kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

İspanyol kadınları neden uzun yaşar?

Arka sayfasını uzun zamandır kadın sorunlarına ayırmış gözüken bir gazetenin geçen günkü nüshalarından birinde "İspanyol kadınlar yaşamaya doymuyor" başlıklı bir habere rastladım... Haber Penepole Cruz'un uzun bacaklarını sergilediği çarpıcı bir fotoğrafla daha da cazip hale getirilmişti. Fotoğraf altında "Oyuncu Peneplope Cruz da, kadınları uzun yaşayan İspanyol soyundan geliyor" yazılmıştı.

Haberi okumaya koyuldum... Araştırmayı, AB'nin araştırma kurumu olan Eurostat yapmış...En uzun ömürlü kadınlar İspanyol kadınlarıymış... Ortalama 83.7 yıl yaşıyorlarmış... Aklıma İspanyol erkekleri geldi... Acaba onlar ne alemdeydi? Onlara ait bilgiler de haberde yer alıyordu... Avrupa'da ikinci sıradalarmış... İlk sırayı 77.9 yıl ile İsveçliler alıyor... İspanyol erkekler ise ortalama 77.2 yıllık bir ömür ile ikinci sıradalar... Aradaki yedi aya aldırmazsanız, İspanyol erkekler de İspanyol kadınlar gibi Avrupa'- nın en uzun yaşayanları...

İspanyollar'ın Avrupa'nın en uzun yaşayanları konumuna geldiği bir dünyada, biz de "bebek ölümlerini" azaltmakla teselli buluyoruz... Yaşamı İspanyollar kadar uzatamasak da bebek ölümlerindeki yüz kızartıcı durumu hafifletmeye çabalıyoruz... Bebek ölümleri, görmezden gelinen temel sorunlarımızdan ve ayıplarımızdan biri... 1991 yılında, UNICEF'in yayınladığı bir raporda 129 ülke arasında Zimbabwe ile birlikte 59. sıradaydık... Her yıl bir yaşına gelmeden ölen bebeklerimizin sayısı 135 bindi... Üstelik 70 bini ishal ve zatürreden ölüyordu...

2002 yılı içinde NTV televizyonu Sağlık Bakanlığı ile el ele verip "anne ve çocuk ölümlerini önlemeyi" amaçlayan ulusal bir kampanya açtı... 2002 yılı içinde her on dakikada bir, bir bebeğimizi kaybediyorduk... Türkiye'de ortalama her gün bir yaşına gelmeden 133 bebek ve iki anne ölüyordu... Yılda 50 bin bebeği ve 700 anneyi yitiriyorduk... Açılan kampanya 2005 yılına kadar annelerin ölüm hızını yüz binde 40'a, beş yaş altı çocukların ölüm hızını binde 30'a, bebek ölüm hızını binde 20'ye, ölüm konusundaki bölgesel farklılıkları da yüzde 50'ye indirmeyi hedefliyordu.

Bebek ölümleri ile ilgili son gelişmeleri, geçen gün yine bir gazetenin ilavesinde "Bebek ölümleri azaldı" başlığıyla gördüm. Bebek ölümleri binde 28.5'e gerilemiş... Beş yaşına kadar olanlarda binde 37'ye inmiş... Hala Sağlık Bakanlığı'nın kampanya hedeflerinden uzağız... Üstelik o hedefler bile yüzümüzü kızartacak kadar yüksek... Düşünün ki, Türkiye'de ölen bebekler Yunanistan'dakinden beş misli daha fazla... Anneler konusunda da öyle... Doğumlarda ölüm riski Avrupa'da iki binde bir iken, bizde beş yüz yetmişte bir... Tabii bunlar kız çocuklarımızın İran'dan daha geri olan eğitiminden, geliştiremediğimiz sağlık sisteminden kaynaklanıyor... Genç anneler bebek ishal olduğunda su verilmez sandığından bebekleri yitiriyoruz...

Bu ağır ve yakıcı konunun parantezini kapatıp, İspanyol kadınlara geri döndüm... Neden uzun yaşıyorlar acaba? Haberde şöyle bir açıklama vardı: Ülkedeki sağlık sisteminin çok iyi olması... Bol zeytinyağlı yemeleri... Kırmızı şarap içmeleri... Sağlık sisteminin iyiliğini bir yana koydum... Ama Akdeniz ülkesi olarak kutsal zeytin ve üzüm bizde de vardı... Ama İspanyollar zeytinyağı ve şarapla ömürlerini uzatırken biz bebekleri kurtaramıyorduk... Ünlü dize aklıma geldi: "Çeşmenin yanında susuzluktan ölüyorum."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İspanyol kadınları neden uzun yaşar?   / 12-09-2004
 İtalyan danteli   / 05-09-2004
 Antalyalı mısın, Mersinli mi?   / 29-08-2004
 Işıklı, sihirli, şiirsel   / 22-08-2004
 Pazar bilmecesi   / 15-08-2004
 Alo, sevgilim   / 08-08-2004
 Kiraz   / 01-08-2004
 Kadınlar ve Külkedisi   / 18-07-2004
 Cazın sevişmeyle ilgisi var mı?   / 11-07-2004
 Cinsellik ateş, aşk alev midir?   / 04-07-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Havai fişek sever misiniz?
En son babamın "Kenara...
MEHMET ALTAN
Kafeler ve kahveler
Oldum bittim "kafeler" beni...
ÖNCEL ÖZİÇER
Gitti karizma be amcam!
Var işte bir bildikleri. "İçki...
REFİK DURBAŞ
Bir eylül hikayesi
22 Haziran 1962'de Ordu - Perşembe'de...
TURGAY NOYAN
Uzaklara çağrı
Bugün bir amatör denizcimizi daha dünya...
Dışı kıtır içi pamuk gibi yumuşacık
Çocukların en sevdiği yiyecekler arasında başı çeken patates kızartması hiçbir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.