kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Alternatif tatil arayanların yeni gözdesi: Mountrain
Alternatif tatil arayanların yeni gözdesi: Mountrain
Ömer Tümay kimdir?

Alternatif tatil arayanların yeni gözdesi: Mountrain

Bolu Aladağlar'daki Türkiye'nin ilk ve tek yerleşik kamp eğitim alanı olan Mountrain, hem outdoor sporuyla ilgilenenler hem de çalışanlarının kişisel gelişimlerini sağlamak isteyen şirketler için eğitim programları sunuyor.

Mountrain, Bolu Aladağlar'da 300 dönüm orman üzerine kurulu, Türkiye'nin ilk ve tek yerleşik düzende açık hava kampı. İşleyişinden, kuruluş öyküsüne kadar birçok detayı ile dünya standartlarını yakalamış olan bu kamp, kurucusu ve sahibi Ömer Tümay'ın tam 18 yıllık hayaliymiş. Tatil için değişik bir alternatif arayanlar; şirket çalışanlarını 'her an her duruma karşı' eğitmek isteyenler; kamp yapmayı ve doğa sporlarını sevenler artık soluğu Mountrain'de alıyor.

ÜÇ TİP HİZMET VERİLİYOR
Mountrain'in alternatif turizm yapanlar kadar, ekip çalışması ve kişisel gelişimi hedefleyenler için de önemli bir çalışma ve eğitim alanı olduğunu söyleyen Tümay, "Mountrain'de üç tür eğitim veriliyor. Bunlar; açık hava eğitim kampusu, adventure club (macera kulübü) ve gençlik kampı" dedi. Açık hava eğitim kampusunda, Mountrain'e gelen şirket çalışanlarına hizmet içi eğitimler, kişisel gelişim, birlikte iş yapma, verimliliği artırma gibi konularda, doğayla birlikte eğitim verildiğini aktaran Tümay, gençlik kampları ve macera kulübünün ise, doğa sporlarını sevenler için cazip olduğunu anlattı. Birçok doğa ve macera severin, outdoor sporlarıyla üniversite kulüplerinde ilgilenmeye başladığını belirten Tümay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Okul bitince bu insanlar da birbirlerini göremez olurlar. Biz burada, doğa ve macera sevenleri buluşturuyoruz. Bu proje benim için çok önemli. Ben bu işten para kazanmayı hedeflemiyorum. Tamamen idealist düşüncelerle yapılmış bir şey bu. Batacağımı bilseydim de bunu yapardım. Çünkü bu işi seviyorum. Ve bundan sonra da Mountrain'i bir zincir haline getirmek istiyorum."

DÜŞÜNÜ GERÇEKLEŞTİRDİ
Ömer Tümay, küçük yaşlardan beri sporun birçok dalıyla ilgilendiğini ifade ederek, şunları söyledi: "4-5 yaşlarımdan beri kayak yapardım. 15 yaşında trekking yapmaya başladım. Yine o dönemlerde dağcılıkla ilgilendim, hâlâ da amatör olarak yaparım. Şu an Aiki-do ile de uğraşıyorum. Bir arkadaşımla birlikte Dojo (dövüş sanatlarının yapıldığı salon) işletiyoruz. Mountrain'i kurmayı ilk olarak 1986 yılında düşündüğünü anlatan Tümay, "Ancak o yıllar, Türkiye'de böyle bir şey yapmak için doğru zaman değildi. Ben de bu isteğimi bir süre erteledim. 1989 yılında Camel Trophy'de eğitmen olarak çalıştım" dedi. Tümay, dünyanın en büyük macera yarışında 11 yıl eğitmenlik yaptığını da kaydetti ve "Ben de katılmak istedim ama kabul etmediler" şeklinde konuştu. Tümay, Camel Trophy'nin 2000 yılında tüm dünyada bitirilmesi üzerine, kendi fikrini uygulamaya karar verdiğini söyledi.

HER ŞEYİ KENDİSİ YAPTI
Mountrain'in 2000 yılında kurulduğunu belirten Tümay, bu kampın her şeyini kendisinin yaptığını ifade ederek, "Arazinin temizlenmesinden, çadırların tasarımına, çadır hendeklerinin kazılmasından engellerin tasarımı ve yerleştirilmesine kadar her şey benim ellerimden geçti" diye konuştu. "Hayatımın projesi" dediği kamp alanını yapabilmek için araziyi bulduktan sonra 15 gün boyunca ormanda çadır kurduğunu, yağmuru ve rüzgarı takip ettiğini belirten Ömer Tümay, "Yağmur suyunun arazinin ne tarafında biriktiğini görmek ve rüzgar koridorlarını bulmak için tek başıma çadırda kaldım" dedi.

