kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Azerbaycan'da İkinci Cumhuriyet rüzgârı...

Geçtiğimiz pazar günkü Milliyet gazetesinin 22. sayfasının altında dört sütuna yayılmış "Azerbaycan'da İkinci Cumhuriyet Rüzgarı" başlıklı bir haber yer aldı.
Haber aynen şöyleydi: "Azerbaycan'da Haydar Aliyev'den sonra oğlu İlham Aliyev'in cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle 'babadan oğula' sisteminden huzursuz olan 2. Cumhuriyetçi aydınların öncülük ettiği Büyük Kuruluş Partisi'nin Başkanı Fazıl Gazanferoğlu, totaliter rejime karşı düşüncenin hakim olması gerektiğini söyledi. Gazanferoğlu demokratik değerlere dayanan 2. Cumhuriyet'in kurulmasını da istedi.
Yeni Müsavat gazetesinde 'Kemalist Türkiye'nin Azerbaycan Yamağı' başlıklı yazısında Gazanferoğlu, şunları kaydetti:
'Türkiye televizyonlarında Atatürk'ün bayrak üzerinde resmini yılda birkaç defa görmeye mahkumuz. Son bir yılda Azerbaycan'ın bazı kanallarında Haydar Aliyev'in bayrak üzerinde resmini insanların gözüne sokuyorlar.
Elbette Atatürk ile Aliyev arasında mukayese yapılması ve eşitlik bulunması görülmemiş bir adaletsizlik olur. Atatürk generalliğe savaş meydanında yükselmiş, Aliyev ise KGB'nin küçük entrikaları sayesinde bu rütbeyi kazanmıştır. Bu rejimlerin ortak tarifi, her ikisinin demokratik düşünceyi özüne yakın bırakmamasıdır.
Türkiye'nin yakın zamanlarda Kemalist ideolojiden tam uzaklaşma yolunu tutacağına ve bunun Azerbaycan'la ilişkisinde iyi yönde tesirini göreceğimizi ümit ediyoruz. Artık Türkiye'de derin devlet anlayışı şeffaf devlete dönüyor. Avrupa standartlarına yakınlaşma görülüyor'".


Aynı haber, daha küçük ölçeklerde, geçtiğimiz Cumartesi günkü Sabah gazetesinde de yer almıştı. O küçük haberde de, Azerbaycan'ın bizdeki İkinci Cumhuriyet tartışmalarından (www.ikincicumhuriyet.org) esinlendiği, Büyük Kuruluş Partisi'nin İkinci Cumhuriyet fikrini Azerbaycan için de benimseyip parti politikası haline getirdiği belirtiliyordu. İkinci Cumhuriyet'in, "cumhuriyetin demokratikleşmesini" hedeflediği de yeniden hatırlatılıyordu.
Azerbaycan'da, rejimin "cumhuriyet" olarak belirtilmesine rağmen iktidarın aynı monar- şilerde olduğu gibi "babadan oğula" geçmesi, üstelik buna yeryüzünün farklı hesaplar nedeniyle göz yumması totaliter rejimlerin liberal- leşeceğini bekleyen çevrelerin düş kırıklığına uğramasına sebep oldu.
Türkiye'nin İlhan Aliyev'i ilk kutlayan ülke olması da Azerbaycan'da demokratik beklentiler içinde olanları şaşırttı.
"Büyük Kuruluş Partisi" seçimden sonra, böyle bir ortamda, ülkenin demokratik de- ğerlere sahip çıkan genç aydınları tarafından kuruldu. Genel Başkan Fazıl Gazanferoğlu da tanınan bir yazar. İkinci Cumhuriyet'i savundu- ğu iki günlük yazı dizisini yayınladığı Yeni Musavat gazetesi de ülkenin en büyük gazetesi.
Onların da umudu, AB'ye daha yakınlaşan bir Türkiye'nin "demokratik" değerlere daha fazla sahip çıkacağı, bunun da kendi ülkelerini çok olumlu etkileyeceği.


Azerbaycan'da yeni kurulan bir partinin eğitimli genç kadrolarının cumhuriyetin demokratikleşmesini arzulayan Türkiye'deki İkinci Cumhuriyet anlayışını benimsemeleri, Ortadoğu ve Kafkaslar'da şiddetin yükseldiği bir ortama denk geldi. İsrail görülmemiş bir devlet vahşeti uyguluyor. Irak'ta ise bir işkence skandalı ve artan bir çatışma ortamı var.
Çeçenistan'da terör, yine büyük ölçüde can aldı. Bu geniş coğrafya, "demokratik bir ulus-devlet" aşamasına geçmede zorlanıyor.
Türkiye'nin AB süreci bu açıdan da büyük önem taşıyor. Ortadoğu'dan Kafkasya'ya, Türkiye'nin AB üyeliği hem Müslüman ülkeleri, hem de totalitarizm ile demokrasi arasında sıkışan eski sosyalist ülkeleri etkileyecek. Dengeleri demokrasi lehine dönüştürecek.
Tabii bunlar eski çıkar hesapları nedeniyle zaman alıyor. Amerika'nın ayrı, Fransa'nın ayrı, Almanya'nın ayrı, İran'ın ayrı hesabı olmasa bugünkü İsrail ve Filistin çatışması kanlı bir insanlık gölüne dönüşür müydü?
Türkiye, AB üyeliği için müzakerelere başladığında bölgede umut ışığı biraz daha güçlenecek.
Pir Sultan Abdal'ın dediğini değiştirerek söylersek, cumhuriyetin demokratikleşmesini on yıldır talep eden İkinci Cumhuriyet düşüncesi Ankara tarafından duyulmadı da Bakü'deki aydınlar tarafından duyuldu.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kemalist modernleşme- Demokratik modernleşme   / 24-05-2004
 Azerbaycan'da İkinci Cumhuriyet rüzgârı...   / 22-05-2004
 Kadınları ürkütmek...   / 17-05-2004
 Korsan Ada...   / 15-05-2004
 Kendi kendine çelme takmak...   / 10-05-2004
 Kanuni ve Marslılar...   / 08-05-2004
 Neden Beethoven çaldılar?   / 03-05-2004
 Devlete soru sormak isterseniz...   / 01-05-2004
 Denktaş istifa etmelidir...   / 26-04-2004
 Neden evet?   / 24-04-2004
MEHMET TEZKAN
Beşiktaş Reha Muhtar'lık mı oldu?
Eskiden 'Ne yaşar ne...
EMRE AKÖZ
Ben farklı düşünüyorum
Önce şunu belirteyim de...
MEHMET ALTAN
İstihbaratçıların yeni hedefleri neler?
Türkiye'nin...
İngiliz ordusunda hayalet avcılığı
İngiltere'deki Devonport donanma üssü... Gece görüş dürbünleri ve...
Kaplancılar fiyaskosu
Almanya'da adalet skandalı... Münster Mahkemesi, Metin Kaplan'ın...
Santini Geliyor
Santini Geliyor
Başkan adayı Orman, Beşiktaş'ın başına getireceği Fransız Jacques...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.