Bir şeyler olacak!
Dünyayı bekleyen kıyametin senaryosunda "rol"ler aynı anda yeniden belirlendi: Kıyametin baş aktörü Bush, dört yıllığına yeniden seçildi. Kıyametin öteki aktörü Bin Ladin, seçime beş kala ortaya çıkıp, oyundan çekilmediğini gösterdi. (Yeniden zuhur edene kadar çoğunluk; onun öldüğüne ve oyun dışı kaldığına inanıyordu, o nedenle "kabusun hortlaması" can sıkıcı oldu!. Lakin, seçim hengamesinde fazla üzerinde durulmadı.) Ve... Tam da bu sırada, düğümü çözebilecek en önemli oyuncu sahneden çekildi. Arafat gitti. Fotoğrafın sadece birkaç gün içinde bu kadar ani "renk" değiştirmesinin ifade ettiği gerçeğin kimse farkında değil. Hatta, zil takıp oynayanlar da var. Oysa... Sadece Kuzey Amerika kıtası değil, bütün bir dünya, bir hafta önce olduğundan daha güvensiz bir yerdir şimdi. Kıyametin eli kulağındadır.
*** Zil takıp oynayanlara göre, Bush'un arkasına aldığı oy desteği; artık attığı adımları "meşrulaştıracak" bir zemin oluşturmuştur. Şimdi eli daha güçlüdür. Herkes susup oturmalıdır. Karşı çıkmak kimin ne haddine? Al sana "milli" irade! Arafat'ın sahneden çekilmesinin aynı kesimleri daha da "mutlu" ettiği gözden kaçmıyor. "Uzlaşmaz" adam gitmiştir ya... Ohhh! Dünya varmış! Onlara göre, Filistin-İsrail barışı şimdi çok daha kolaydır. Belli ki, Filistin satranç tahtasında kimin ne "rol" oynadığından habersiz bir "bilgisizlik ve akılsızlık" semptomuyla karşı karşıyayız. Son on yıllık süreçte, Filistin'de, halkı için "onurlu" bir barışa imza atmak isteyen yegane tarafın -tartışmasız- Arafat olduğunu nasıl hatırlatmalı unutanlara? Ancak, çok sayıda aktörün cirit attığı tarih sahnesinde; "İsrail'le asla barış olmaz!" diyen radikal unsurların, Arafat'ın elini kolunu bağladığı görmezden gelinebilir mi? Unutanlara hatırlatmalı: Arafat, tarihi düşmanları Rabin ve Perez'in elini sıkıp barış anlaşmasına imza atan liderdi. Arafat'ın masasında; Nobel Barış Ödülü'nün kanla değil mürekkeple imzalanmış "berat"ının durduğunu unutanlar şimdi şunu bilsin: Barışa önem atfeden adam gitti. Geride barışa zerrece değer vermeyen; ideolojileri İsrail'i haritadan silmek olan "tehlikeli" aktörler kaldı. Meydanın onlara kalma ihtimali işin en korkutucu yanıdır. ABD, yarın; tıpkı Irak'ta ya da Afganistan'da olduğu gibi "kimi" muhataplar bulabilir. Ancak; onların imzada kullanacağı mürekkebin, 24 saatlik ömrü ve değeri olmaz. Bush yönetiminin geçen dört yılda en büyük hatası Irak'ı işgal etmiş olması değildir. En büyük hatası, Filistin barışı ve kendi "huzur"u için de tek ve son şansı olan Arafat'ın, Ramallah'da dört yıl boyunca göz hapsinde tutulmasına izin vermesi olmuştur. Tarihi fırsatı kaçırmıştır. İlk dört yılında ektiğinin bedelini ikinci dört yılda biçmeye hazır olmalıdır. Keşke yalnızca o ve keşke yalnızca Amerika biçmiş olsa! Sahne uzlaşmaz radikallere kalacaktır büyük olasılıkla... Yani... Çok alametler belirmiştir kıyamete dair... Son on-on beş yılda dünyanın başına ne geldiyse, Filistin-İsrail sorununa çözüm bulunamamasından geldiğini bilmeyen var mı? Artık tek bir çözüm var: Filistinli radikalleri etkisiz kılacak tek bir çözüm: İsrailli radikallerin (Sharon,vb...) sahneden çekilmesi... Oyunun öteki aktörlerinden Usame Bin Ladin'in sahneye ne zaman ve nasıl çıkacağına daha gelmedik bile... Usame'nin "sondan ikinci cümlesi" ne anlam taşıyor? Salıya... Bu köşede...
|