|
|
Grip aşısı in, yatak döşek yatmak out!
Bu, bir kaşınma arkası aşılanma hikayesidir. Bütün mesuliyet bendedir; paşa paşa iğnesiz, aşısız bir hayat sürmekteydim oysa... Kah burnumu çeker, kah ateşlenir yataklara düşerdim. Az mı hastalık sebebiyle okul kırdım, az mı ev halkına şımarıklık yaptım. Kış dediğin yatak döşek yatmadan, tavuk suyuna çorba içmeden, sızım sızım sızlanmadan geçer mi ya? Her şey bir öğlen Hıncal Uluç'u ziyaret etme isteğimle başladı. Şeytan mı dürttü ne? Hem asistanların hası Yasemin Abla'yla laflayıp, hem de Hıncalıma gelen davetiyelerden aşırabilirdim. Çıktım onuncu kata. Ana! O da ne? Tüm kat personeli Hıncal Uluç'un kapısında dizilmiş. Allah allah Hıncalım personel şefliğine atanacak değil ya? Ay noluyo, noluyoo... Aaa içeride kamera da var, haydaa Hıncalım gömleksiz. Atlet mi o giydiği? Tövbe tövbeee... İyisi mi kafayı uzatıp bakayım. En kötü sıvışıveririm...Ve fazla merak üstü kaşınmaktan, yine gümbürtüye gittim. Beni gören Hıncalım en sert, otoriter sesiyle "Geç şuraya otur" buyurmaz mı? Oturmayanın alnını karışlarım. 'Noluyo' falan demeye fırsat kalmadı, caart iğneyi koluma yedim. Yasemin Abla da kenardan sırıtmakta. Bu arada feryatlarımı duyan yok, fırsattan istifade, baktım bizim çaycı Erdem arazi oldu. Yahu anlı şanlı okul yıllarım boyunca, onlarca hocanın elinden kaçmış, asla aşı yaptırtmamış ben, bir cümleyle teslim oldum. Tabii Hıncalım şen kahkahalarını patlatmakta. Aslında hadise Yasemin Abla'nın tezgahıymış. Hıncal 2000 Sydney Olimpiyatları'na giderken "Ölürüm de aşısız yollamam" demiş. O gün bugün Hıncalım pek rahat etmiş, hiç grip olmamış, yatak döşek yatmamış. Ve 2000'den beri her yıl NTV'de 'Doksan Dakika'nın çekimlerinden önce kendini ve çevresindekileri aşılatmayı misyon edinmiş. Ama pek anlayamadım NTV'den birileri aşıdan korkuyor muymuş ne, bu sene olayı SABAH'a taşımış... 'Battı balık yan gider' bari konuya hakim olalım. Aşımı yapan Aventis Pasteur Medikal Direktörü Tamer Pehlivan'a sordum, anlattı... Şimdi, her şeyden önce grip ile soğuk algınlığı başka şeylermiş. Grip insanı yatağa düşürür, evden çıkamaz hale getirirmiş. 38-40 derece ateşin yanına öksürük, halsizlik falan çeşni olur, adamı bitirirmiş. Her yıl dünyada 500-600 milyon kişi gribe yakalanırken, bunların 250- 300 bini gribe bağlı komplikasyonlardan hayatlarını kaybedermiş. Özellikle benim gibi astım, Hıncal Uluç gibi diyabet ve ayrıca kalp, akciğer hastalarının mutlaka grip aşısı olmaları gerekmekteymiş. Allah muhafaza grip, bu tip hastalarda ölüme kadar gidebilirmiş. Peki neden her yıl tekrar aşı yaptırmak zorundayız? Çünkü her yıl grip aşısı muhtemel yeni virüslere karşı değiştirilmekte. Misal, bu yıl Çin'den yayılması beklenen Fujian ve Şangay virüsleri aşıya eklenmiş. Grip denen illet bugün iş gücünü de ciddi anlamda düşürmekte. Etrafımda birçok insan hasta, ateşli ve evden çıkamayacak durumda. Ben soruşturdum, öğrendim; grip ciddi bir hadise, şaka kaldırmıyor yani. Aman diyeyim gidin kendinizi aşılatın. Aşılar tüm özel hastane ve eczanelerde mevcut. Yanılmıyorsam 15 milyon. Ayrıntılı bilgi için Aşı Danışma Merkezini arayabilirsiniz: 0 800 211 33 31. İnternet adresi: www.aventispasteur.com.tr Haa unutmadan tüm şamata bir yana, Hıncal Uluç'a, beni ve onuncu kat personelini hatta o gün onuncu kata ayak basan herkesi aşılattırdığı için teşekkür ederiz. Hadi darısı başınıza...
|