kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bence en iyiler: Dogville, Yüzüklerin Efendisi ve iki bölüm birden Kill Bill
Bence en iyiler: Dogville, Yüzüklerin Efendisi ve iki bölüm birden Kill Bill
Mevsimin En İyileri

Bence en iyiler: Dogville, Yüzüklerin Efendisi ve iki bölüm birden Kill Bill


Bu yıl sinemanın asıl sürprizleri, Türk yönetmenlerin filmleri oldu. Özellikle de Fatih Akın'ın... Yüksel Yavuz'un "Küçük Özgürlük"ü pek ilgi uyandırmadan gelip geçtiyse de, sağlam ve düzeyli bir filmdi
Fransız sinemasından hayli film gördük geçen mevsim... Kimi popüler komedi örnekleri: Gerard Krawczyk imzalı "Fanfan la Tulipe-Çapkın Aşık", Francis Veber imzalı "Dost Musun, Düşman Mı?", Cedric Klapisch imzalı "İspanyol Pansiyonu" gibi... Jean-Jacques Beineix imzalı "Ölümcül Devir", Patrice Leconte imzalı "Zevkler Sokağı" genelde düşkırıklığı yaratan filmlerdi. Ama benim için asıl müthiş düşkırıklığı, Michael Haneke'nin son filmi "Kurdun Günü" oldu. Jean-Paul Rappeneau, "Bon Voyage- Herkes Kendi Yolunda" ile sevimli bir dönem filmi sunarken, usta Claude Chabrol "Kötülük Çiçeği" ile yeterince doyurdu. Yann Samuel'in duygusal komedisi "Cesaretin Var Mı Aşka?", Olivier Dahan'ın polisiyesi "Kıyamet Melekleri" çok yankı yapmazken, François Ozon iki filmiyle yılın en iyilerindendi: "Kumun Altında" ve "Havuz".

İngiliz sinemasının cicileri
İngiliz sinemasından az sayıda ama iyi film izledik. Peter Mullan'ın "Günahkar Rahibeler", Stephen Frears'in "Kirli Tatlı Şeyler", Ken Loach'un "Sweet Sixteen-Afili Delikanlı", Jim Sheridan'ın "Yeni Bir Ülkede" filmleri yılın en kaliteli filmleri arasındaydı. Peter Webber bir Avrupa ortak-yapımı olan "İnci Küpeli Kız"la yılın en iyi ressam filmini ortaya koyarken, Peter Howitt'in Rowan Atkinson'lu "Johnny English" veya Nigel Cole'un "Takvim Kızları", farklı popüler komedi örnekleriydi.

İtalya ve İspanya'dan
İtalyan sinemasından gelen filmler arasında Gabriele Muccino imzalı iki film, "Son Öpücük" ve de "Beni Unutma" romantik yapılarıyla dikkat çektiler. Ferzan Özpetek'in "Karşı Pencere"si de aynı yoldan gidiyordu. Alessandro d'Alatri "Benimle Evlenir Misin?" le komediye kayarken, Roberto Benigni "Pinokyo" yla hemen hiç ilgi çekemedi. Roberta Torre'nin "Angela"sı modern bir kadın portresi çizerken, ustalar yine bildikleri yoldaydı. Bernardo Bertolucci "Düşler, Tutkular ve Suçlar"la Mayıs '68 olaylarına cinsellik ağırlıklı biçimde yaklaşıyor, Marco Bellocchio ise "Günaydın Gece"yle bir siyasal dönem filmi yapıyordu. İspanyol sineması ise Antonio Hernandez'in son derece ilginç "Sınırsız Kentte" ve Enrique Urbizu'nun "Kasa 507"si ile yetersiz biçimde temsil edildi.

