kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
AB Dönem Başkanı: 'Türk İslamı AB önünde engel değil'
Türkiye en az bizler kadar laik bir ülke

AB Dönem Başkanı Hollanda hükümeti için rapor hazırlayan Kamu Politikaları Bilimsel Kurulu "Türkiye İslam ülkesi, AB'ye uyum sağlayamaz" iddiasını gerekçeleriyle çürüten bir çalışma yaptı.

OSMANLI'DAN BERİ
İşte başlıklar: Türkiye Osmanlı'dan beri laik. Türk halkı modern partilere oy veriyor, köktendinci egemenliği hayal. Din ve devlet işleri en az Avrupa'daki kadar ayrılmış.


AB Dönem Başkanı: 'Türk İslamı AB önünde engel değil'

AB Dönem Başkanı Hollanda'da, hükümet doğrultusunda faaliyet gösteren Kamu Politikaları Bilimsel Kurulu (WRR), "Türkiye Müslüman bir ülkedir, AB'ye uyum sağlayamaz" iddiasını araştıran bir rapor hazırladı. Raporda, "Türkiye'nin İslami yapısı AB'ye girmesinde bir sorun yaratmaz" denildi. Raporda, Türkiye'deki laiklik sürecinin tarihte AB üyesi ülkeler ile paralel geliştiği kaydedildi. "AB, Türkiye ve İslam" raporu, AKP Afyon Milletvekili Mahmut Koçak'ın başkanlığını yaptığı, AKP, CHP ve DYP'den bazı milletvekillerinin de kurucu üyesi olduğu Politika Merkezi tarafından bastırıldı. Raporda şu görüşlere yer verildi:

* Laiklik köklü temellere sahip: WRR, Türkiye'de laik demokratik devlet prensibinin güçlü temellere sahip olduğunu görmüştür. Türkiye'de din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması siyasi yaşam içinde geniş ölçüde kabul edilmiştir. Bu kökler en az AB üyesi ülkelerdeki kadar derindir. Bize göre Huntington'un görüşlerinin aksine, Türkiye'de laiklik tamamen yerleşik durumdadır.

* Ordu çekilirse laiklik zedelenmez: Devletin dine ilişkin getirdiği kısıtlamaların gevşetilmesi ya da ordunun politikadan tamamen çekilmesi Türk İslamının modern kimliğini kaybedeceği ya da devletin laik kimliğini zedeleyecek boyuta ulaşması yönünde bir gösterge yoktur.

* Türk halkı kökten dinci değil: Nüfusun büyük bölümünün köktendincilik ya da dini hoşgörüsüzlük ile herhangi bir ilgilisi bulunmamaktadır. Laik devletin uzun geçmişi, Türk İslamı ve nüfusunun büyük bölümünün bu yapıya verdiği destek göz önüne alındığında da köktendinci amaçların hayata geçirilmesi bir hayaldir.

* Türk seçmeni modern: Türk seçmeni, bazı dini tercihler yapmaktadır ancak -memnun olmadığı dini motifli partileri de sandıkta silmiştir. Dahası, Türk seçmeni İslami anlayış içinde modern nitelikteki partileri tercih etmektedir.

* Türkiye Osmanlı'dan beri laik: Türkiye laik devlet yapısını Fransız modelinden almıştır. İslami olarak kabul edilmesine karşın uygulamada Osmanlı Devleti eskiden beri laik bir idareye sahipti.

* Kemalistler ve AKP'nin yorum farkı: 1982 yılından bu yana TSK devlet İslamı oluşturmuştur. Türk siyasi partileri, İslami nitelikte bile olsa, mevcut AKP'nin görüşünde olduğu gibi, Kemalistlerin öngördüğünden daha çok dini özgürlük istemelerine karşın, din ve devletin birbirinden ayrılması prensibini benimsiyor. Yani iki farklı yorum ortaya çıkıyor...

* Türban bir sembol: Türkiye'de insanlar başörtüsünü kesinlikle gelenekselcilikten ya da köktendincilikten ötürü kullanmıyor. Bu sembol aracılığı ile İslami kimliklerinin kamu alanda tanınmasını istiyor.

* Türkiye AB değerlerine uygun: AB demokratik, anayasal devletin siyasi ve sivil değerleri üzerine kurulmuştur. Bu değerler dini özgürlük ve hakları garanti altına alan değerlerdir. Türkiye'nin Avrupa'daki geçerli olan gelişme modellerinden herhangi birine (kilise ve politikanın ayrılması) uyumlu olmadığını ortaya koyan bir neden görülmemektedir.

* İslam engel değil: Türkiye'nin nüfusunun büyük bölümünün Müslüman olması AB üyeliği önünde engel değildir. Peki Türkiye'nin katılımı önüne geçilemeyen medeniyetler çatışması korkusunu azaltacak mıdır? Elbette, Türkiye'nin AB'ye katılmasına olanak vermenin arkasındaki temel neden bu olmamalıdır. Dinamikler bakımından Türkiye, diğer Müslüman ülkeler için model değil, ama ilham kaynağı olabilir. Çünkü İslam ve demokrasinin uyumsuz olmadığını göstermektedir.

WRR NEDİR?
Kısa adı WRR olan Hollanda Kamu Politikaları Bilimsel Kurulu, 1972 yılında kuruldu ve 1976'da yasası çıktı. Kurul, önerilen program hakkında, Bakanlar Kurulu'nun görüşünü de alan Hollanda Başbakanı ile danışmada bulunuyor.

Zübeyde YALÇIN- ANKARA

DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Berlin'de kapalı kapılar ardında üçlü AB zirvesi
 Entel devşirmeler antetli kağıda salyalarını akıttı
 Cumhurbaşkanı Sezer'den 'taciz' vetosu
 CHP üye adayını Divan'a gönderdi
 Türkeş'in kızları yeniden yargıda
 İhalede tanıdık isimler var
 Dışişleri'nde nöbet değişimi
ÖMER ÇELİK
Demokratik refah stratejisi
Türkiye'de geçmişte "orta...
MAHMUT ÖVÜR
Harem-Haydarpaşa arası nasıl değişecek?
İstanbul'un...
MUHARREM SARIKAYA
Turist sayısı kadar destek
Avrupa Birliği'nin 17 Aralık...
YAVUZ DONAT
Beypazarı köprüsü
Beypazarı, oldukça eski bir yerleşim...
Ebru'nun en büyük hayali gerçek oluyor
Trafik kazasında sol bacağını kaybeden Ebru Özkan'a Algida şirketi...
Hayata 'hâkim' olamadı
Chat aşkı için ilk eşinden ayrılan hâkim, karşı karşıya kaldığı 15...
'Ermeni kavgası' geçmişte kaldı
'Ermeni kavgası' geçmişte kaldı
Ermeni gençliği gündemden inmeyen polemik hakkında konuşmaktan...
İnce'nin tatilcisi 'gözcü'nün avukatı
Ebru ve Işık Balkan kardeşler cinayetiyle ilgili davanın görüldüğü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu