kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Bedrettin Mahallesi'nde 'helekopter' vakası!..

Şişhane'den
Kasımpaşa
'ya inerken sağınızda kalan mahallenin adı Bedrettin Mahallesi'dir. Ora ahalisi rivayet eder ki: "Haliç yıkımları sırasında haritadan silme kararı çıkmış evlerine. Amma devrin belediye reisi Dalan'ın göynü kendiyle adaş mahalleyi yıktırmaya rıza göstermemiş..."

Hela kuburu mu?..
Dün oralarda gezmedeydim. Dediler ki: "İyi etti, hoş etti kıymadı bize Bedrettin Dalan. Lakin gelip mahallenin orta yerine koca bir baca dikti. Haliç'i gözleri gibi yapacak diye altına boru filan yerleştirdiydi ya. Hah işte; o boruların ucunu bu bacaya bağladı. Yaz vakitlerinde Haliç'in bütün fena kokuları bu bacadan semte yayılıp, hela kuburuna çeviriyor her yanı..."

'Helekopter'
Bir gün o bacanın çevresinde otlar, ağaçlar, yapraklar çer çöp ne varsa öyle bir havalanmış, öyle gürültüler de çıkmış ki; "Helekopter iniyo sandık" diyor bir yaşlı teyze. Sonra bakmışlar 'helekopter' filan yok, bomba gibi patlayacak sanıp kaçış kaçış olmuşlar tee Şişhane Yokuşu'na kadar.
İlk fırsatta Topbaş Başkan'la görüşüp; "Başkanım hallet şu baca işini gözüne kurban" diyeceğim.

Cıız diye bir şey!..
Haaa... Dur dur! Ben asıl başka bir söz verdim orada ki onun beklemesi filan da yok. Orada, şeker pembesi boyalı, kagir-ahşap karışığı evde oturan Göksel çocuğun ailesine öyle cız yaptı ki içim; hem de yeminli kuranlı söz verdim, tutmamak hiç olmaz...

Kafasını güm diye!..
Siz tanımazsınız Göksel çocuğu elbette. Zaten ben de yeni, düneyin yaptığım o gezentide tanıdım. Yani tanıdım diyorum ama öyle el tokalaşması, selam kelam filan olmadı aramızda. Ben onu gördüm, izledim, o bana baktıı, baktııı, baktı... İşte bütün olan biten bu aramızda... Sonra o garip, o vahşi havyan ulumasına benzer ürkütücü seslerinin hem de en tizine çıkıp, kaldırdığı gibi yere yere attı kendini ve art ardına taş zemine vurdu kafasını güm güm...

Umut fakirin ekmeği
Sonra birden 'tek oyuncağını' yani sarı süpürgesini aldı eline ve zaten yarısı yolunmuş tellerden geriye artan iskeleti daha da bir soymaya başladı çeke kopara. Sonra yine o dayanılmaz uluma sesi, yine yerlere gümbedek kafa atması... Bir de yarım yamalak doğruldu ki; kaşı gözü kan revan...

30 sene bu!..
Offf!.. Bu manzaraya yürek dayanmaz... Dar arttım kendimi
odadan dışarı. Babası, annesi, haminnesi gelip önüme durdular ve tek tek aynı cümleyi kurdular: "Biz 30 senedir dayanıyoruz ya Savaş Kardeş?.."
Anladınız işte. Göksel hem spastik hem de zeka özürlü bir çocuk. Aslında yaşı kırka yakın da büyüyüp gelişmediği, el kadar bir şey olduğu için çocuk demek daha uygun düştü Göksel'e... Bin kez doktora gösterilmiş, hep aynı "düzelmez" cevabı gelmiş ama, umut fakir ekmeği öyle ya!..

