı; "Sustur şu adamı başkan" başlıklı yazısıyla Hürriyet'te yazdı.
Sevgili Altaylı'nın yazısından birkaç satır: "Galatasaray hiç kimseden çekmedi Galatasaraylı olduğunu iddia eden bir yöneticisinden çektiği kadar.
Bir Galatasaraylı yönetici ki Galatasaraylıları utandırmaktan, kızdırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Başkan Canaydın oturmuş bu olayları izliyor. O yöneticinin adı Ergun Gürsoy. Özhan Canaydın'ın yıllarca
Galatasaray'a yakışmıyor dediği adam. Sustur şu adamı başkan.
Bizi daha fazla utandırmadan"
NOT: Ben bu eleştiriyi özgürce yazdım. İnanıyorum ki
Sevgili Altaylı bu yazıyı Canaydın'ın isteği ile yazmıştır. Çünkü Canaydın artık Gürsoy'dan kurtulmak istiyor. (Seçim bitti, Gürsoy'un da işi bitti....)