kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Yerinden yönetim

Türkiye hızlı bir değişim yaşıyor. Meclis, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde birçok yasayı yeniden kaleme alıyor. Ceza Yasası, Yerel Yönetim Yasası bunlardan ikisi.
Bu iki yasanın oluşturduğu genel paketin içinde başka temel yasalar da gündeme gelecek ve günün koşullarına uygun hale getirilecek.
Bu değişiklikler, toplumda çeşitli tepkilere yol açıyor doğal olarak. Bunların bir kısmı hukuki. Örneğin, eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Türkiye'de özgün bir ceza yasası yapmak için gerekli hukuki altyapının olmadığı görüşünde. Selçuk, Meclis'ten geçen yasanın bu haliyle uygulamaya konmasının çok ciddi hukuki sorunlara yol açacağını savunuyor.
Aynı şekilde, Yerel Yönetim Yasası'nın hukuk tekniğine ilişkin itirazlar da var. Yasayı esasında destekleyenlerden Taha Akyol dün eğitim ve il konusundaki yanlışları kaleme aldı. Akyol, esas olarak eğitim maddesinin düzenleniş şeklinin Tevhidi Tedrisat Kanunu'na aykırı olduğunu belirtti.
Bir de yasanın felsefesine esastan karşı çıkanlar var. Türkiye'nin özgün koşullarının yerinden yönetime uygun olmadığını, böyle bir düzenlemenin gerek laiklik, gerekse üniter devlet açısından sıkıntı doğuracağını düşünenler var.
Cumhurbaşkanı Sezer, iki kategoride birden yer alıyor. Yasanın hukuken sakat gördüğü yanlarını dikkatle bulup çıkarıyor, ancak bununla yetinmiyor. Sayın Sezer, yasanın hukuken en mükemmel haliyle bile çıkmasının karşısında olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin yerel yönetimler konusunda ciddi bir sıkıntısı olduğu kesin. Kentlerimizin içinde bulunduğu durum bunun en açık örneği. Belediyelerin önemli bir yozlaşma merkezi olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Ayrıca, belediye meclislerine kent nüfusunun en iyi yetişmiş unsurlarının aday olmadığı da aşikâr.
Türkiye'nin hâlâ göç halinde bir nüfusa sahip olması, insanların çevrelerine sahip çıkmalarını önlüyor, oturdukları bölgeyi bir yağma alanı gibi görmelerine yol açıyor. Bu da bir gerçek.
Ancak bütün bunlar Türkiye'nin aşırı merkeziyetçi yapısını savunmak için yeterli değil. Ankara'nın mevcut haline bakmak bile merkezi yönetimin sakıncalarını görmeye yeterli.
Bunun yanında merkezi bürokrasinin yozlaşma, tembellik, işi savsaklama gibi konularda çok parlak bir sicili olmadığını da kabul etmek gerekir.
Hepsinin dışında, insanların yaşadıkları yerin yönetiminde söz sahibi olmaları gerektiği ilkesini kabul etmek bir önkoşul olmalı. Ülkenin başbakanını, meclis üyelerini seçen insanların kendi yerel yöneticilerini seçmelerine karşı çıkmanın sağlıklı bir mantığı olamaz.
Tüm dünya insanlara yönetimde daha fazla söz vermenin yollarını ararken Türkiye'nin eski Sovyet sistemi gibi tam merkeziyetçi bir yapıda ısrar etmesi çağın gerçeklerine ters düşer.
Bilgisayar ve cep telefonu teknolojisindeki gelişmeler belki de 5-10 yıl içinde insanların her konuda her an fikrinin alınmasını mümkün kılacak. Bir yere yol yapılıp yapılmamasından, binaların yüksekliğine kadar birçok konu halkın anında kullandığı oylarla karara bağlanabilecek.
Böyle bir gelişim karşısında merkeziyetçiliğin hayatta kalma şansı elbette olmayacak. Unutmamak gerekir, zamanının en merkeziyetçi yapılarından biri Osmanlı İmparatorluğu idi, belki de tam bu yüzden tarih sahnesinden silindi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Doğru bir örnek   / 27-07-2004
 Medeniyet testi   / 26-07-2004
 Muhalefete muhalefet   / 22-07-2004
 Gerçek pazarlık...   / 21-07-2004
 Dünyada mekân...   / 20-07-2004
 CHP ve Kemal Derviş olayı   / 19-07-2004
 Devletin itibarı   / 17-07-2004
 Haberi kim çarpıttı?   / 16-07-2004
 Transfer   / 15-07-2004
 Yerinden yönetim   / 14-07-2004
MANSUR FORUTAN
Su, su, suuuu diye inliyoruz
Forutan Paşa'nın Seyir...
REFİK DURBAŞ
Anılarımın kardeşi İzmir
Ferudun Özöncül, 1976...
SAİT GÜRSOY
Hatalı sorulara büyük tepki
Eğitimimizin ÖSS karnesi...
UMUR TALU
Öğrenci seçme, ayıklama, süpürme, azınlık...
MUHARREM SARIKAYA
Denizle barışmak
SABAH-Deniz Kuvvetleri Komutanlığı...
Limanlar Rum gemisine açılıyor
Başta Avrupa Birliği yetkilileri olmak üzere uluslararası birçok...
Demokrat kurultayına Clinton damgası
Kasımdaki başkanlık seçimleri için start veren Demokrat Parti,...
Ya barış ya Luxemburgo
Ya barış ya Luxemburgo
Yaşanan krizlerin ardından su yüzüne çıkan çatışmalar bugünkü zirvede...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.