kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Türban, sadece bir inanç meselesi olmaktan çıkmıştır
Şaka

Türban, sadece bir inanç meselesi olmaktan çıkmıştır

Eğri oturup doğru konuşalım. Eğer eşlerinin başları açık olan siyasi ve bürokratik kadrolar inanılmaz ölçüde başarısız olmasalardı, şu anda AK Parti tek başına iktidarda bulunmazdı.
3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'yi iktidara taşıyan seçmenler, aynı anda Ecevit'i, Bahçeli'yi, Mesut Yılmaz'ı da barajın altına itip, TBMM'nin dışında bırakmadı mı?
Ekonomik krizlerin, siyasi kararsızlıkların ve güvensizlik ortamının sonunda AK Parti iktidara geldi.
Yani kitleler, eşlerinin başları açık olduğu için değil, başarısız oldukları için koalisyon partileri kadrolarının defterini dürdü.
Başörtüsü veya türban sorunu, 1999 seçimlerine gidilirken de vardı. Üstelik 28 Şubat'ın şoku henüz geçmediği için, daha şiddetli hissediliyordu bu sorun.
Ama aynı seçmenler o zaman Ecevit'i ve Bahçeli'yi oylarıyla birinci ve ikinci yapmışlardı.
Yani siyaseti yorumlar ve geleceğe dönük tahliller yaparken, tek konuya takılmamalıyız.
Bugün, kendileri de yakın çevreleri de türbana karşı tepkili ve hatta öfkeli olan kesimlerden insanlarla konuştuğunuzda, hep aynı gözlemin seslendirildiğini duymuyor musunuz?
- Bunlar çok çalışkan ve çok başarılılar. Türkiye, Avrupa Birliği'ne hiç bu kadar yakın olmadı. Ah bir de hiç olmazsa, bunların bazılarının eşleri türbansız olsaydı.
Aynı şekilde Batılı giyimi ve yaşam tarzını benimsemiş kentli kesimlerden insanların da, Cumhurbaşkanı Sezer'i şu şekilde eleştirdiklerini hiç duymadınız mı?
- Sezer türbana karşı tepki koyuyorum diyerek, kamusal alan kavramını, demokrasinin ve uzlaşmanın aleyhinde genişletiyor. Kendi ülkesinin başbakanının eşine Çankaya'yı yasaklamak, doğru bir davranış değildir. Erdoğanlar, Bushlar'la, Karamanlisler'le birlikte oluyor, Sezerler'le birlikte olamıyor. Bu anormal bir durumdur.
Diğer taraftan başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Partili kadroların ve ailelerinin de, buna benzer bir durum değerlendirmesi yapmaları gerekiyor.
Tartışılmaz olan gerçek şu: Örtünen kadınlar, inandıkları için böyle giyiniyorlar.
Ancak özellikle, kendine özgü bir moda olarak sunulan "Türban" ve buna bağlı giysiler, ne Türkiye'nin, ne de İslam dünyasının sahip olduğu gelenekleri yansıtıyor.
Sanki bir "Yeni Sınıf"ın simgesi olan bir giyinme tarzı bu.
Bir nevi, yeni servetlerin ve yeni güçlülerin göstergesi.
Bu giysilerin üzerinde çalışılıp, geliştirildikçe, daha abartılı ve "Biz sizden farklıyız" demek isteyen bir görüntü çıkıyor ortaya.
Değişim ve toplumdaki yeni sınıfları ön plana çıkaran gelişmeler, tabii ki olumludur.
Ancak 1979'un 1 Şubat günü Humeyni İran'a döndükten sonra bu ülkede yaşananlar, tüm bölgede, "Değişim"in her zaman iyi olmayacağı endişesini de yerleştirdi.
Bu gerçeklerin ışığında,
AK Partili kadrolar da türbanı özel bir mesele ve sadece inanç özgürlüğünü ilgilendiren bir konu şeklinde görmemeliler.
Bu siyasal bir sorundur ve ülkelerine hizmet etmeye çalışan AK Partili kadroların en büyük başarıları bile, türban görüntüsüne takılıp, eritilmektedir.
Başı açık olanların, başı örtülüleri küçümsemesi, onları "Ötekiler" gibi görmeleri tabii ki yanlıştır.
Ancak türbanlıların da kendileri gibi olmayanlardan çok farklı görünmeleri, aynı derecede yanlıştır.
AK Partili erkekler sürekli "Değiştik" diyerek uyum çabası harcarken, kadınlarının "Biz değişmeyiz" dercesine türbana sarılıp, bunu abartmaları, herhalde kendi aralarında tartışılmalıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Turizm, hizmet sektörünün herhalde en zor dalıdır   / 17-07-2004
 Sade yöneticiler değil, seçmenler de sorumlu olmalı   / 16-07-2004
 Türban, sadece bir inanç meselesi olmaktan çıkmıştır   / 15-07-2004
 Yatağa alınacak erkeklerin türüne göre özgürlük tanımı   / 14-07-2004
 Türkiye nefesini aralık ayına kadar tutacak   / 13-07-2004
 İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı üzerine...   / 12-07-2004
 Erdoğan dil bilmeden yabancılarla nasıl yakın ilişki kuruyor?   / 11-07-2004
 Yolu onarmak için ille de kına gecesi mi yapmak gerekiyor?   / 10-07-2004
 "Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını beklemiyorum   / 09-07-2004
 Ahirette iman ve Bodrum'da mekân mı?   / 08-07-2004
REHA MUHTAR
Şanslı olduğumuz için mi kazanırız?..
"Kim daha çok...
AHMET HAKAN COŞKUN
İyi ki beklemişim
Tam "Yahu Kemal Derviş, sonunda...
MEHMET BARLAS
Silahın gerçeğinden de kurusıkısından da uzak...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yıldızlarla, yıldızların altında
İlk anda çok garip...
SAVAŞ AY
Pardon bunca sessizliğe!..
Kıbrıslılar'ın sıkça...
REFİK DURBAŞ
NATO destekli BOP
Son zamanlarda Türkiye'de de...
HINCAL ULUÇ
Özürlüye tavır, uygarlığı ölçer!..
1994 yılında...
Fener idare etti: 3-2
Fener idare etti: 3-2
3. dakikada perdeyi açan Murat, 15'te Serhat'a asist yaptı.
Kazım Abi haklı
Kazım Abi haklı
Transfer harcamalarıyla ilgili olarak Divan Kurulu'nda açıklamalar...
CHP'de Derviş krizi
Kemal Derviş'in türbanı destekleyen ve Baykal'ı eleştiren sözleri...
Meclis rekorla tatile girdi
600 Saat Çalışıp 261 Yasa Çıkardılar
TBMM 10 aylık yoğun...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.