kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Haber, çıkarın metresi

Hürriyet'i yöneten meslektaşlarımız için Sabah'la ilgili herhangi biri aleyhine yayın yaparken nasıl bir mesleki ve insani hissiyat yaşandığını hep merak etmişimdir. Dinç Bilgin'le ilgili dünkü haberin sunuluş biçiminden ve başlığından salya-sümük akan 'başkalarının kötü duruma düşmesinden hoşlanma' keyfiyeti, bir kere daha bu merakı kamçıladı.
Önce başlığa bakalım: - Bilgin'in koleksiyonuna 58 trilyonluk haciz.
Ama içeride gizlenen bir ayrıntı (!) bakın ne diyor:
- Kayıt işlemlerinin ardından Bilgin "Yeddi emin" (haberdeki imla ile) tayin edilerek eserler villada bırakıldı.
Bu haber, asıl tartışmak isteğim konu için sadece bir vesile. Üstüne başkaca yorum yapmaya tenezzülüm yok.
Asıl mesele mesleğimizin evrensel açmazı: Gazeteciliği yaratan kapitalizm şimdi de onu öldürme yolundadır.
Çünkü bugün artık gazeteci her zamankinden daha fazla sınırlanmaya, sansüre, yönlendirilmeye veya bilinçli-bilinçsiz kullanılmaya mahkumdur.
Kamu için bilinmesi gerekli ama halka mahrem gerçeklerin oranı artmakta, sahiden şeffaf olanlar ise azalmaktadır.
Piyasaların çok iyi bildiği sayısız kepazelik medyanın gündemine her zamankinden daha az ve seyrek gelebilmektedir. Her gazeteci için dokunulmaz kişilikler veya alanlar çoğalmaktadır.
Tabii ki meselenin püf noktası 'mutlak basın özgürlüğü' olmayacağıdır.
Bir özgürlük 'mutlak' değilse bir yerlerden kayıtlama ve sınırlamalar başladığına göre ortada görülmesi gereken ciddi bir 'dava' var demektir. Yasalar bu sınırlamaları hayatın her alanı ve her anı için geçerli olabilecek şekilde sağlıklı bir çerçeveye kavuşturamayacağına göre daima basın özgürlüğü tartışması var olacaktır. Bu da esasen doğrudan doğruya 'basının güvenilirlik' açısından tartışmalı olması demektir. Çünkü hiçbir iş yoktur ki, orada özgürlük, gazetecilikteki kadar keskin bir vazgeçilmezlikle şart güvenilirliğin şartı olsun.. Gazetecilikte özgürlük ne kadarsa güvenilirlik de o kadardır. Bu da, özgürlüğün bir yerden delinmesi halinde güvenliğin de delinmesi demektir. Delinmiş bir güvenlik güvenlik değildir. Dolayısıyla özgürlüğü tartışmalı bir basın, teorik olarak güvenilirlikten yoksundur.
Kapitalizmin yarattığı basın sektörünün bir numaralı belirleyici ve sınırlayıcısı, son derece kaypak bir put olan 'çıkar'dır. O da, hiçbir zaman kalıba sokulabilecek bir ölçüt olamayacağı için basın özgürlüğünün sınırları kaçınılmaz biçimde daima tartışmalı kalmaya mahkumdur.
Şimdiye kadar durumun bundan çok farklı olmadığı da belli.
Basın özgürlüğü her yer gibi, en ileri demokrasilerde bile her zaman bir şekilde kayıtlar altına alınmış, belirli sınırlamalara tabi olmuştur.
Günümüzde ise kapitalizm kendi eseri olan bu mesleği aşırı muhabbet (!) ile boğmak üzeredir.
Bir tek adamın çeşitli ülkelerde yüz elli adet gazete ve televizyon sahibi olabildiği bir çağda, insan türünün vaat ettiği sınırsız çeşitlilikte düşünce zenginliğini yaşatabilmek hayal haline gelmektedir.
Gazeteciyi kendi vicdanının kahramanı kılan meslek ilkeleri fiilen askıdadır.
