kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Kravatsız zirvede Türkiye'nin talebi

Yeni adıyla Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi, Büyük Orta Doğu gelecek hafta başında G-8 zirvesinde (Gelişmiş sekizler) masaya yatırılacak.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 9 Haziran'da ABD Sea Island'da gerçekleşecek toplantıda Türkiye'yi "Demokratik Ortak" sıfatı ile temsil edecek.
Zirve ile ilgili detaylar ve ele alınacak konuların içeriğine ilişkin beklentiler de Ankara'ya ulaşmaya başladı.
Gelen bilgilere göre, Sea Island'daki toplantının rahat bir atmosfer içinde gerçekleşmesi planlanmış.
"Liderler kravatsız olarak görüşmelere katılacak" notu düşülmüş.
Yani, spor kıyafetler içinde, projeye dahil Orta Doğu, Kuzey Afrika ülkeleri ile Türkiye, AB Komisyonu Başkanı ve gelişmiş sekiz ülkenin liderleri bölgenin gelecekteki kaderini belirleyecek.
Orta Doğu'nun güvenliğinden demokrasisine, ekonomik kalkınmasından sosyal sorunların çözümüne kadar bir çok konu masaya yatırılacak.
Bu çerçevede daha önce proje içinde gözükmeyen İsrail ve Filistin sorunu da Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde yerini almış olacak.
Türkiye'nin rolü
Toplantıda Türkiye'nin rolüne gelince; Proje, Büyük Orta Doğu adı altında ilk kez ortaya çıkınca, uygulama içinde kalacak "hedef ülke" olarak algılanmıştı.
Aslında BOP'un bütünü incelendiğinde Türkiye'ye biçilen kaftanın diğerlerinden farklı olduğu da ortaya çıkıyordu.
Türkiye'den gelen tepkiler ve proje üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda, "hedef ülke" değil, katkı sağlayacak "Demokratik Ortak" sıfatı yüklendi.
Şimdi, G-8 Zirvesi ile ilgili olarak Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nda yoğun bir çalışma yapılıyor.
Türkiye'nin zirveden beklentisi; Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ'un da geçen hafta Harp Akademilerindeki konuşmasında da vurguladığı gibi, petrol ve doğal zenginliği çok yüksek olan bölgeye bir model biçip buna uygun hale getirilemeyeceğinin baştan kabul edilmesi.
Bir dayatma içinde belirlenecek bedene her ülkenin giremeyeceğinin görülmesi.
Her ülkenin tek tek kendi koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği...
Demokrasi destek grubu
Zirvede, projenin uygulanması ve destek bulması için de bazı grupların oluşturulması amaçlanmış.
Türkiye'nin talep edeceği grup da belirlenmiş bulunuyor.
Yansıyan haberlere göre, Başbakan Erdoğan zirvede Türkiye için "Demokrasi Destek Grubu"na talip olacak.
Türkiye'nin bu grubu istenmesinin nedeni de "Türkiye'deki laiklik anlayışının bölgedeki birçok ülkenin laiklik anlayışı, Müslümanlığı algılamasının da bölgedeki birçok ülkenin algılaması ile uyuşmayacağı"ndan kaynaklanıyor.
Son 20 yıl içinde demokratikleşme konusunda elde ettiği tecrübelerini daha rahat bir şekilde bölge ülkelerine örnek olarak götürebileceği belirtiliyor. Türkiye'nin bu talebi de zirvede kabul edilecek gibi görülüyor.
Bu gerçekleştiği takdirde, Türkiye ile birlikte G-8 ülkelerinden biri ve proje kapsamındaki ülke de Gruba dahil olacak.
Proje ile "hedef" olarak belirlenen Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden birinin demokratikleşmesi için gereken destek Türkiye ve G-8 ülkesinden da karşılanacak.
Hatta, Türkiye'de bir fon oluşturulup, hedef ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlamak amacıyla da kullanılacak.
Söylem kaynağı eksik
Hükümet, Proje kapsamında etkin bir rol üstlenebileceğine inanıyor.
Ancak burada görülen eksiklik, Türkiye'nin bölgede üstlenmeyi istediği rol ile ilgili sivil otoritenin derli toplu bir söyleminin bulunmaması. Almanya Dışişleri Bakanı Fischer'in haftalar önceden duyurulan Humboldt Üniversitesi'ndeki konuşması gibi zaman zaman dönüp bakılacak, referans alınabilecek bir söylem kaynağının olmaması.
Parça, bölük söylemlerin yarattığı eksiklik giderilmeyince de Türkiye'nin Orta Doğuda üstlenebileceği güç ve rol de iyi anlaşılamıyor.
Bir kekemenin konuşması gibi, hem anlatan, hem de dinleyen yoruluyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gül: Üyelik için tehlike kalmadı   / 20-06-2004
 Ankara'dan atılan taş...   / 18-06-2004
 Sorun İslam mı, insan mı?   / 16-06-2004
 Yıllık Olağan Kurultay   / 15-06-2004
 DEHAP'ın samimiyet testi   / 13-06-2004
 Zana Strasburg'ta ödülünü almalı   / 11-06-2004
 Baykal: AB yolunda biz de durmuyoruz   / 09-06-2004
 Bürokrasiye "Provicile" formülü   / 08-06-2004
 Başkan Bumin'in uykusu...   / 04-06-2004
 Kravatsız zirvede Türkiye'nin talebi   / 02-06-2004
MUHARREM SARIKAYA
Kilise Yapma ve Yaşatma Derneği
Türkiye'nin bir İslam...
UMUR TALU
Gecikmiş bir merhaba, erken bir veda
Günler...
Aklıma bile gelmezdi
Ünlü Psikiyatrist Doç. Dr. Arif Verimli otomobiliyle bir vatandaşa...
Çiller Ailesi'ne boşanma şoku
DYP eski lideri Tansu Çiller'in büyük oğlu Mert Çiller, 3 Kasım...
Mossad, Kuzey Irak'ta cirit atıyor
Mossad, Kuzey Irak'ta cirit atıyor
Saddam Hüseyin döneminde Irak'ın güçlenmesini engellemek için Kürt...
Kürtler devlet kurarsa Türkler savaş açar
Kürtler devlet kurarsa Türkler savaş açar
Amerikan askerlerinin Irak'taki işkence skandalını ortaya çıkaran...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.