kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Kendi kendini terhis eden adam...

Her şeyin her türlü pop dönüşüme uğramasının bir yetenek olarak sunulduğu bir dünyada, neyin korunması, neyin değiştirilmesi gerektiği konusunda doğru düzgün bir ölçü, prensip ya da ilke bulmak çok zorlaşıyor.
Kağıt üstünde söylenenleri geçersek, korunması gerekeni korumaya çalışan, değiştirilmesi gerekeni değiştirmeye uğraşan canlı hayat hikayeleri giderek azalıyor.
Bir şeyi bilerek korumaya çalışmak ve başka bir şeyi bilerek değiştirmeye uğraşmak, insanın bir "duruş" sahibi olmasını gerektiriyor.
Bunun bir adım öncesinde ise "inat" sahibi olmak var.
Evet, "inat"... İnadı olmayan bir adamın hiçbir şeyi yoktur bana göre.
Bir kadını tutkuyla sevmek de, bir toplumsal duruşu tüm imkansızlıklara rağmen başarıya ulaştırmaya çalışmak da, bir siyasi ilkeyi aksine esen rüzgarlara rağmen sadece doğru olduğu için takip etmek de, inat etmektir.
Her hafif rüzgar karşısında eğilip bükülmenin yüceltildiği bir pop-kültür içinde, inat etmek küçümseniyor. Lakin tarih ve hayat öyle söylemiyor. İnat, bazen tüm erdemlerin anasıdır...

***

Ecevit bugün aktif politikayı bırakmış biri olarak karşıladı günü.
Yerine kimin geldiğiyle ilgili değilim, Ecevit'in tüm politik unvanlarından soyunup sivil bir hayat sürmesi daha kayda değer benim için.
Politikanın katı dünyasında "inat"la hayallerinin peşinden gitmiş bir siyasetçi, şimdi hala hayallerinin peşinden giderek siyaseti bıraktı.
Artık hayal kurmanın bile paket programlar halinde satıldığı bir zamanda, insanın kendine has hayallere sahip olması çok zor.
Politika ise hayallerin prangaya vurulmaya çalışıldığı en sert alanlardan biri.
İşte Ecevit, kendine has hayalleri olan biri olarak geçti o yarım asırlık politika arenasından.
Hayalleri ile önüne koyulan darbe gibi katı gerçekler çatıştığında, inat etme yeteneğine sığındı ve kendi ifadesiyle, "kendi kendini terhis etti" inanmadığı gerçeklerden.
Koşullar ne olursa olsun, inandığı şeyler "vizyonsuzluk" olarak yaftalansa da, koşullara teslim olmayan bir şiirin izini sürdü politikada.
"Peynir, ekmek ve çay", O'nunla öylesine özdeşleşti dünyamızda. Tıpkı O'nun "sevdiği kadın, şiir ve sosyal demokrasi"yle özdeşleşmesi gibi.
Siyasi inadı ile sevdiği kadına gösterdiği zarafetteki inadı birbirini besledi sanki.

***

Evet, verdiğimiz mücadeleler yarım asır da sürse, bir gün geliyor tek bir cümleye sığıveriyor.
Geçmişte, gecelerimizi yakmış, gündüzlerimizi yoğurmuş kavgalar, gün geliyor -o gün mutlaka gelir- buruk bir gülümsemenin koluna takılıyor.
Kaçınılmaz bir kader bu. İnsan oluşumuzun büyük ironisi...
Bu ironiyi kendimiz için anlamlı hale getirecek tek şey belki de, ne zaman ve neyden "kendi kendimizi terhis edeceğimize" doğru karar vermek.

***

Düşünceyle uğraşan biri olarak ve bir politikacı olarak eleştirilecek çok şey de yazabilirim Ecevit hakkında bugün.
Yanlış bir değişime direnmek adına, doğru değişim arayışlarını felç etmesini affedilir bulmuyorum.
Fakat sonuçların dünyasındaki farklılıkları tartışmak yerine, bir iddiayı takip etmek konusundaki kökendeki birlikteliği önemsiyorum.
Kendisine uzun ve mutlu bir hayat diliyorum. İçten saygılarımla...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman   / 30-07-2004
 Cevabı meçhul sorular...   / 28-07-2004
 Kendi kendini terhis eden adam...   / 26-07-2004
 Büyük acıya karşı insanlık borcu...   / 25-07-2004
 Hangi Avrupa?   / 23-07-2004
 Hep aynı hastalık   / 09-07-2004
 Grinin yüzleri...   / 07-07-2004
 Sol siyasetin dünyalılık problemi   / 05-07-2004
 Değişimci istikrar   / 02-07-2004
 Bir güvenlik stratejisi olarak laik değerler   / 30-06-2004
REHA MUHTAR
Ölürken yalnız olacağımı öğrendim
Yaş 5: Anne ve babamın...
ERDAL ŞAFAK
Bagajdaki şekerler
Bu yılın en çok konuşulan filmlerinin...
AHMET HAKAN COŞKUN
Seda kitapçıda
Ve bu da oldu! Nişantaşı'nın bütün o...
MEHMET BARLAS
Her şeyi devletten beklemenin sonu yok ki!
Türkiye'de...
HINCAL ULUÇ
Başın sağolsun Bekir..
Bir köpeğin ölümünün bu kadar...
Hangisi gerçek?
Hangisi gerçek?
GSGM Genel Müdürü Atalay: "G.Saray bu statta maç yaparsa, sorumluluk...
Aslan Porto önünde
Aslan Porto önünde
G.Saray, son iki sezonun UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi Şampiyonu...
Müdür Bey'e hapis istemi
Hızlandırılmış facia ile hedefteki bürokrat olan TCDD Genel Müdürü,...
'Savcı CHP'ye asla talimat veremez'
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, muhaliflerin kurultay çağrısını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.