kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 
Kendinizi sevişirken gördünüz mü?
Ölüme hiç yaklaştınız mı?

Kendinizi sevişirken gördünüz mü?

Günlerdir bekliyorum.. Kim çıkacak da söyleyecek diye...Bu kadar gazete, dergi.. Bu kadar televizyon.. Bu kadar yazar, bu kadar çizer birinden bir ses bekliyorum..
Yok, yok, yok..
Birgün birisi size bir telefon açıyor: "Elimde eşinizle sevişirkenki görüntüleriniz var.. Bunları el altından yaymayı düşünüyorum.. Herkes sizin sevişmenizi izleyebilecek.. Bunu istemiyorsanız bana para vereceksin.." diyor..
Sevişmek.. İnsan yaşamının en mutlu ama en mahrem dakikaları..
Kendisine en fazla ait olan kısmı.. Hiç kimsenin içine girmesine izin veremeyeceği en kutsal alanı..
En çıplak halinizin, başka gözlere sunulduğunu gözünüzün önüne getirin...
Biraz daha getirin.. Sizin biriyle sevişirkenki görüntüleriniz bir başkasının ellerinde..
Onurunuzun nasıl kırılabileceğini, kendinizi ne kadar zavallı ve çaresiz hissedebileceğinizi, ne kadar büyük bir utanç duyabileceğinizi görebiliyor musunuz?
Tamer'in düştüğü durum da, Gülben'in düştüğü durum da işte aynen böyledir sevgili dostlar....
Size bu olayın en utanç verici yanı bu gelmiyorsa, oturun bir düşünün.. "Ben nasıl bu kadar duyarsız oldum.. İnsanlığımdan nasıl bu kadar uzaklaştım" diye..
Sakın kimse bana "Tamer'i mi haklı çıkartmaya çalıyorsun" demesin..
Bir insanın en mahrem anından söz ediyorum ben.. Başınıza gelse ne hissedersiniz diye soruyorum ben..
Tamer'in Rus hayat kadınıyla sevişmesi, bu gerçeği değiştirmez..
Bu eşiniz de olabilir, sevgiliniz de, veya bir geceliğine beraber olduğunuz kişi de..
Bir insanın en mahrem anını başkalarına gösteririm diyen bir şantaj çetesinden sözediyorum ben..
Tamer karısını aldatmıştır.. Karısı bunu kabul etmez.. Boşar..
Ama Tamer veya Gülben birileriyle yaşadıkları sevişme anının görüntülerini, koskoca bir toplumla yaşamak zorunda bırakılamazlar..
Ve günlerdir böylesine rezil bir suçu işleyenlere kimse tek bir kelime olsun laf etmiyor.. "Sen kadının, adamın sevişme görüntülerini nasıl kaydedersin?.." demiyor..
Varsa yoksa, "Tamer nasıl aldattı.. Arzu boşamalı mı boşamamalı mı?.."
Bir gün başınıza geldiğinde inanın aklınıza gelen en son şey boşanıp boşanmamak olur..
En çıplak ve en mahrem anlarınızın, başkalarının izlemesinin sunulmasının yüreğinizde yaratacağı yıkım yanında, boşanıp boşanmamak veya aldatıp aldatmamak bir hiçtir..

Taciz görüntüleri

Ben televizyonda, yıllarca bir çok taciz olayının görüntülerini yayınladım..
Her seferinde haber müdürlerime, editörlerime, muhabirlerime şöyle söyledim:
"Yakaladığınız haber, eğer bir görevli, görevinin başında veya görevini kullanarak, kadın istemediği halde ondan yararlanmayı amaçlıyorsa haberdir.. Bunları ortaya çıkartırsanız, bun
dan sonra olacakları engelleriz.. Geri kalanı bizi ilgilendirmez.. Geri kalanı insanların özelidir.."

Tarkan'ın fotoğrafları

Tarkan'a parayla şantaj yapılan fotoğrafları, bizim haber merkezindeki çocuklar, büyük bir habercilik ustalığıyla şantajcıların elinden aldıklarında da aramız da böyle bir tartışma geçmişti.. Benim yaşım kadar meslek tecrübesi olan Haber Müdürü bir ağabeyimiz "Burada haber Tarkan'ın durumu" demişti..
"Hayır abi" demiştim, "Burada haber bu şantajı yapanlar..Onların üzerine gideceğiz.."
Tarkan'ın fotoğraflarına baktım.. Herkese açık plajda çekilmiş, hiçbir mahremiyet içermeyen masum fotoğraflardı.. Bir tanesini de yayınlamadım.. Tarkan istese, "bu fotoğraflarda hiç bir şey yok.. Benim hayatımla ilgili hiçbir şeyi göstermiyor" diyebilirdi..
Demedi.. Dürüst davrandı.. "Bu benim hayatım, benim tercihim.." dedi ve kazandı..
Tamer ve Gülben seks görüntüleri etrafta dolaşırken ne diyecekler ve nasıl kazanacaklar söyler misiniz?..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hak edilmemiş puanlar   / 17-08-2004
 Ateş Hattı-2   / 16-08-2004
 Ateş Hattı-2 yarın SABAH'ta   / 15-08-2004
 Carew ve Juanfran'la Boğaz'da bir akşam yemeği..   / 14-08-2004
 Hande'nin evliliği sona mı ermeli?..   / 12-08-2004
 Süreyya için Yücel Kop ne söyledi bana?..   / 10-08-2004
 'Kocam beni aldatıyor, göğüslerimi düzelt doktor..'   / 08-08-2004
 Ben yapardım, Hıncal abi ben yapardım..   / 07-08-2004
 Kendinizi sevişirken gördünüz mü?   / 05-08-2004
 Kadınlar ne ister?   / 03-08-2004
REHA MUHTAR
Kadının çirkini olur mu?..
ABD'de yapılan bir araştırma...
MEHMET BARLAS
Dalan çıtayı yükseltti, Topbaş'tan rekor...
ALİ KIRCA
Danssız cazibe
(Ya da bir olimpiyat hatırası...)Tam...
REFİK DURBAŞ
Çocuktan al haberi...
Çukurova Üniversitesi Eğitim...
SAVAŞ AY
İsa'yı çarmıha Yeniçeriler germişmiş!
(Budapeşte)...
EMRE AKÖZ
Küçük bir 'sel' sosyolojisi
İstanbul'daki sel...
Kendinize gelin
Kendinize gelin
Denizli'de Belarus ile karşılaşan ay-yıldızlı takım etkili olduğu ilk...
Haydi kalk ayağa Süreyya
Haydi kalk ayağa Süreyya
Kenteris ve Thanou'ya Atina izni verilmedi. Süreyya'nın dosyasında da...
Ağabey MİT'çiye sitem ediyor: Bana kolpa yapıldı
Telefon dinleme kayıtlarına göre, Yargıtay'dan çıkacak kararı önceden...
Bilgili: İmza benim değil
Beşiktaş Spor Kulübü eski Başkanı Serdar Bilgili, Çakıcı'nın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.