|
|
|
|
'Çocuklarımı özledim'
Cezaevinden çıktıktan sonra Meclis Lojmanları'nın önünden ilk kez geçen Zana 'Benim meclisim ayrım yapmadan tüm insanların yüreğidir' dedi.
DEP eski milletvekilleri Leyla Zana ve arkadaşları, önceki günkü tahliyeden sonra ilk olarak DEHAP'a, ardından Orhan Doğan'ın Or-An Sitesi'ndeki evine daha sonra da yakınlarıyla yemeğe gittiler. Konuşmak istemediklerini belirten Zana ve arkadaşları sadece sorulara kısa yanıtlar verdiler. Zana, SABAH'ın, "Buraya gelirken Meclis lojmanlarının önünden geçtiniz ne hissettiniz?" sorusuna, "Açıkçası hiçbir şey hissetmedim. Benim Meclis'im hiçbir ayrım gözetmeden insanların yüreğidir" dedi. Hatip Dicle aynı soru karşısında, "Bazı şeyler bedelsiz olmuyor. Gönül isterdi ki örneğin Kürtçe yayın 10 yıl önce yapılabilseydi. Kürtçe tabusu o zaman yıkılabilseydi" derken Selim Sadak düşüncülerini şöyle özetledi: "O lojmanlarda kendimi hiç güvende hissetmedim. Hiçbir zaman orada keşke kalsaydık demedik."
'CEP KULLANAMIYORUM' Zana, tahliye sevincini Fransa'daki oğluyla telefonla paylaştı. Ankara DGM'deki duruşmalarını izleyen kızı Ruken'le yemekte farklı masalarda oturdular. Bir ara kızını yanına çağıran ve uzun uzun sarılan Zana, cezaevi yıllarını anlatırken duygularını, "İnsan cezaevinde pek çok şeyi özlüyor ama en çok da çocuklarımı özledim. Özellikle yurtdışındaki oğlum her zaman gelemiyordu" dedi. Cezaevinde gündemi takip etme olanağı buldukları için bu konuda dışarıya yabancılık çekmediklerini belirtirken Selim Sadak ise teknolojiye uzak kaldıklarını söyledi. Sadak, "Örneğin şu cep telefonunun nasıl açılıp kapandığını bilmiyorum. Biz cezaevine girerken cep telefonu yoktu. Bu gibi şeylerin yabancılığını çekiyorum" diye konuştu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|