Saptamalar
Zavallı Çetin Alp, Eurovision'un günah keçisi... Tam da o günlerde kalbine yenildi gitti zavallıcık. Her Eurovision vakti adamcağızın yüreğine iniyordu demek; 'Tanrım yine beni hatırlayacaklar' diye. Al işte hücceten iniverdi. Allah gani gani rahmet eylesin ne demeli... Babası da Bush olan zat-ı muhterem, ziyaretler götürsün ama ülkeyi ziyarete gelecek ya. Bir telaş; düz yollar delinip kazılıyor, kazılmışlar ha babam kapatılmaya çalışılıyor. İlkokuldayken biz, hani hatırlayın; 'müfettiş geliyoooo' durumları olurdu, okul böyle bir temiz pak edilir biz de bi hizaya girer bekleşirdik. Acıklı be... Canım Filiz Akın'cığım Amerikalar'da tedavi görüyor. Onu o kadar çok seviyorum ki. Umarım bir an önce sağlığına kavuşur.Taa ben küçükkenden bu artistlikti şarkıcılıktı işlere meraklıydım ya. O sıralar bi Filiz Akın'ın bi de Ajda Pekkan'ın resimlerini toplardım. Hala bile durur o defterler. Hatıra işte... Ay! Ben gecikmiş bi keşifte bulundum; Ajda Pekkan'ın 'Sen iste...'si var ya Ayşe Ersayın'ın çektiği klibindeki bir sahne Barbra Streisand'ın 'Im in the mood for love' şarkısının klibindeki bir sahnenin aynısı. Hangi sahne mi. Hani stüdyoda kulaklıkla şarkısını söylerken gözlerini kırpıştırıp şöyle yukarı yukarı belirttiği sahne! Genç - yaşlı bir sürü erkeğimizin 'aşağı tükürsen sakal' zafiyetine ne diyorsunuz? Hakikaten de çenelerinin ortasında bıraktıkları tüy parçacıkları tükürme tezahürünün vahim sonucu gibi durmuyor mu? Bu dizaynı ne kadar çok arkadaşımız kullanmakta son günlerde. Şekil yapılmasına karşı filan diilim. Şekilli durduğu sürece fekat...Ortalık Dartanyan'lardan geçilmemeye başladı bilader! Yazının burasında 'Tashihçi geeldi haaanııım' ara başlıkımsısıyla devam ediyorum. Geçen yazıda Yunanlı şarkıcı 'Sakis the Magnificent'dan bahsederken 'sahne hayvanı' tabirini kullanmış idim 'sahne hayranı' olarak işlem görmüş. Daha var bi takım enayilikler. Yazının Fransa'dan ülkeye ulaşımı karpuzu kamyondan manava elden ele nakletme hesabı bir yol izleyince... Pardone mua... Ezikiz biz ezik! Emeği geçen tüm arkadaşlar. Aha bi saptama daha; 'Lo lo, Maehsuun'dan 'Risotto Mahzun'a zaman içinde yumuşak bir geçiş yapan Kırmızıgül'ümüzün son şarkısının başı ne kadar da Sertap kardeşimin iftihar şarkısı 'Everyway that I can'e benziyor. Bi kabartın kulağı, bi dinleyin. 'Dinleeee' bu da geçmiş yılların medahar-ı iftihar sarkısı... Şebnem Paker hani üçüncülüğe kadar geldiydi (Örevizyon, Örevizyon) bizi bunca yıllık komplekslerimizden arındırayazıp ümitlendirdiydi. Konuyla ilgili sizi yeni bir saptamamla baş başa bırakacağım şimdi; 'Özgür kız'ın son 'keçili' reklamının müziğinin girişi de 'Dinle'nin girişine benziyor. Saz maz.. Napiyim, aklım fikrim havaiyatta kalkıp bunnara kafa yoruyorum. Siz yapmayın!
|