Üç Fatih Akın filmi birden
Alman sinemasından da hayli film gördük bu yıl. Tam bir süpriz oluşturacak kadar... Christopher Roth'un "Baader-Meinhof"u siyasal bir filmdi. Wolfgang Becker'in "Elveda Lenin"i ise siyasete ince bir komedinin kalıplarıyla yaklaşıyordu. Robert Schwentke'nin "Dövme"si ve Roland Suso'nun "Tünel"i Alman sinemasındaki genç yönelişlerin simgesiydiler. Ama asıl ilginç olan, bu ülkeden gelen Türklerin filmleri oldu. Özellikle de Fatih Akın'ın... Bu önemli sanatçımızın geçen yıllardan kalma iki filmi, "Kısa ve Acısız" ve "Temmuzda" art arda gösterime çıktılar. Ardından Berlin'deki Altın Ayı onuruna son filmi "Duvara Karşı" da geldi. Ve böylece Türk seyircisi Fatih Akın'ı birden ve gereği gibi tanıyıverdi. Yüksel Yavuz'un "Küçük Özgürlük" ü pek ilgi uyandırmadan gelip geçtiyse de, bunun da sağlam ve düzeyli bir film olduğunu söylemek gerekir.

Kuzey Avrupa'dan
Avrupa'nın kuzeyinden de bir avuç film izledik. Örneğin İsveç'ten... Lukas Moodyson'un "Daima Lilya"sı ne denli düzeyliyse, Ole Barnedal'ın "Dina" sı da o denli bir sömürü filmiydi. Mikael Hafstrom'un "Evil- Şeytana Karşı"sı ve Dagur Kari'nin "Buzdan Hayaller"i ilginç birer gençlik dönemi irdelemesiydi. Danimarka'dan Lars Von Trier, "Dogville" iyle gerçek bir şok yaratırken, "Beş Engel" filmini sadece deneysel sinema meraklıları için yollamıştı sanki... Lone Scherfig'in "Wilbur Ölmek İstiyor"u ise mevsim sonunun en sempatik filmlerinden biri oldu.

Kanada'dan Japonya'ya
Başka neler vardı? Kanada'dan Deepa Mehta'nın çağdaş Hint sineması parodisi olan "Bollywood- Hollywood"unu da, Denys Arcand'ın 68 kuşağının günümüzdeki hesaplaşmasını anlatan "Barbarların İstilası"nı da farklı birer keyif alarak zevkle izledik. İran'dan sadece Abbas Kiarostami'nin son filmlerinden "10" geldi. Brezilya'dan Fernando Meirelles'in "Tanrı Kent" ve Hector Babenco'nun "Carandiru" su ile büyülendik. Arjantin'den Carlos Sorin'in "Arjantin Hikayeleri" ve Fernando Leon de Aranoe'nin "Kırmızı Pazartesiler"i geldi. Japonya ise bir avuç film yolladı. Kinji Fukasaku'nun "Ölüm Oyunu" ve Hideo Nakata'nın "Karanlık Sular"ı çağdaş şiddet ve fantastik meraklılarını sevindirirken, Takeshi Kitano ustanın "Bebekler" i son yılların en güzel aşk filmlerinden biri olarak belleklerimizdeki özel yerini aldı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Masumiyetin içindeki canavarlık
 Hayatın unuttuğu ruhlar
 Yarın müze bahçesinde caz ve kahvaltı birlikte sunulacak
 Türk filmlerinin büyük başarısı
 Bu filmlere Fransız kalsanız da olur
 Cinayetlerin ardındaki sır perdesi
 Gelecek programda yok yok
 Amerikan sinemasının en iyi örneklerini seyrettik
 Bir yüzü masum genç diğeri üstün adam
 Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
 Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
 Sinemayı biraz da okumaya ne dersiniz?
 Harikasınız Yıldız Hanım
 Japonların Alice'i harikalar diyarında
 Filmlerimizin Avrupa çıkarması
 Konserine gidemeyenler üzülmesin
 Kariyerinin doruğunda
 Bu da bir İngiliz klasiğini Amerikanlaştırma çabası
 İnsanların kaybolup gittiği bir ülkenin öyküsü
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Bu terasta manzara doyuruyor
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde...
Sosyete bu ilaçla 24 saat eğleniyor
Amerika ve Avrupa'daki jet sosyetenin son gözdesi, uzun süre uyumadan...
Sihirli bir dokunuş
Çok eski kültürlerin faydalı, değerli ve hatta mucizevi varlıklar...
Fakirliği çok iyi tanırım
İhsan Tavşancıl 58 yaşından sonra yayınlanan romanı "Deligüllü" de hafızasını...
Bir Faulkner klasiği daha
William Faulkner'ın "Köy"ü taşralı orta sınıfın doğuş ve yükselişini anlatan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.