Çeşitli şeytani gelişmeler mesleğimizi dejenere etmektedir.
Bugün artık 'istihbaratçı' ile 'haberci' neredeyse kardeş oldular.
Genel anlamıyla pazarlamacı şimdilerde her zamankinden daha yoğun bir biçimde gazeteci sırtından adı konmamış reklam yapabilmektedir.
Çoğu halde 'haber, çıkarın metresi' olmuştur.
Pahalı yaşantı ve zevk düşkünlüğü ile gelen pek çok kötü alışkanlık gazeteciyi mesleki ilkelerin dışında bağımlılıklara zorlamakta, özgür düşünmesini engellemektedir.
Moda akımların güdümlü havariliği ve yükselen değerlerin fikirsiz tetikçiliği bütün bir gezegende gazetecinin saygınlığını sıfırlamak üzeredir.
Kapitalizm günümüzde bu mesleği yapanların vicdanlarına baştan haciz koymaya yönelmiş, 'bana sadece kara gazeteci lazım' diye hükmetmiş, 'özgür haberi ve özgür yorumu öldüreceğim' demiş bulunuyor.
İnanmayan, vicdanına bir kulak versin; nerede, neyi, ne kadar tartışabildiğine ilişkin bir muhasebe yapsın.. Bir de, Sabah'ta böyle tartışmaların ne ölçüde özgürce ve nasıl yapabildiğine mim koysun..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Haber, çıkarın metresi   / 27-05-2004
 Cenaze ve racon   / 25-05-2004
 Devlette devamsızlık esastır!   / 24-05-2004
 Mazlumun zalimliği   / 21-05-2004
 Öteki varsa aydınlanma yok   / 20-05-2004
 19 Mayıs'ın gölgesinde   / 18-05-2004
 Dinlerarası diyalog ve pop filozof tuzağı   / 17-05-2004
 İşkencenin vazgeçilmezliği   / 14-05-2004
 Zamane yiğitliğinin onda dokuzu içeride kükremek   / 13-05-2004
 Hürriyet türü örnek yasak   / 11-05-2004
ERGUN BABAHAN
Washington, Bağdat ve Ankara
Amerika gezim sırasında...
ERDAL ŞAFAK
Kimler geldi, kimler geçti
Ve sonunda Başbakan Erdoğan...
AHMET HAKAN COŞKUN
Zeynep'in anıları Özal'ın kemikleri
Eğer biri çıkar da...
MEHMET BARLAS
Küflenmiş temcit pilavı bağımlılarının direnişi...
ÖMER ÇELİK
Yine ve yeniden sol
Bugünlerde yine sol'u tartışıyoruz.
HINCAL ULUÇ
Truvalı Helen üzerine çeşitlemeler..
Bir defa çıkıp da...
REFİK DURBAŞ
ÜDS için sorular...
Dr. Hüseyin Toros'a 11 Mayıs...
SAVAŞ AY
Sıradan vatandaş dertleri...
Hep ormana bakınca ağaçları...
ÖMER LÜTFİ METE
Gülbaran ile gül kıran
Salı günkü yazımda merhum pederi...
Mat edeceğiz
Mat edeceğiz
Pazar günkü kongre öncesi buluşan Keçeci, Kaynar, Orman ve Demirören...
Yüzler gülüyor
Yüzler gülüyor
İdari başarılarına, sportif başarıyı da ekleyen Yıldırım yönetimi,...
Muhalifler de rest çekti
Muhalifler de rest çekti
Deniz Baykal'ın 'yanlış yoldasınız bu size son uyarım' sözleriyle...
Dokunulmazlık gerginliği tırmandı
CHP 10 AKP'li Arıyor
Başbakan Tayyip Erdoğan...
Verheugen: Müzakere için tam uyum şart değil
Verheugen: Müzakere için tam uyum şart değil
AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen, müzakerelere başlamak...
'Filistin sorunu çözülmeden Ortadoğu'ya barış gelmez'
'Filistin sorunu çözülmeden Ortadoğu'ya barış gelmez'
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, dün yaptığı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.