|
 |
 |
 |
 |
|
Beşiktaş'ta Çakıcılar'a full hizmet
Sinan Engin imzalı ve Beşiktaş antetli kâğıtlarla vize alanın sadece Alaattin Çakıcı olmadığı ortaya çıktı. Çakıcı'nın akrabaları Ali, Gönül, Aytuğ ve Fahrettin adlı kişilere de aynı antetli kâğıtlarla Beşiktaş adına vize alınmış.
***
Futbolun Susurluk'u
Beşiktaş Spor Kulübü'nün antetli kâğıtlarıyla sadece Alaattin Çakıcı pasaport almamış. Çakıcı'nın akrabaları Ali, Gönül, Aytuğ ve Fahrettin isimli şahısların da aynı antetli kâğıtlarla Beşiktaş adına vize aldığı tespit edildi.
Beşiktaş'ın adını ve takıma ait belgeleri kullanarak yurtdışına kaçan Alaattin Çakıcı'nın, kulübün menajeri Sinan Engin'le yaptığı özel telefon görüşmeleri "Türk futbolunun Susurluğu" olarak nitelendiriliyor. Kaçakçılık Daire Başkanlığı ve İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü, Sinan Engin'in Alaaddin Çakıcı ile son bir ayda 18 kez, kardeşi Gencay Çakıcı ile de 62 kez telefonla konuştuğunu belirledi. Ayrıca Çakıcı'nın akrabaları Ali, Gönül, Aytuğ ve Fahrettin Çakıcı'ya da Beşiktaş Spor Kulübü antetli ve imzalı belgelerile vize alındığı tespit edildi.
ENGİN: CANIM FEDA
Konuşma kayıtlarında Alattin Çakıcı ve kardeşi Gencay Çakıcı, Sinan Engin'den yurtdışına kaçış işini biran önce organize etmesini istiyor. Sinan Engin, Alaattin Çakıcı'dan "Ağabey" diye söz ederken, "Ona canım feda" cümlesini kullanıyor. Çakıcı'nın Beşiktaşlı futbolcu Sergen Yalçın ve eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen'le de sık sık telefon görüştüğü belirlendi. Konuşma kayıtlarında Sergen Yalçın, 'Ağabey' diye hitap ettiği Alaattin Çakıcı'ya, para aldığı tefecinin kendisini sıkıştırdığını söylerken, Rıdvan Dilmen de, Mecnur Çolak'ın borsada batırdığı paraları kurtarması için ricacı oluyor.
ŞİFRELİ KONUŞMA
Alaattin ve Gencay Çakıcı'nın, Sinan Engin'le yaptığı telefon görüşmelerinde geçen konuşmalar şöyle: Gencay Çakıcı: Abimin konuştuğunuz gibi futbolcu bakmaya gitmesi gerekiyor. Transfere ihtiyaç var, biliyorsun. Çabuk ol, Sinan.
Sinan Engin: Elimden geleni yapacağım. Abime canım feda. O en iyisini bilir. Ben  halledeceğim. Eskisi gibi, aynı şekilde. Hı, hı tamam. Gider beğenir futbolcu.
Nisan ayının ilk haftasında Sinan Engin ile Alaattin Çakıcı görüşüyor:
Alaattin Çakıcı: Oğlum ne oluyor. Sen yavaşlamışsın. Halledemedin işleri.
Sinan Engin: Abi, senin için yapmayacağım şey yok. Eskisi kadar kolay olmuyor.
Üç gün sonraki konuşma
Sinan Engin: Vallahi abi bir daha yapmayacağım. Bu son olacak. Abimin hatırı var. Yoksa... İnan bunaldım.
Gencay Çakıcı: Biliyoruz, biliyoruz. Sıkma canını. Allah'a emanet ol koçum.
Alaattin Çakıcı, yurtdışındaki Sinan Engin'i arar:
Sinan Engin: Abi Macaristan'dayım. İlgileniyorum. Formalar ve kramponlar eksik.
Alaattin Çakıcı: Tamam. Sinan iyi bak kendine Beşiktaş'a iyi futbolcular al.
Yeğen Adem Çakıcı, yurt dışından dönen Sinan Engin'i kaçıştan bir hafta önce arayıp eksikleri sorar.
Sinan Engin: Formalar ve kramponlar eksik. Az kaldı. Sen o eksik kramponları al. Daha önce getirdiğin yere götür. İbrahim Arı'nın futbolcu bakmaya gitmesine bir şey kalmadı.
Adem Çakıcı: Tamam tamam. Hallediyorum onları. Seni de görmem lazım. Yüzyüze bir şey konuşmamız lazım.
Nisan ayının son haftasında Gencay Çakıcı ile Sinan Engin tekrar görüşüyor.
Gencay Çakıcı: Ergun abi (Gülerek) bana ve abime isimlerimiz yazılı iki Galatasaray forması göndermiş. Hem de bize (Gülüyor). Onu severiz bilirsin. Şimdi işin yoksa Galatasaray'ı seneye şampiyon yap.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
