kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
Usluer'i "de" kaybettik
'Arıza kadın'
'Sanal' aslında gerçektir!

'Arıza kadın'

Pervin Kaplan'ın "Gençler 300 kelimeye sıkıştı" başlıklı haberini okudunuz değil mi? (Sabah, 27 Temmuz) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de aynı durumdan yakınmıştı.
Benim bu konuda bir iki itirazım var. Önce şunu belirteyim: "Hayır, gençler 300 kelimeyle değil, 3 bin kelimeyle iletişim kuruyor" demiyorum. Böyle bir iddiam yok. Ancak...
Benim izlenimim şu: O 300 kelimeyi kullanarak değişik anlatım biçimleri kuruyorlar. Yeni deyimler yaratıyorlar.
Basit bir örnek vereyim... 'Kadın' kelimesini herkes bilir. 'Arıza' kelimesini de...
Peki ya 'Arıza kadın' ne demek? Bugün sözlüklerde böyle bir tabir bulamazsınız. O zaman da "Şimdiki gençler Türkçe'yi bilmiyor" deyip işin içinden çıkarsınız.
Halbuki 'arıza kadın' üç aşağı beş yukarı, psikolojideki 'nevrotik kadın' (ya da 'erkek') kavramına denk düşüyor. Yani gündelik ilişkilerde olur olmaz sorunlar çıkaran, kendisiyle ve çevresiyle barışık olmayan bir tip.
(Dikkatinizi çekerim: 'Arızalı kadın' demiyorlar. Çünkü 'arızalı' dediğinizde fiziksel bir bozukluk, bir sakatlık akla geliyor.)

***

Geçenlerde SkyTürk TV'nin haberlerinde Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Şükrü Haluk Akalın ile üç beş dakika bu meseleyi konuştuk.
Ona şu örneği verdim: 'Genç' gazete yazarlarından biri "Hava çok soğuktu... Katkatlarımı giydim" demişti. Sözlüklere hâkim ama Türkçe'nin ruhunu hissedemeyen dil değnekçileri hemen tantana yapmışlardı: "Bu ne rezalet, böyle bir deyim dilimizde yok."
Halbuki "Elbiselerimi kat kat, üst üste giydim" yerine böyle kısa bir anlatımı tercih etmişti yazar ve yaptığı da Türkçe'ye mükemmel bir biçimde uyuyordu.
Prof. Akalın'a, haddim olmayarak bir de tavsiyede bulundum: Korkmayın, çekinmeyin; bu tip yeni deyimleri, yeni anlatım biçimlerini de TDK Sözlüğü'ne alın.
Neyse... Bu konuda söylenecek daha çok şey var. Şimdilik keseyim de, "Lafı amma uzattın, oha filan olduk" demeyin.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Vur dedik, öldür demedik   / 04-08-2004
 Asıl boşanması gereken kişi Arzu hanım değil Tamer bey   / 03-08-2004
 İkinci Sezer vakası   / 02-08-2004
 Tesettürlü fotoğraf   / 31-07-2004
 Takoz kafa!   / 30-07-2004
 Birlikte olmaz   / 30-07-2004
 Usluer'i "de" kaybettik   / 29-07-2004
 Oh, nihayet kurtulduk!   / 28-07-2004
 Bilimin sınırı, siyasetin sınırı   / 27-07-2004
 Araya reklam girdi   / 26-07-2004
ÖMER LÜTFİ METE
Vicdan güvenliği
Türk işçisine uygulanan aldatıcı bir...
SAVAŞ AY
Karşılıklı suçlamalar ve vay gidene!...
Vay gidene...
REFİK DURBAŞ
Yurttaş, elçiden ilgi bekliyor
Dr. Yahya Aydın, on...
EMRE AKÖZ
'Dehşet'ten korkmayın
Bugüne kadar kaç 'siyasi cinayet'...
İlerleme raporundan önce Erdoğan'a şansölye dopingi
Schröder, İlerleme Raporu öncesinde Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan...
AB üyeliğine İngiltere desteği
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine İngiltere'den büyük destek...
Sağ bek aranıyor: 2-1
Sağ bek aranıyor: 2-1
Teknik direktör Hagi, hazırlık maçlarında defansın sağında İbrahim,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.