|
Elçiden öte...
Kimi gazeteciyi komploculukla suçluyor, "demokratik tartışma"dan hoşnut olacaklarını ilan edip lütfen icazet veriyor, Telafer katliamında sivillerin kaybını normalleştirmeye çalışıyor, sözlerine bir elçiden çok sömürge valisi havası oturuyor.
Ankara'daki ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ı, sadece diplomatik misyonu çerçevesinde kavrarsak, ona da ayıp olur.
O her şeyden önce bir "ideolog".
Demokrasi ve özgürlük getirmek, barış tesis etmek, terörizmle mücadele etmek gibi dillere pelesenk laflar onun da ağzında tabii.
Ancak, o bu savaşların, bu işgallerin ideologlarından başlıcası.
Söylediklerini, yaklaşımlarını, "Hürriyet için yazdı" diye süfli gazetecilik böbürlenmelerini onun asli kimliğinden koparıp dinlemek, yayınlamak, aktarmak, "cehalet" değilse, açık bir kandırmaca.
Alet olmaca!
***
Berlin Duvarı ile birlikte Sovyet sistemi de çöktüğü sırada, o zamanın ABD Savunma Bakanı Dick Cheney bir sipariş verir.
Sipariş, yeni dönem, yeni dünya ve ABD'nin yeni rolü üstünedir.
Dikkate alınan rapor, yaklaşım ve hedeflerin ardında esas olarak üç kişilik bir ekip vardır.
Biri, bugünün meşhur Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz; biri yeni-muhafazakar kadronun etkili isimlerinden Lewis Libby; diğeri de Eric Edelman.
Bu üç ismin de, köken bir yana, zihniyet bakımından "İsrail sağı"na yakınlığını hiç önemsemesek bile...
Tezleri önemlidir. Çünkü bugünü şekillendirmiştir.
***
Edelman'ın da bulunduğu ekip, "ABD'nin küresel egemenliği için politikalar"ı çizmiş, "tek taraflı askeri güç kullanımı ile önleyici savaş" saldırganlığının ideolojik temellerini atmıştır.
Cheney, benimsediği bu çizgiyi dönemin başkanı "Baba Bush"a da kabul ettirir.
Bush'un bu meyandaki seslenişi, ne tesadüf ki, Irak'ın Kuveyt'i işgal ettiği ağustos gününe denk gelir.
İki yıl sonra açığa çıkan "Edelman'lı plan" demektedir ki...
"ABD, askeri ve politik üstünlüğünü her yoldan, her araçla korumalıdır."
Clinton döneminde hem maddi, hem ideolojik "şarj" olmaya ve sotaya yatan bu zihniyet, "Yeni Bush"la birlikte köşe bucağı ele geçirir.
Etrafında kümelendikleri ve dünyayı da sallayıp durdukları teorik duruş ile askeri vuruşa kısaca, "Tek kutuplu seçenek... Amerikan egemenliğindeki dünya düzeni" denir.
Edelman, o duruş ile bu vuruşun seçkin temsilcilerinden biridir.
***
O yüzden, hem "koalisyonun parçasıyız" diye, asker göndermediğin halde ABD işgaline yandan yanaşacaksın...
Hem bu "dünyaya hakimiyet" zihniyetinin karşısında, demokrasi, özgürlük, para, diplomasi, elçi diye ayakta duracaksın...
Hem de, "Türkmenlerle oynamayın, Telafer'de sivilleri katletmeyin" diye çırpınacaksın.
Katip gibi gazetecileri yönlendirmeye alışmış Elçi Bey sağa sola fırça çekecek...
Sen, gazeteci olup onun kimliğiyle, esas fikirleriyle ilgilenmeden, sadece dedikleriyle yatıp kalkacaksın.
Adam "dünyaya her yolla hakim olma"nın kitabını yazmış, sen bunu demokrasi, özgürlük, piyasa... kendini "stratejik ortak" sanacaksın!
Saf mısınız, Sayın Erdoğan, Sayın Gül ve sevgili meslektaşlar!
|
