kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aysegul Aldinc @ SABAH
 

İlla birisi

Şimdi normalde yazanın edenin biri, gittiği, gezdiği, oynadığı bi şeyi, bi yeri anlatacak olduğunda ben 'bana ne' olurum (ilgisiz bir ruh hali.) Fekaat anormalde(!)- ki tamamaen öyle bir durumlan karşıkarşıyayız- durum öyle olamıyor. Neden? Çünkü bunu yazan Tosun diil ben olduğum için. Lafın gideceği yöne doğru birlikte yürüyecek olur isek. Uzunca bir süre Istanbul - Samsun tearikiyle Amasya, git oraya gel buraya... Bir gözlem kıyamet; yoldu setti, ne münasebetti, Allah ne verdiyse sizden esirgemeyeceğiz. Önceden haber vereyim dedim; itişme kakışma olmasın. Derin bi nefes rica ediyim. Başlıyorum: Her şeyden önce dizi dizi incimizin filme çekildiği yer olan Amasya'nın adı geçen bir özlü sözle programımıza başlıyoruz. Ki bu "Özlü söz'' denen arkadaş, evvelki haftaki yazımızın başlığıydı. Amasya'nın bardağı biri olmazsa biriolarak yaygın söylenişe kurban verdiğimiz bu kelam öyle diilmiş ki? Amasya'nın bir dağı biri olmazsa biri dahı- ya da dağı-? (yanikim daha) Yaaa duy da inanma şekerim. Tevekkeli ben, bakın bakın her yere; buna mukabil bi tane bardak göreme... (Buradan da sizi Peri Bacaları'na zıplatmak vardı ya; hebe hebe hebe diye dolaşasınız. Acıdım.) Bi kere Amasya'da haremlik selamlık durumu var sevgili okurcuk. Öyle havuzdu mavuzdu elini sallayarak giremezsin. Kadınsan misal, cuma günlerini bekleyeceksin. Bizim kaldığımız otellerden Apple (Ne bekliyordunuz The Banana, Die Birne falan mı?) havuzu yeni tamamlanan bi otel. Siftah yapanı ben henüz görmedim. Siz bu sıcakta n'aapıcaanızfalan derseniz. Ya yasak delinicek ya da Ayşegül tesettür mayosu giyip astronot gibi ortalıkta dolaşacak. Böyle de böyle. Astronot deyince bağlamayı çekmek kolay olacak. Bi de ne vardı geçen haftanın gündemin de? Evvet; dümenden UFO ziyareti. "UFO kaçırmışmış ta kendilerinden haber alınamamışmış ta'' olayınakaç puan verdiniz kim bilir? Bu arada Erzurum valisi olan arkadaşı da bahusus kutluyorum. Afferin be o ne işbirliği öyle! Ben bu hoş haberi duyduğum an "İşteee" dedim "görün görün, UFO var mıymış yok muymuş görün". Kaçırılanlardan (!) biri olan Kadir Tapucu'ya ilaveten İsmail Türüt de fena kaçmazdı, diye tam fikir beyan ederken aaa bi haber geldi olay yalan dolanmııış. Ben acaip üzüldüm tabii. Kırk yılda bir heyecan yapacaktık. Neyse ben bi liste çıkartiim de bizimkilere (!) gönderiyim.Zira dünyamızı temsil kaabiliyeti olan arkadaştan bol bişey yok bizim buralarda. Bunları kaçırmaya kalksalar var ya, gemiler almaz. (Bu arada gözüm yazı yazdığım yerdeki televizyona takıldı. Nev, acaip derecede Meryl Streep'e benziyo! Allah Allah!) Amasya'da dolanırken bi baktım; duvara belediye tarafından astırılan bi afişette "ishal hattı" yazıyor. Ahı! Ahı! Ahı! diye ben gül, gül. Telefonların başına da Cafer'i mi koymuşlardır? Diye krize gir... Amaan o an komik geldi işte! Kimsenin gözünün yaşına bakmam konudan konuya geçerim. Ben şehirlerarası yollarda gide gele repertuarı genişlettim tabii. Bugünlerde en çok üç şarkıyı seviyorum. Meraklara gark olmayın diye saçıvereyim: Rafet El Roman'ın deli danalar gibi koştuğu klip şarkısını ("Yalancı şahit'' miydi)? Levent Yüksel'in? Bu aşkın şahidii seeensin'ini, bi de Ümit Sayın'ın içinde mavi ve ooooofffff! geçen şarkısını seviyorum. Bu arada bu nasıl şarkı adı bilmemektir ve ne ayıptır yani. Biri bana bunu yapsa bi gözünden olur ya neyse. Pardon çocuklar! Bi daa öğrenip gelicem. Değerli köşe yazıcığımı Karadeniz dolaylarındaki yolculuğum sırasında elime tutuşturulan bir yerel gazeteden derlediğim hoş bir mani ilen bitirmeye yönelik bir haleti ruhiye içersindeyim: Uzak uzak dallarda Elmaların irisi İki sevdigum vardı İlla illa birisi... Artık kim üstüne alınırsa!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Artık üşüme vaktidir   / 09-10-2004
 Sevgili okuyucu   / 02-10-2004
 Hayat bir kiraz tabağıdır   / 25-09-2004
 Ya ümitsizsiniz ya sizsiniz   / 18-09-2004
 Lüzumsuz ise söndür!   / 11-09-2004
 Hem nalına hem mıhına   / 04-09-2004
 Selülit problematiği   / 28-08-2004
 Persona non grata   / 21-08-2004
 İlla birisi   / 14-08-2004
 Saaarı saarı kimin yaarı   / 07-08-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
En zor günlerimizde dostlar...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Karışık kuruşuk işler
Dükkan karışık, kafa da. Eee,...
KENAN ONUK
Bilkent Senfoni sezonu açıyor
Ankara'daki Bilkent...
Gece, şehir, korku ve şiir
Gece, şehir, korku ve şiir
Usta bir senaryodan fışkıran ve hep ucuz olmamayı başaran konuşmalar,...
Romantizmle sarıp sarmalanmış şiddet
Romantizmle sarıp sarmalanmış şiddet
'İhtiyar Delikanlı' insanlık tarihinin çeşitli dönemlerdeki kültürel...
Sahura kadar dört öğün şart
Ramazan boyunca sağlığınızı ve kilonuzu korumak için...
Çarşı Mağazaları adını değiştirdi imajını yeniledi
İsminden ürün yapısına, dekorasyondan servis anlayışına kadar büyük bir değişim...
Moda haftası kullanma kılavuzu
Paris Moda Haftası her zamanki gibi tam bir şenlikti. Dice Kayek'in 2005 yaz...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.