HEP BİR B PLANI VAR
Ömer Tümay, Mountrain'de konaklama için çeşitli büyüklüklerde 14 çadır olduğunu söyleyerek, çadırların soğuk iklim çadırı olduğunu ve metrekareye 75 kilo kar basıncına ve 150 km. hızla esen fırtınaya direnebildiğini vurguladı. Elektrik ve su kesintilerine karşı yedekli jeneratör ve hidroforları olduğunu kaydeden Tümay, "En sert kış ve doğa koşullarına karşı her zaman bir B planımız vardır" diye konuştu. Doğaya çok önem gösterdiklerini vurgulayan Tümay, kamp ile ilgili şu bilgileri verdi: "Bu kampı kurarken herhangi bir ağaca bir tek çivi bile çakmadık. Burada kaynak suyu kullanıyoruz ve kullandığımız suyu da arıtıyoruz. Daha temiz ve kokusuz olduğu için çadırları ısıtmada LPG kullanıyoruz. Çadırlara giden tüm elektrik ve su tesisatı yerin altından geçirildi ki, görüntü kirliliği olmasın."

TOPRAĞI ELLE KAZDILAR
Mountrain'in altı ayda bitirildiğini kaydeden Tümay, çadırların kuruluşu sırasında toprağın kabarmasını engellemek için ormana kepçe sokmadıklarını ve toprağı kazma-kürekle kazdıklarını belirterek "Tüm çadırlar bir metreye kadar iner, buraları kazdığımızda tam 300 traktör toprak çıktı" dedi. Çadırların altının ısı ve nem yalıtımını sağlamak için ahşap olduğunu belirten Tümay, Mountrain'deki çadırları ve eğitim alanındaki bütün etapları kendisinin tasarladığını belirtti. "Outdoor deneyimlerimi ve yurtdışı tecrübelerimi kullanarak bu etapları tasarladım ve hepsinin yapımında, kurulmasında da bizzat çalıştım" diyen Tümay, hâlâ her hafta tüm etapları 'yaparak' kontrol ediyor. Yani, Tümay'ın doğayla mücadelesi her hafta yeniden başlıyor.

İKİ GÜN 200 MİLYON LİRA
Mountrain'de konaklama fiyatları kampın amacına göre değişiyor. Ömer Tümay, özellikle kurumsal eğitim kamplarında; duruma, eğitim konusuna ve kişi sayısına göre fiyat belirlediklerini söylüyor. Tümay, alternatif tatil yapmak isteyenlerin ise; beş öğün yemek, yatak, her türlü aktivitenin eğitimi ve ulaşım dahil, hafta sonu cuma gecesi kamp alanına giriş, pazar sabahı ayrılış, 200 milyon lira ödeyerek Mountrain'in ve Bolu Aladağlar'ın havasını soluyabileceklerini sözlerine ekliyor.

ELİF KARADENİZLİ

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 'En keyiflisi karşımda teslim olmalarıydı'
 Ürgüp'ün yeni modası tarihi Gül Konakları
 Evlilik için biraz geç oldu
 Hissetikleriniz aşk mı acaba?
 Barış'ın sergisi...
 Amerikan Devrimi
AYŞE ÖZYILMAZER
Kadın olma durumu bizi bozar
Malum kadınsal...
HAKAN & UTKU
Şoktan haberler
İlk şok! Sezen Aksu'dan şarkı almadan...
AYŞE TÜTER
Kakaolu kirpi
Tereyağı, vanilya, tozşeker ve yumurtayı...
Sağlıkçılar çocuk felci aşısı için kapı çalıyor
Sağlıkçılar çocuk felci aşısı için kapı çalıyor
Türkiye 2002 yılında "Çocuk Felci'nden Arındırılmış Ülke Sertifikası"...
Seks prostat kanseri riskini azaltıyor
Seks prostat kanseri riskini azaltıyor
Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından 46 ile 81 yaşlarındaki yaklaşık 30...
11Eylül'e kaldı
11Eylül'e kaldı
Flört etmeye başladıklarının haftasına evlendiklerini söyleyip...
Düğün pastası Nalan Salur'dan
Düğün pastası Nalan Salur'dan
Gülben Ergen ile Mustafa Erdoğan 5 Eylül'de nikâh masasına oturuyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.