kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Parlak bir bilanço için programın ve reformların devamı gerekli

IMF ile geçen beş yılın bilançosunu çıkarmaya devam ediyoruz. Dün enflasyonu düşürmede, ekonomiyi yeniden büyütmede ve iç borçları kontrol altına almada programın başarılı olduğunu tesbit etmiştik. Yayımladığımız tabloda beş yılın bilançosunu rakamlarla ortaya koymuştuk. Bugün dünkü tabloya atıfta bulunarak başarılamayan konular üzerinde duracağız.
* 1999'da bütçe açığının GSMH'ye oranı yüzde 11.9 iken 2001 krizinde yüzde 16.9'a yükseldi. 2003'te yüzde
11.4'e indi. 2004 hedefi ise yüzde 11.1 düzeyinde. Yüzde 16.9'dan 11.1'e inilmiş, ancak bu oran hala çok yüksek ve 1999 yılındaki düzeyinde.
* Bunun için reel faizler yüzde 25-30'lardan gerilemiş olmasına karşılık yüzde 15'in altına inmekte direniyor.
* Siyasi belirsizlikler ve yaşanan krizler, düşük ülke reytingi yabancı yatırımları engelledi. Yabancı sermaye girişinde 1980 sonrasının en vasat yılları yaşandı.
* Özelleştirmedeki başarısızlıkta dünya konjonktürü, yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisizliği, yatırım ortamının kötüleşmesi ve krizlerin önemli payı var.
* 5 yıllık döneme damgasını vuran 2001 krizinin tetikleyicisi cari açığın 10 milyar dolara varmasıydı. Krizle birlikte burada geçici bir başarı sağladık. Ancak beş yılın sonunda cari açık yine 10 milyar doların üzerine doğru gidiyor. Cari açık yine önemli bir risk.
* Yatırım ortamının kötüleşmesi, krizler, yükselen faizler, oynak döviz kuru, bankaların yeni kredi açmadaki isteksizliği yeni yatırımlarda istenen hızın sağlanmasını önlüyor. Özel sektör yatırımlarının GSMH'ye oranı yüzde
15.1'den yüzde 11'e indi. Son beş yılda tek olumlu gelişme 2003'te özel yatırımların kıpırdanmaya başlaması, o kadar.
* Sanayi üretimindeki artış kapasite kullanımlarının yükselmesiyle sağlanıyor.
Şirketler verimliliği daha çok çalışanlar üzerinden yaptıkları tasarrufla sağlıyor. Yeni yatırımların olmayışı ve krizlerin etkisi buna eklenince reel ücretler beş yıllık dönemde geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı artmadı. Nüfus arttığı için de işsizlik oranı arttı. 1999'da yüzde 7.7 olan işsizlik oranı 2003'te yüzde 10.5'e çıktı. IMF'li program çalışanlara ve işsizlere yaramadı. En başarısız sonuç burada ortaya çıktı.
*Çünkü programın oturtulduğu beş temel ayakta eksiklikler vardı.
1-Bunlardan biri mali disiplini sağlamaktı. Bu hedef yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla ile somutlaşmaştı. Vasat bir başarı sağlandı.
2-İkinci ayak enflasyonu düşürmek için Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve kamuya kredi açamaması üzerine kuruluydu. Sonuç başarılı.
3-Üçüncü ayak olan kamu kesiminin reforma tabi tutulması yarıda kaldı. Özelleştirme yapılamadı. Tarımsal destekleme kaldırıldı ama yerine yeni bir yapı konulamadı. Vergi ve sosyal güvenlik reformları duruyor.
4-Dördüncü ayağı oluşturan banka reformu da henüz bitmiş değil. Bu nedenle yatırımlara yönelik kredi artışı yeterli değil.
5- En az mesafe ise özel sektörün reformunda katedildi. Aslında reel sektör ihracata yönelmesine yöneldi, teknoloji yatırımları ve istihdam üzerinden verimlilik artışı da sağladı. Ancak bu sektörde geçmişteki yanlışlıkların bedeli henüz ödenmedi. Yeni bir yapı ortaya çıkmadı. Bunda, kaldırılan teşviklerin yerine konulacak olan yatırım ortamının henüz iyileştirilmemesi de etkili.
Eğer programa devam eder, büyümeyi sürdürür, enflasyonu yeniden azdırmaz ve ortaya çıkan eksiklikleri de tamamlarsak, elde ettiğimiz kazanımları korur ve zaman içinde yatırımların artışı ile işsizliğin büyümesini önleneyebiliriz. Başarı programda sebat etmekte yatıyor.
*Sonuç- "Bence, bir şeyin ancak devamı varsa değeri vardır" Goethe


NELER YAPMALI


Beş yılda alınan mesafe ve gelinen son durum aynı zamanda yeni programın da nereden başlayacağına iyi bir gösterge.
* Yeni program öncelikle cari açığı kontrol altına almalı. Ekonomi için önemli bir risk unsuru olmaktan çıkarmalı.
* Bir kere başlayıp yarım kalan banka reformu tamamlanmalı. Bankalar yeniden kredi açacak bir yapıya kavuşturulmalı.
* Sosyal güvenlik, vergi ve özelleştirme başta olmak üzere kamu reformu yapılmalı.
* İstihdamın üzerindeki yükler aşağıya çekilirken, kayıtdışı ekonomi kayıt altına alınmalı. Kayıtdışı istihdama da izin verilmemeli.
* Yatırım ortamını iyileştirici diğer önlemler alınırken, GSMH'nin yüzde 10'u civarında olan bütçe açığı yaklaşık yarı yarıya indirilmeli.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Virmanı kısıtlama, manipülasyonu azaltır   / 24-06-2004
 Borsa kazandırmalı ki, kazansın   / 23-06-2004
 Devrim için önce zihniyet değişmeli   / 22-06-2004
 Bu borsaya devrim lazım   / 21-06-2004
 Parlak bir bilanço için programın ve reformların devamı gerekli   / 18-06-2004
 IMF'li 5 yılın bilançosu   / 17-06-2004
 Bankalarda 5 Temmuz hazırlığı   / 16-06-2004
 Vergide çarpık yapı çarpık sonuç   / 15-06-2004
 Para sahipleri farsatı kaçırmadı   / 14-06-2004
 Ne oldu bizim borsamıza?   / 11-06-2004
İLKER SARIER
Ne olur hapse gireyim be abi
Gözünü sevdiğim...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Borsa devrimi, yatırımcıların yanısıra IMF'yi, programı ve...
ŞELALE KADAK
TEMA kesmesinler diye ağaç tarımı başlatıyor
20 ya da 50...
Üç beş kayısı yüzünden öldü
Ortaokulu bitirdikten sonra yüksek öğrenim hayaliyle Erzurum'dan...
İsimleri Satıldı
Özcan Deniz ile Alişan'ın isimleri alacaklılarına satıldı. İki...
IMKB
E: 16,889 D:% 0.41
DOLAR
S: 1,494,000 D:% 0.13
EURO
S: 1,815,000 D:% 0.67
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.