'Lüküs mü lüküs!..'
Aslında 5 sene evveline kadar sırf zeka özrü varmış Göksel'in. Bedeni böyle içe içe çekileli, ağzı burnu, eli kolu ayağı böyle çarpık çarpık olalı son beş seneye dayalıymış. Arık toprak yüzü çatlak çatlak olmuş haminne diyor ki; "Bir gün dışarı çıkardım hava almaya. Onun beline, benim elime bağlı bi kayış vardı hani kaçmasın
diye. Aha tam şurada, elektrik direğinin tam altında bir mavi otomobil durdu lüküs mü lüküs. Oradan kerliferli bir adam camı açıp bizimkine sordu: 'Delikanlı saat kaç' dedi. İşte o kadar normaldi yani görünüşü. Başkaları da ona keza. Dışarlardan bakanlar hiçbir şey konduramazdı benim aslan torunuma. Duruşu, bakışı, tavrı öyle normaldi işte aah!.."

Nazara geldi ahh!..
Sordum sordum da, hep aynı usul geldi cevaplar. Aile birliğinin kararı eski ve kesin çünkü. "Onda hastalık filan yok. Nazar var. Hatta belki de büyü bilem var" diyor, başka şey kondurmuyorlar oğullarına. Sonra da nazar tarihi veriyorlar kendilerince: "Sünnette nazara geldi bu oğlan. O vakte kadar bi şeyi yoktu" diye...

Hırsızın deyyusu
Kötünün de kötüsü bunca yoksulluğa rağmen hırsız girmiş de oturaklı sakat arabasını bahçeden çalıp götürmüş Göksel'in. Bak gidinin soysuzuna. Hırsızın bi de deyyusuymuş o rezil herif ha!..
Üfff!.. Zaten günde en az dört sefer altı değişiyormuş ve çocuk bezi parası handiyse iflasa sürüklemiş aileyi...

Pamuk eller
Neticeten istedikleri bunlar işte... Oturaklı bir sakat arabasıyla bir de biiir çuval dolusu çocuk bezi her ayın başı...
Len üç vakte kadar bulmazsam adam değilim be! Söz verdim mi tutarım, bulurum dedim mi ille bulurum, uçarı kaçarı yok... Peki var mı bana destek atacak iyi kişiler?..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Büyük şair Lorca'dan Diyarıbekir orakçılarına!..   / 04-06-2004
 Surlar sırlarını paylaşıyor   / 03-06-2004
 Yaşasın ben bir foto muhabiriyim   / 02-06-2004
 Heey Göksel çocuk, insanlık ölmedi!   / 01-06-2004
 Sahiden de 'Veysel aramızda' mı?   / 31-05-2004
 Bedrettin Mahallesi'nde 'helekopter' vakası!..   / 30-05-2004
 Koyunun sevmediği ot üzerine!..   / 29-05-2004
 Sıradan vatandaş dertleri...   / 28-05-2004
 İnsan korkunç bir maceradır!..   / 27-05-2004
 Erkeği çıldırtmanın yolları!..   / 26-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Kıyametin arefesinde
Bugün Dünya Çevre Günü. Daha...
MANSUR FORUTAN
Dünya barışı için çabalıyorum
Petrol bağımlılığımızı...
MEHMET BARLAS
"Doğanın Dengesi" ile "Doğan'ın Yengesi"...
ALİ KIRCA
Fikrimin ince gülü...
Sonradan Sarı Mersedes adıyla...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Bir İstanbul Masalı'ydı!
Az sonra gelip geçecek...
REFİK DURBAŞ
Türkiye'de eğitim sistemi...
Türkiye'de eğitim sistemi...
SAVAŞ AY
Belki şehre bir 'Buş' gelir!..
Allah nazarlardan...
HINCAL ULUÇ
Papa niye yeri öpüyor?..
Orezil, o iğrenç, o felaket...
Ödül avcısı
Ödül avcısı
Babası, dayısı, hatta annesi bile futbolcu olan Alex Souza, Profesör...
Nobre ile bir yıl daha
Nobre ile bir yıl daha
Transferde fırtına gibi esmeye başlayan Fenerbahçe, geçen sezon...
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
İsrail gazetesi Haaretz, Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e çatmasına...
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Tübitak'ın Ankara'da düzenlediği Buluş Şenliği, küçük...
Verheugen de moral verdi
Verheugen de moral verdi
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen,...
Ara vizeyi geçtik
AB'nin Haziran Zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye'ye övgüler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.