İyi vuran kazanır

Los Angeles Olimpiyatları'nda Türk boksu önemli bir aşama kaydetmiş ve güreş ve atletizmden sonra dünyanın en önemli spor organizasyonunda ülkemize madalya getiren 3.spor dalı olmuştu. Eyüp Can'ın, Turgut Aykaç'ın, Fahri Sümer'in tamamı madalyayla sonuçlanmasa da yaptıkları mücadeleler yüzakımız olmuştu. Eyüp Can'ın Cemal Kamacı'nın izinden giderek profesyonl yaşamda Avrupa şampiyonluğuna uzanması, Sinan Şamil Sam'a, Oktay Urkal'a yol açmıştı.

4 yıl önce Sydney'de
Geçen 20 yılda Türk boksu, Avrupa ve Dünya şampiyonluklarına imza attı. 2000 yılında Sydney'de boksörlerimizin çeyrek finale kadar yaptıkları onurlu mücadele hepimizin göğsünü kabartmıştı. Sydney'deki salonda Türk medya mensuplarının 4 boksörümüzün çeyrek finale çıktıkları günkü heyecanlarını görmenizi isterdim.Hani "Çocuklar gibi şendik" demiş ya şair, aynen öyle. 4 çeyrek finalistten bir madalya dahi çıkaramamamız yüzlerimizi asmıştı belki ama örneğin bir Bülent Ulusoy'u izlediğimizde içimiz umut dolmuştu gelecek için. Sydney'den bu yana 4 yıl geçti. Şimdi boksörlerimiz için Atina sınavı var. Genç bir kuşak gidiyor Olimpiyatlar'a. Şimdilik 4 kişi vizeyi aldı. Başkan Doğaneli'nin, "Yabancı asıllı sporcular gidince gücümüz azaldı" sözlerine rağmen, "2 madalya bekliyoruz" demesi umutları arttırıyor. Paliani kardeşler, Nurhan Süleymanoğlu gibi isimler artık devirlerini tamamladılar.

Başkan'a iş düşüyor
Mustafa Karagöllü, Selçuk Aydın, Yıldırım Tarhan, Erdoğan Ergezer hep yeni neslin iddialı yumrukları. Dünya boksunun yönetiminde her zaman iddialı konumlarda bulunan Boks Federasyonu Başkanı Caner Doğaneli'nin hakemlerin çok etkili olabildiği bu sporda boksörlerimizi yalnız bırakmayacağını da biliyoruz. Tarafsız hakemlerle herkes birbirine eşittir. O zaman Rus'u, Amerikalı'sı, Kübalı'sı olmaz bu işin. İyi vuran kazanır. Bizimkiler de inanıyoruz iyi vuracaklar.