kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Ayşegül Kitap Fuarı'nda!

Son yıllarda yapılan en büyük iltifat: "Çocuğumuz sizin sayenizde kitap okumaya başladı!" Hatta "Kitabınızda geçen falanca kelimenin anlamını sordu bize!" Allah'ım ne kadar seviniyorum anlatamam. Sabi, edebiyat klasiklerinden, ne bileyim çocuk kitaplarından sıkılmış besbelli. G.a.g.'da, Avrupa Yakası'nda seyrettiği kadının anlattıklarıyla ilgilenmiş. Kırk yılda bir kendisi para verip kitap almış. Sonra da hoşuna gitmiş, gülmüş eğlenmiş, elinden bırakmamış. Anne baba mest... Belki bu bir vesile olur, böyle başlayıp, başka kitaplara geçer ümidi içindeler. Ben, herkesten çok ümid ediyorum. Zira bana e-posta gönderen, mektup yazan 20 yaş altı okuyucu ve izleyicinin Türkçe'si, üçüncü yabancı dil düzeyinde! Ben o yaşlarda tamamen sıkıntıdan kitaplara sarmıştım! İlkokullar şimdikinden daha rahattı. Ne bileyim, son sınıfa kadar kolej sınavı stresi falan yoktu. E ailede tek çocuk sensin. Senden sonraki 13 yaş büyük ablan ve üniversitede! "Gel Barbi oynayalım" mı diyeceksin? 'Tekne kazıntı'larının kaderidir bu. Tek çocuk gibi, biraz yalnız büyümek. Yaz ayları dışında bir 'sokak çocukluğu' hayatımda yoktu. Televizyon kanalı desen, bir tane, o da akşam yedide yayına başlıyor. Bilgisayar, zaten 'o ne ki?' aşamasında. Ne yapacaksın? Ya patlayacaksın, ya da her üç günde bir, bir kitap bitireceksin. Önce hangi kitapla başladım bilmiyorum. Zannederim Ayşegül serisini 'okur gibi yapmak'la girmişim konuya. 'Ayşegül Vapurda', 'Ayşegül Sirk Cambazı' falan. O bahsettiğim ablaya kimbilir kaç defa okutturmuşum ki kitapları, ezbere biliyorum. Hatta hangi sayfada ne yazıyor, o bile aklımda... Yaş üç, bilemedin dört. Ne zaman eve misafir gelse, koyuyorlar önüme Ayşegül kitabını. Ben de başından başlayıp sayfaları çevire çevire okuyorum! Misafirin beti benzi atıyor bu üçbuçuk yaşında sular seller gibi okuyan bebeği görünce! Yine hayatımın en büyük hayalkırıklığı, o körolası Ayşegül yüzünden! 'Ayşegül Vapurda'yı okumuşum. Ayşegül, tabii aslen Fransız! Vapur dedikleri de bildiğiniz translatlantik. (Bu kelimeyi de o kitaptan öğrenmiştim, o yaşta). İçinde restoranı, havuzu mavuzu var. Kamaralar kocaman. Yaz gelmiş, annemler dedi ki "Erdek'e tatile gideceğiz, vapura bineceğiz"! Havalara uçtum. Ne hayaller kuruyorum. "Ayşegül'ünki gibi kamaram olacak, havuzda da yüzerim, oooh" diye. Bir gittik ki, enayi bir arabalı vapur! Üç saat mi, beş saat mi otobüs gibi yerinde oturuyorsun, çay içiyorsun, bitti. Günlerce surat astım! Üç buçuk değil ama beş buçuk yaşında, yağmurlu bir gün. Okula başlamama bir sene var. Ağabeyimle evdeyiz. Öfleyip püflüyorum. Salonun camı buğulanmış. "Gel sana okuma yazma öğreteyim" diyor. Garip ama hakikaten de o gün, buğulu cama parmağıyla yazarak bana okuma yazma öğretiyor! Prensip olarak çok kolay geliyor. Cama sırayla yazdığı harfler var, onları bir araya getirip yazıyorsun. Bu! Annemler alışverişten dönüp hayatlarının şokunu yaşıyorlar: Okuma yazma biliyorum! Herkes ismini yazdırıyor bana. Önümde alfabenin harfleri, bu defa kağıda yazılmış. Uğraş didin, ama oluyor. Çığlık, tezahürat. Sadece ağabeyimin ismini, Bozkurt'u, 'Boskurt' diye yazıyorum. Düzeltiyorlar. Ukalalık o günden belliymiş, itiraz ediyorum. Böyle okunuyorsa, böyle yazılmalı kardeşim! Defalarca okuduğumu hatırladığım ilk kitap Tom Sawyer. Ardından tuhaf tavırları, soğukluğuyla unutulmaz bir dadı karakteri olan, benim kişiliğimi de etkilediğini düşündüğüm Mary Poppins, ve benim gibi 11 Mart doğumlu olduğunu öğrenince çok heyecanlanıp yazar olmaya karar verdiğim Ömer Seyfettin'in bütün kitapları. Sonra iş çığırından çıkıyor. Misafirlik, yemek sofrası, araba... Elimden kitap düşmüyor, ne bulsam okuyorum. Özellikle babam bana bol bol kitap getirirdi Cağaloğlu'ndan. Kitapları vermeden önce, işi büyük bir sürpriz havasına sokar, hikayeden, yazardan, inanılmaz, sihirli şeylermişçesine bahsederdi. En heyecanlı yerinde de kitabı çıkarırdı ortaya. İstersen okuma! Bugün hala, kitaplar heyecan kaynağıdır benim için. Tüyap Kitap Fuarı başladı. Hatırım için çocukları götürün. İsterseniz yem olarak beni kullanın. 30 Ekim'de orada olacağım. İnanın "Oha falan oldum" demekle bozulmaz Türkçe'leri. Ama kitap okumazlarsa, o zaman toptan yandık!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sağ gözüm sağlığa sol gözüm varlığa!   / 23-10-2004
 Bu yazı bir sette yazılıyor!   / 17-10-2004
 Akademi Ödülleri'ni protesto ediyoruz!   / 16-10-2004
 Pazar günü nasıl atlatılır?   / 10-10-2004
 Avrupalı'yız ezelden!   / 09-10-2004
 Nesli tükenen ev kadınını kazanma programı!   / 03-10-2004
 Cesur, dedikoducu ve güzel: dehşet evinde pembe dizi   / 02-10-2004
 Ben bir küçük cezveyim!   / 26-09-2004
 Bir gece, ansızın, arayabilirim!   / 25-09-2004
 Ey yükselen yeni nesil   / 19-09-2004
AYŞE ÖZYILMAZEL
Yirmi beş yaş krizindeyim, kederdeyim
Offf off...
GÜLSE BİRSEL
Ayşegül Kitap Fuarı'nda!
Son yıllarda yapılan en büyük...
AYŞE TÜTER
Ramazan sofrası
Ispanak tarama
Ispanağın...
Şampuanın fazlası zarar
Şampuanın fazlası zarar
Hava kirliliği, sigara dumanı... Bu nedenlerden dolayı, saçımızı...
İftar iftar geziyorlar!
İftar iftar geziyorlar!
Ramazan'ın ruhuna uygun olarak her faaliyet iftarla birleşiyor. Son...
Evlilik Yaradı!
Evlilik Yaradı!
Tuba Ünsal, geçtiğimiz ay beyaz atlı prensi Cem Cantaş'la...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.