kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Truva hazinesi nasıl kaçırıldı?
Truva hazinesi nasıl kaçırıldı?
Küfedeki Hazine

Truva hazinesi nasıl kaçırıldı?


Nihayet bir filmle Truva'yı hatırladık ve kadrosuzluk yüzünden kapalı olan bu eşsiz medeniyetin kalıntılarını tekrar ziyarete açtık
Üzerinde oturduğumuz onlarca medeniyetin kimi zaman farkında bile değiliz. Onları korumak ve sahiplenmek konusunda Osmanlılar döneminden bu yana hiçbir çabayı gösteremedik. Bu yüzden bize ve başka medeniyetlere ait binlerce eseri başka ülkelerin müzelerinde görebiliyoruz. Truva, çok eski dönemlerin tarihi örnekleri kadar hazineleri ile önem taşıyor. Peki, Truva hazinelerini kim, nasıl kaçırdı? Sorunun cevabını Schliemann'dan alacağız. Schliemann'nın babası bir alkolikti. Yaşadığı hayata dayanamamış ve hem evden hem de sevdiği kızdan ayrılarak yeni bir hayata yelken açmıştı.

Sadece gemicilik değil, bakkal çıraklığına kadar uzanan bir yığın işe girip çıkmıştı. Ancak bu arada kültürünü de geliştiriyor, kültürler hakkında yeni bilgiler ediniyordu. Yaşı ilerledikçe, bilgi ve kültürü artmış, yedi dil birden öğrenmişti. Yunancaya ayrı bir önem veriyordu. Schliemann 33 yaşına geldiğinde hayli servet yapmış ve bu arada evlenmişti. Ancak macera ruhundaki ateş sönmemişti ve 1851 yılında Amerika'ya gidecekti. Herkesin altın madenleri aramaya koştuğu bu dönemlerde Schliemann da bu ortamdan payını almış ve ucuza kapattığı altın tozlarıyla bankacılıkta yükselmeye başlamıştı. Ancak onun hayalinde çocukluğundan bu yana Homer'in kitabında yazılı Truva şehrini kazılar yaparak ortaya çıkarmak. Bu amaçla araştırmalarını genişletmiş ve ikinci eşi Sofya ile Truva hayalini gerçekleştirmek çabasını başlatmıştı. Homer'in tarifine göre Truva'nın yerini tespit etmek için önce biri soğuk, diğeri sıcak iki menbaın yerini bulmak gerekiyordu.

Schliemann bu bilgiden yola çıkarak bulduğu ilk bölge Pınarbaşı olmuştu. Araştıran sadece Schliemann değildi. Bölgeye gelen diğer araştırmacılar Hisarlık Tepesi'nin Truva şehrinin kurulduğu yer olduğu konusunda birleşmişlerdi. 1868 yılında bir elinde Homer'in kitabı olduğu halde bölgeyi karış karış tetkik eden Schliemann, kazıya Hisarlık Tepesi'nden başlamadan önce Osmanlı Devleti'ne baş vurmuştu. Koşullara göre kazılardan çıkarılacak eserlerin değerleri tespit edilecek ve bir bölümü kendisine verilecekti. 1871 Eylül'ünde işçilerine tepenin kuzeye bakan sırtlarında 11 metre derinliğinde büyük bir çukur kazarak işe başlamışlardı. 200'e yakın Türk ve Yunan kazıcılarla yaz ortalarına doğru ilk kalıntılara ulaşılmıştı. Truva'nın daha derinlerde olduğuna emin olan Schliemann, bu arada sıtma hastalığına yakalanıyor ve araştırmalar bir süre duruyordu. Osmanlı 1873 yılının baharını yaşıyordu.

Yeniden başlayan kazıların başında Yorgo adında uzman bir Rum usta vardı. Ulaşılan kalıntılar elbette önemliydi. Fakat daha derinlere, daha ayrıntılara yol alıyor ve gerçek amacının ne olduğunu kendisi ve eşi Sofya biliyordu. Amaç Truva şehrine ve hazinelerine ulaşmaktı. Priam Sarayı olarak tespit edilen 8 metre yüksekliğindeki sarp duvarlara ulaştıklarında Schliemann'ın gözü duvarların dibinde güneş ışığı ile parlayan bir noktaya takılmıştı. Hazineye ulaştığını anlayan Schliemann, Sofya'ya dönmüş: "Sesini çıkarma, kimse burada ne yaptığımızı bilmemeli, sen şimdi eve koş ve büyük kırmızı şalı al ve buraya getir. Etrafa da bir bak, kimse olmasın. Bilhassa yetkili olarak gönderilen Türk'e bir şey sezdirmemeliyiz."

Anlaşılan Truva düşerken kral ailesinden biri hazineyi kaçırmak istemiş, kale kapısından çıkmadan ya öldürülmüş ya da yangından sağ çıkamamıştı. Sıra bulunan hazinenin eve nakledilmesine gelmişti. Schliemann çıkarıyor Sofya da onları şala sararak taşıyordu. Tüm hazine parça parça eve taşınmış ve bundan Osmanlı yetkililerinin haberi olmamıştı. Sırada hazinenin Türkiye'den gizlice kaçırmak vardı.
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Isparta pilot üssü oluyor
 Boeing 737'den üretim rekoru
 5 bin yıllık surlara raylı sistem
 Uluslararası bir yarış
 Artık Kos çok daha yakın
 Duvar Temizliği
 Taşrada İki Gün
 Kültürü fotoğraflıyor
 Kısa...Kısa...Kısa... 23 Mayıs
 Beyaz Saray'da tatil
 Yaşar Kemal ve Tarkan
 Müze açmak için üç villa sattı
 Güzellikleri genlerinden
 İspanya'da bir otel: Parador Lerma
 Evlerde eski ve yeni bir arada
 Tasarım Türkleşiyor
 Uçak zamlanacak
 Havacılık dünyası Berlin'de buluştu
 Kısa...kısa...kısa...
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜNTAY ŞİMŞEK
Pilot problemi tırmanıyor
Havacılık sektörünün hızla...
ÖNCEL ÖZİÇER
Açıkta kalmış
Hülya Avşar son televizyon programında...
REFİK DURBAŞ
Hayal ve ötesi...
On yıl kadar oluyor, birkaç günlüğüne...
Saf şekerden uzak durun
Saf şekerden uzak durun
Çok konsantreli olan saf şeker tüketimi metabolizmada tamiri zor...
Karbonhidrat kaynakları nelerdir?
Karbonhidrat kaynakları nelerdir?
Bazı hayvansal besinlerde karbonhidrat vardır. Örneğin, sütte laktoz...
Otuzumda kanseri bekliyordum 4 yıl sonra iki göğsümü kaybettim
Viyolet Aroyo, Olimpiyad meşalesini İstanbul'da taşıyacak isimler...
Gelecek kokulu telefonlarda
Avrupa'nın dev stratejik tasarım şirketi Designafairs'ın başkanı...
Esnek bantlarla form tutun
Türkiye'de ilk kez uygulanan "Therarobic" esnek bantlarla yapılan bir tür...
Üçüncü yıldızın 20 yıllık öyküsü
Hikaye 1984 yılında başladı. Bu uzun maratonda pek çok teknik adamın, futbolcu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.